TCK 252 maddesine göre, bir kişinin görevini yerine getirirken, doğrudan ya da dolaylı olarak, kendisi veya başka bir şahıs için çıkar sağlaması amacıyla kamu görevlisine veya belirtilecek başka bir kişiye menfaat temin edilmesi suç teşkil etmektedir.
Ancak unutulmamalıdır ki eğer kamu görevlisi, yaptığı işin görev alanına girip girmediği konusunda yanılgıya düşerse, bu durumdan yararlanabilecek ve gerekli şartlar varsa görevi kötüye kullanma suçu oluşacaktır.
RÜŞVET SUÇU VE CEZALARI (TCK m. 252)
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 252. maddesinde düzenlenen rüşvet suçunun incelenmesine yönelik bu kısımda, Rüşvet Suçu – TCK 252 maddesinin ilk fıkrasında rüşvet verme fiilini içeren suçlar, ikinci fıkrasında rüşvet alma suçları, üçüncü fıkrasında rüşvet alıp verme eylemlerinin suçun tamamlandığı an, dördüncü fıkrasında rüşvet teklifi ya da talebinde bulunma, beşinci fıkrasında rüşvet alıp vermeye aracılık yapma suçu, altıncı fıkrasında rüşvet ilişkisi sonucu dolaylı yarar sağlanan üçüncü şahısların cezalandırılması, yedinci fıkrasında yargı görevlileri başta olmak üzere belirli meslek gruplarına verilecek cezaların arttırılması, sekizinci ve dokuzuncu fıkrasında rüşvet suçunun kapsamı ve sınırları, onuncu fıkrasında yurt dışında işlenen ve Türkiye ile ilişkilendirilebilen rüşvet suçlarının takibiyle ilgili düzenlemeler yer almaktadır.
RÜŞVET SUÇUNUN MADDE METNİ
Rüşvet
(1) Bir kamu görevlisine, görevi dolayısıyla bir işi yapması ya da yapmaması için doğrudan ya da dolaylı yollarla menfaat sağlayan kişi, dört yıldan on iki yıla kadar hapisle cezalandırılır.
(2) Bir kamu görevlisinin, görevi gereği bir işi yapması ya da yapmaması karşılığında doğrudan ya da dolaylı olarak kendisine ya da başka bir kişiye menfaat temin etmesi durumunda, yine birinci fıkrada belirtilen ceza uygulanır.
(3) Rüşvet konusunda anlaşma sağlandığında, suçun işlenmiş sayılarak cezai yaptırım uygulanır.
(4) Kamu görevlisinin rüşvet talebinde bulunması veya bir kişinin kamu görevlisine menfaat teklifinde bulunması ancak bu teklifin kabul edilmemesi durumlarında, ilgili fıkralara göre hesaplanacak ceza yarı oranında azaltılır.
(5) Rüşvet teklifinin, talebinin veya anlaşmasının aracılık edilmesi veya rüşvetin sağlanmasında aracılık edilmesi halinde, kişi kamu görevlisi olsun ya da olmasın, ortak fail olarak cezalandırılır.
(6) Rüşvet ilişkisi nedeniyle dolaylı olarak menfaat sağlanan üçüncü bir kişi veya tüzel kişi yetkilisi, kamu görevlisi olsun olmasın, ortak fail olarak kabul edilir.
(7) Rüşvet alan, talep eden veya bu konuda anlaşmaya varan kişiler arasında yargı görevlisi, hakem, bilirkişi, noter veya yeminli mali müşavir gibi belirli meslek mensupları varsa, verilecek ceza üçte bir oranında artırılır.
(8) Bu madde hükümleri; kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, kamu kurum veya kuruluşları ile bunların iştirakiyle kurulmuş şirketler, bünyesinde faaliyet gösteren vakıflar, kamu yararına çalışan dernekler, kooperatifler, halka açık anonim şirketler adına hareket eden kişilere de, görevleriyle ilgili işler için menfaat temin edilmesi durumlarında uygulanır.
(9) Bu madde hükümleri; yabancı devletlerin kamu görevlileri, uluslararası veya uluslarüstü mahkemelerde veya parlamentolarda görev yapanlar, tahkim usulüyle görevlendirilen hakemler, uluslararası örgütlerin görevlileri veya temsilcilerine yönelik işlenen rüşvet suçlarında da geçerlidir.
(10) Yabancı tarafından yurt dışında işlenen ve Türkiye, Türkiye’deki bir kamu kurumu, Türk hukukuna göre kurulmuş bir özel hukuk tüzel kişisi ya da bir Türk vatandaşı ile ilgili bir uyuşmazlık ya da işlem nedeniyle işlenen rüşvet suçları, Türkiye’de bulundukları durumda resen soruşturma ve kovuşturmaya tabi tutulur.
