Mahkemeden konkordato kararı alan, 9 yıldır faaliyet gösteren ve ekonomik krize giren hastanelerden biri olan Özel Antalya Likya Hastanesi, bu 9 yıllık süreç içerisinde 3 kez sahip değiştirdi. Son olarak 2017 yılında Prof. Dr. Mehmet Emin Soysal. Prof. Dr. Seyide Soysal ve ve Uzm. Dr. Seyfettin Yahşi ortaklığındaki Vitamin Özel Sağlık Hizmetleri Medikal İnşaat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi tarafından işletilmeye başlandı. Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne başvuran şirket konkordato istedi. 87 yataklı hastanede çalışanların 3 aydan bu yana maaş alamadıkları, bir aylık maaşlarının da İş-Kur tarafından ödendiği öğrenildi. Aynı hastanede geçen cuma günü aralarında doktorların da bulunduğu 45 çalışanın ücretsiz izne ayırdığı öğrenildi.
Mahkeme Ocak'ta görülecek
2018/690 Esas Nolu kararda davanın yargılanması 18 Ocak 2019’a bırakılmış açılaması yapılarak, "19.10.2018 günlü tensip kararı ile davacı Antalya Ticaret Sicilinin 39851-0 sicil sırasında kayıtlı Vitamin Özel Sağlık Hizm. Med. İnş San ve Tic. A.Ş Hakkında 19.10.2018 gününden itibaren 3 ay süreyle geçici mühlet kararı verilerek davacının İİK 297. Maddesinin 2. Fıkrasındaki haller dahil olmak üzere mal varlıklarının muhafazası için tüm tedbirlin alınmasına, Geçici Konkordato Komiseri olarak SMMM Semih Tömen, Dr. Cesarettin Korkmaz ve Av. Eylem Has'ın atanmasına karar verildiğinden, alacaklıların ilandan itibaren 7 günlük süre içerisinde mahkememiz dosyasına itiraz ederek konkordato mühleti verilmesini gerektiren bir hal olmadığını delilleri ile birlikte ileri sürerek bu çerçevede konkordato talebinin reddini isteyebilecekleri hususu ilan olunur” denildi.
Hastane devredildi iddiası
Antalya Konyaaltı ve Kepez’de sahiplerinin doktor olmadığı, iki hastanesi olan şirketin de başka alanlardaki işleri nedeniyle sıkıntıya girdiği bu nedenle mal ve hizmet alımları karşılıklarını ve 6 aydır çalışanlara maaşlarının üçte birini ödedikleri bildirildi. Konkordato ilan eden hastanenin işletmesini sahipleri aynı kişiler olan başka bir şirkete devrettiği iddia edildi.
En büyüğü de sıkıntılı
Bir spor kulübümüzün eski başkanı tarafından kurulan üçüncü hastanenin de Antalya ve bölgesinin en büyük hastanesi unvanını taşıyor. 84 poliklinik odası, 39 adedi Kalp Hastanesi'nde olmak üzere toplam 228 yatağı, 73 yoğun bakım / 10 koroner yoğun bakım / 7 KVC yoğun bakım / 22 genel yoğun bakım / 34 yeni doğan yoğun bakım ünitesi ve organ nakli ameliyatları standardında donatılmış 10 ameliyathanesi ile 33 tıbbi branşta hizmet veriyor.
Çalışanlar ücretsiz izne çıkarıldı
Akdeniz Bölgesi’nin en büyük özel hastanesi olan uluslararası camiada saygın kabul gören akademisyenler ile sadece ülkemizde değil, Avrupa'da da en fazla tercih edilen transplantasyon (organ nakli) merkezi sahiplerinin de ekonomik kriz nedeniyle son aylarda hem alım yaptığı medikal şirketlere hem de çalışanlarına ödeme konusunda sıkıntı yaşadığı iddia edildi. Bu hastanede de ücretsiz izin uygulamasının geçen ay başladığı ve çalışanların kademeli olarak ücretsiz izne çıkarıldığı öğrenildi.
Kamuoyunda yanlış algı var
Öte yandan, kamuoyunda özel hastanelerde çok yüksek muayene ve tedavi farkı alındığına ilişkin iddialar ve algı nedeniyle isminin açıklanmasını istemeyen bir özel hastane yetkilisi şunları söyledi: “Toplum özel hastanelerin çok kazandığını filan düşünülüyor. Dolayısıyla alınan farklar zaman zaman şikayet konusu bile olabiliyor. Oysa sanılanın aksine bizler çok ucuza iş yapıyoruz. Örneğin uzun yıllardır SGK’nın ödediği fiyatlar değişmedi. Ayrıca bir noktanın da altını çizmek lazım. Tamam günümüzde devlet hastaneleri eskiye nispetle çok gelişti, ama hala devlet hastanelerinde çok hızlı hizmet alındığını söyleyemeyiz. Mesele vatandaş devlet hastanesinde bir MR istenmişse bunun için haftalarca beklemek zorunda kalabiliyor. MR'ı çektirmek, sonucunu almak ve bu sonucu doktora göstermek önemli bir zaman kaybına yol açıyor. Oysa özellerde böyle değil. MR lazımsa aynı gün çekilip en kısa sürede sonuçlandırılıyor. Yani hizmeti en hızlı ve en kaliteli şekilde alıyorsanız bunu bir karşılığı da olacaktır. Aslında bizler devletle de rekabet ediyoruz. Devlet hastanelerinin bir yatırım maliyeti yok. Personel gideri genel bütçeden karşılanıyor. Oysa bizlerin çok gideri var. Yatırım maliyeti, personel gideri, işletme giderleri, vergiler vs. Kriz olmadan Tıp Fakültesi Hastanelerinin milyonluk borçlarını devlet üstlendi, peki biz kimden yardım alacağız.”
(Antalyases)
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |