Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yarın (cumartesi) Antalya Havalimanı’nın yeni terminal binasını hizmete açacak.

Şimdiden, hayırlı uğurlu olsun…

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, yeni terminal binasının yıllık kapasiteyi 35 milyondan 82 milyona yükselteceğini söylemiş.

Bakanlar için her şey rakam…

Şu kadar turist geldi, şu kadar para bıraktı falan filan…

Ama sayın bakanın Antalya’ya tatile gelen genç bir turistin, Antalya Havalimanı’nda çektiği bir video ile bir utancı yüzümüze vurduğundan haberi var mı?..

‘Avrupa’nın en büyük seyahat dolandırıcılığına hoş geldiniz’ dedi, resmen turist genç…

Bunu da kanlı, canlı sosyal medya hesabından yayınladı…

Ben dinledim, dinledikçe birileri adına utandım…

En azından bir Antalyalı olarak yerin dibine girdim…

Moda tabirle; incindim…

Videoyu izlemek isteyenler için bu linki buraya bırakıyorum…

TIKLAYIN...

Gelin size çektiği kısa videodaki sözlerinden birkaç cümle hatırlatayım, sonra birkaç kelam da ben edeyim…

Bakın, ne diyor o genç İngiliz turist?..

Havalimanındaki iç hatlar ile dış hatlar terminal -2 arasındaki mesafeye dikkat çekerek şu eleştiriyi yapıyor;

“Burası birbirinden kilometrelerce uzakta olan iki terminale sahip. Bu alışılmadık bir durum değil. Havalimanında genellikle uzak mesafelerde bulunan iki terminal olur. Ama bunları birbirine sık sık sefer yapan servis otobüsleri bağlar. Peki, Antalya’da durum nasıl?.. Yok… Burada saat başı bir kez hareket eden bir servis otobüsü var. Eğer onu kaçırırsanız taksiye binmek zorundasınız. Yürüyemezsiniz, çünkü bunu imkansız hale getirmişler. Peki, taksi ücreti ne kadar?.. Size 600 Türk Lirası… Yani yaklaşık, 12.5 sterlik olduğunu söyleyecekler. İki dakikalık bir yolculuk için bu gerçekten akıl almaz bir rakam. Ben pazarlık yaparak 150 TL’ye indirdim. Görünüşe göre asıl ücret bu… Ama yine de sadece bir terminalden diğerine gitmek için 3.5 sterlin ödemek çok fazla… Daha da kötüsü, otellerden gelen bir çok yolcu, taksi şoförleri tarafından kasten yanlış terminalde bırakılıyor. Böylece diğer terminale ulaşabilmek için bir taksiye daha binmek zorunda kalıyorlar. Yetmezmiş gibi şehir merkezine uygun fiyatlı bir şekilde gidebileceğiniz servis otobüsü Terminal 1’de yani iç hatlar terminalinde… Bu da demek oluyor ki uluslararası yolcuların toplu taşıma ile şehir merkezine ulaşabilmeleri için önce Terminal 1’e gelmeleri gerekiyor. Bunun için de ya taksiye binmek ya da saatleri denk getirip servisi yakalamak zorundalar. Bu tam anlamıyla saçmalık. Avrupa’daki en kötü havalimanı olabilir.”

Sayan bakan, Antalya Havalimanı’nı öve öve bitiremiyor ama gencecik bir turist çocuk, turistlerin taksiciler tarafından kazıklanmak istendiğini söylüyor.

Turist-taksici ve kazıklanmak…

Bu üç kelimenin yan yana gelmesi öyle şaşılacak bir şey değil…

Ama insan yine de üzülüyor.

Öyle ki, taksicilerin, otellerinden aldıkları turistleri bilerek birinci terminale bıraktıklarını, içeri girip uçaklarının ikinci terminalde olduğunu öğrenen turistlerin oraya gitmek için ayrıca taksiye 600 TL ödemek zorunda kaldıklarını iddia ediyor bu genç…

Taksi, havalimanının içinden çıkmıyor.

Birkaç kilometrelik yol için istendiği söylenen miktar 600 TL…

İngiliz turist genç, bunun ‘Kasten’ yapıldığını iddia ediyor.

Eğer, bu rutin haline geldiyse tam bir rezalet…

Yalansa, bulun bu iftiracıyı sorun hesabını değil mi?..

Ya 2’nci terminalde uçaktan inenler için şehir servisi olmamasına ne diyeceğiz?.. 

İnsanın aklına, ‘Bu servis işi turistleri taksiye yönlendirmek için bir tezgah mı?’ sorusunu akla getiriyor.

Antalya Havalimanı’nda taksicilerin, servisçilerin borusu ötüyorsa, yolcu kapasitesini değil 82 milyon, 182 milyon yapsanız ne yazar…

Sadece taksicilerin işine yarar…

Sayın bakan…

Antalya Valisi Hulusi Şahin’i arayın bir sorun bakalım…

Bu turist genç, bu lafları edeli bir hafta oluyor.

Antalya Şoförler Odası Başkanı Mehmet Ali Alkan’a bunun hesabını sordu mu?..

“Siz otelden aldığınız turisti, genç İngiliz’in iddia ettiği gibi bile bile yanlış terminale mi bırakıyorsunuz?” dedi mi?..

“Sonra bu turistleri doğru terminale götürmek için 600 TL istiyor musunuz” diye hesaba çekti mi?..

Biliyorum, sayın valinin, C plakası ihalesinde birilerinin hakkının yenmesi, büyükşehir belediyesinin zarara uğratılması iddiaları ile ilgili kafasındaki soru işaretleri daha giderilmemişken, bir de taksici ile mi uğraşacak diyebilirsiniz?..

Ama ikisi de ciddi mesele…

Çünkü, son olayda tüyü bitmemiş bir İngiliz velet çıkmış, ‘Avrupa’nın en büyük seyahat dolandırıcılığına hoş geldiniz’ diyerek tüm dünyaya bizi rezil edebiliyor...

Sayın bakanım, sayın valim sizi bilmem ama bu laflar benim zoruma gidiyor.