RÜŞVET SUÇUNUN ÖZELLİKLERİ
SORUŞTURMA VE KOVUŞTURMA USULÜ
Rüşvet suçu, takip gerektiren suçlardandır ve savcılığa suçun işlendiği bilgisi ulaştığında, derhal soruşturma başlatılması zorunluluğu vardır. Bu suç türü, kamu idaresinin güvenilirliği ve işleyişi ile doğrudan ilişkili olduğundan, savcılıkların bu tür suçları özellikle titizlikle incelemesi beklenir. Rüşvetle ilgili davaların zamanaşımı süresi 15 yıldır.
GÖZALTI HÜKÜMLERİ
Rüşvet suçu kapsamında şüpheli durumuna düşen kişiler, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 91. maddesi gereğince gözaltına alınabilir. Gözaltına alınma işlemi, ancak soruşturmanın sağlıklı bir şekilde yürütülmesi için zorunlu olduğu ve şüphelinin suç işlediğine dair somut delillerin bulunması halinde mümkündür.
TUTUKLAMA TEDBIRI
Rüşvet suçu şüphelisinin tutuklanabilmesi için, suçu işlediğine dair güçlü şüphe veya Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 100. maddesinin 2. fıkrasında belirtilen koşulların varlığı gereklidir. Ancak, beklenen cezanın önemi veya öngörülen güvenlik tedbirinin ağırlığı, işin ciddiyeti ile orantısız ise tutuklama kararı verilemez.
UZLAŞMA KURUMU
Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 253. maddesi uyarınca, rüşvet suçu, uzlaşma yoluyla çözülebilecek suçlar kapsamında değildir; bu nedenle, bu suçla ilgili olarak uzlaşma hükümleri uygulanamaz.
KORUNAN HUKUKİ DEĞER
Rüşvet suçunda asıl korunan değer, kamu görevlisinin tarafsız, bağımsız, ayrıcalıksız ve satın alınamaz şekilde görevini yerine getirmesine olan kamu güvenidir.
RÜŞVET SUÇUNUN UNSURLARI
MADDI UNSUR
FAİL
Rüşvet suçunun failleri; rüşvet veren kişi ile rüşveti alan kamu görevlisidir. Bu suç, iki tarafın katılımıyla gerçekleşen çok failli bir yapıya sahiptir.
MAĞDUR
Bu suçun mağduru, failin mensubu olduğu kamu idaresidir. Dolayısıyla, rüşvet suçu, devlete karşı işlenmiş sayılır.
SUÇUN KONUSU
Suçun konusu, kamu görevlisinin görevini yerine getirirken güven ve dürüstlüğü koruyamaması ve hukuka aykırı davranışlarıdır. Bu durum, hiçbir koşulda meşru hale getirilemez ve mağdurun rızası da hukuka uygunluk nedeni oluşturmaz.
MANEVI UNSUR
Rüşvet suçu, genellikle birden fazla kişinin katılımıyla işlenir. Bu durumda, zorunlu bir iştirakten söz edilir. İşlenen suçun faillerinden en az birinin kamu görevlisi olması şarttır. Bu özellik, suça özgü bir tanımı gerektirir. Her bir fail, kendi eyleminden sorumludur ve buna göre cezalandırılır. Suç, kasten işlenir ve kanunda taksirle işlenmesi öngörülmemiştir. Rüşvet anlaşması yapıldıktan sonra, yarar sağlanmadan veya ilgili iş yapılmadan bu eylemden vazgeçilse dahi, failler gönüllü vazgeçme hükümlerinden (TCK m. 36) yararlanamazlar. Zira, anlaşma ile suç tamamlanmış olur ve tamamlanan bir suçtan vazgeçmek mümkün değildir. Ancak, suçun tamamlanmasından sonra vazgeçilmesi halinde, etkin pişmanlık hükümleri uygulanabilir.
SUÇUN ÖZEL GÖRÜNÜŞ HÂLLERI
SUÇA TEŞEBBÜS
Rüşvet suçunda, hareketler bölümlere ayrıldığında teşebbüs mümkündür. Rüşvet anlaşması gerçekleştiğinde, suç tamamlanmış sayılır ve cezalandırılır. Rüşvet teklifinin kabul edilmemesi halinde teşebbüs söz konusu olabilir. Yargıtay, bu durumda rüşvet almaya teşebbüs edilmiş olduğunu kabul eder. Teşebbüs durumunda, teklifte bulunan kişi suçun faili sayılır ve ceza yarı oranında indirilir.
SUÇA İŞTİRAK
TCK m. 252/5'e göre rüşvet suçuna aracılık etme, rüşvet teklifi ya da talebinin iletilmesi, rüşvet anlaşmasının sağlanması ya da rüşvetin temini gibi eylemlerle gerçekleşir. Aracılık eden kişinin kamu görevlisi olup olmaması önemli değildir ve aracılık eden kişi, rüşvet alma veya verme suçunu işleyen kişi gibi cezalandırılır. Rüşvet suçuna azmettirme de mümkündür.
İÇTİMA
Rüşvet suçu, görevi kötüye kullanma suçunun özel bir formu olduğundan, aynı eylemler için iki farklı suçtan ceza verilmez. Rüşvet alma ve verme suçları, birleşik suça uygun olmamakla birlikte, zincirleme suça uygunluk gösterir.
TEKERRÜR
Tekerrür ve özel tehlikeli suçlular, TCK'nın 58. maddesinde düzenlenmiştir. Önce işlenen suç için verilen hüküm kesinleştikten sonra yeni bir suç işlenirse, tekerrür hükümleri uygulanır. Cezanın infaz edilmiş olması bu durum için bir şart değildir.
GÖREVLİ MAHKEME
Rüşvet suçları, re'sen takip edilen ve Ağır Ceza Mahkemelerinde görülen suçlardır. Rüşvet suçundan mahkum olan kişiye, TCK'nın 53. maddesinde belirtilen belirli haklardan yoksun bırakma tedbiri ve kazanç müsaderesi tedbiri uygulanabilir. Eğer rüşvet suçu, bir tüzel kişinin faaliyetleri çerçevesinde işlenmişse, bu tüzel kişiye özgü güvenlik tedbirleri uygulanır.
RÜŞVET SUÇUNDA YETKİLİ MAHKEME
Rüşvet suçunun işlendiği yerdeki Ağır Ceza Mahkemesi, bu suçun görüleceği mahkeme olarak yetkilidir.
RÜŞVET SUÇUNUN CEZASI / YAPTIRIMI
TCK'nın 252. maddesinin 1. fıkrasına göre, bir kamu görevlisine rüşvet verilmesi durumunda, dört yıldan on iki yıla kadar hapis cezası verilir.
TCK'nın 252. maddesinin 2. fıkrasına göre, bir kamu görevlisinin rüşvet alması durumunda, yine birinci fıkradaki gibi cezalandırılır.
TCK'nın 252. maddesinin 4. fıkrasına göre, kamu görevlisinin rüşvet talebinde bulunması ancak bu talebin kabul edilmemesi durumunda, ilgili fıkraya göre verilecek ceza yarı oranında indirilir.
TCK'nın 252. maddesinin 5. fıkrasına göre, rüşvet teklifi veya talebinin iletilmesi, rüşvet anlaşmasının sağlanması veya rüşvetin temini gibi durumlarda aracılık eden kişi, kamu görevlisi olup olmamasına bakılmaksızın, müşterek fail olarak cezalandırılır.
TCK'nın 252. maddesinin 6. fıkrasına göre, rüşvet ilişkisinden dolaylı olarak menfaat sağlanan üçüncü bir kişi veya tüzel kişinin yetkilisi, kamu görevlisi olup olmamasına bakılmaksızın, müşterek fail olarak cezalandırılır.
TCK'nın 252. maddesinin 7. fıkrasına göre, rüşvet alan veya talebinde bulunan kişiler arasında yargı görevlisi, hakem, bilirkişi, noter veya yeminli mali müşavir gibi belirli meslek mensupları varsa, verilecek ceza üçte bir oranında artırılır.
RÜŞVET SUÇUNDA ETKIN PIŞMANLIK
TCK'nın 254. maddesinin 1. fıkrasına göre, rüşvet alan kişinin, durum resmi makamlarca öğrenilmeden önce, rüşvet konusu şeyi yetkili makamlara teslim etmesi durumunda, bu kişiye rüşvet suçundan dolayı ceza verilmez. Rüşvet alma konusunda anlaşmaya varan kamu görevlisinin, durum resmi makamlarca öğrenilmeden önce, bu durumu yetkili makamlara bildirmesi halinde de bu kişiye rüşvet suçundan dolayı ceza verilmez.
TCK'nın 252. maddesinin 2. fıkrasına göre, rüşvet veren veya bu konuda kamu görevlisiyle anlaşma yapan kişinin, durum resmi makamlarca öğrenilmeden önce, pişmanlık duyarak yetkili makamları haberdar etmesi durumunda, bu kişiye rüşvet suçundan dolayı ceza verilmez.
TCK'nın 254. maddesinin 3. fıkrasına göre, rüşvet suçuna iştirak eden diğer kişilerin, durum resmi makamlarca öğrenilmeden önce, pişmanlık duyarak bu durumu yetkili makamlara bildirmeleri durumunda, bu kişilere rüşvet suçundan dolayı ceza verilmez.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |