Antalya'nın servis ağaları

Bu dosyada ne var?..

Bu dosyada, evini geçindirmek için emekli ikramiyesinin üzerine banka kredisi ekleyerek aldığı minibüsünü okul servisi yapan Antalyalı Ahmet amcanın yıkılan umudu var…

Bu dosyada, annesinin bileziklerini bozduran üzerine akrabalarından aldığı borçla minibüs alıp bir fabrikaya işçi taşıyan Antalyalı Yunus’un yerle yeksan olan hayali var.

Bu dosyada, onlara, C plakanız olmadan Antalya’da bu işi yapamazsınız diyen ama şaibeli bir ihale ile plakaları 100’er, 200’er servis ağalarına dağıtan bir otorite var.

Bu dosyada, mağdurların iddia ettiği gibi haksızlık var, hukuksuzluk var, adaletsizlik var, rant var, var oğlu var…

Bir de son dönemin moda deyimiyle; ‘Kuvvetli suç şüphesi var’

Hatta, ne yazık ki, hakkını ararken ölen servisçi bile var…

Peki ne yok?..

Ahmet amcalar gibi Yunus’lar gibilere yaşam hakkı yok.

Adalet yok…

En önemlisi de vicdan yok…

AKP’li Ali İhsan Yavuz’un, İstanbul seçimlerinden sonra söylediği, “Hiçbir şey olmasa bile kesinlikle bir şeyler oldu” sözünü hatırlıyor musunuz?..

İşte benim yazacağım mesele de biraz ona benziyor.

Neyse, gelelim sadede…

Benim 19 Aralık 2024’deki bir yazımdan alıntı yaparak önce kısa bir hatırlatma yapalım…

Alttaki yazıyı okuyanlar için çift dikiş olacak ama konuyu anlamak için bunu yeniden vermem şart…

İşte, 4 ay önceki o yazım:

“Antalya Büyükşehir Belediyesi uhdesinde kurulan Ulaşım Koordinasyon Merkezi, yani UKOME, ‘C’ plakası ihalesine çıkmış.

Yani, şehrin turizm, tarım sektörü ile Organize Sanayi Bölgesi’ne işçileri, beyaz yakalı personeli taşıyan minibüs, midibüs, otobüs gibi araçlara verilen ticari plaka bu… Okul taşıtları da C plaka taşımak zorunda…

Bu C plakalar ticaret yapsınlar, korsanlar araya girip haksız kazanç sağlamasınlar diye veriliyor.

Aynı taksiler gibi…

31 Temmuz 2024’te, önce 990 tane dağıtılmış, bundan 4 ay sonra da 1000 tane araç için daha C plakası dağıtılması için ihaleye çıkılmıştı.

İlk ihale ile ilgili itirazım çok yok.

İkincisi ise tam evlere şenlik…

Yaklaşık 4 ay önce yapılan ilk ihalede bir C plaka 600 bin TL’den verilmiş.

1000’i de satılmış…

Bunlardan 217’si Zemzem Tur’a gitmiş.

Bazı tur şirketleri de hatırı sayılır C plakası almış.

Paraları var da toptan almışlar, yapacak bir şey yok.

Aralık ayında düzenlenen ikinci parti C plakası ihalesi için de 1000 adet kota konulmuş.

Yalnız bu kez UKOME, ATSO’ya ve Antalya Servisçiler Odası’na başvurmuş.

Demiş ki; C plakaları kaç TL’den ihaleye çıkaralım.

4 ay önce 600 bin liradan sattın, koy üzerine enflasyon farkını çıkar ihaleye değil mi?..

Yok, öyle yapmamış…

Ne yapmış, ATSO’ya fiyat sormuş…

ATSO, konuyu taşımacılık işi yapan üyelerinin olduğu komiteye havale etmiş.

ATSO 35. Grup’taki komite üyeleri toplanıp bir fiyat belirlemiş.

Antalya merkez ilçeleri için 2 milyon artı KDV ile 2 milyon 650 bin artı KDV demiş.

4 ay önce 600 binden ihaleye çıkarılan C plakalar, 2 milyon birden artmış.

Bakın siz şu işe…

Peki, ATSO’nun 35’nci grubunda komite üyesi ve aynı zamanda ATSO meclis üyesi olarak kim varmış?..

İlk ihalede tanesi 600 bin TL’den 217 adet C plakası alan Zemzem Tur’un sahibi…

UKOME, bu zat-ı muhteremin de içinde olduğu komitenin önerisini dikkate almış, ihaleye çıkmış.

Bu kez 1000 plakadan 317’si satılabilmiş.

4 ay önce 600 bin TL’den giden C plakası, bu kez 1 milyon 980 bin TL’den satılmış.

Yani, C plakası 4 ayda üzerine 1 milyon 380 bin TL koymuş.

Daha önceki ihaleden 217 adet C plakası alan Zemzem Tur’un sahibi Ayhan Yıldırım,  217 x 1.380.000 TL eşittir; 299 milyon 460 bin TL kazanmış.

Vay anasına sayın seyirciler değil mi?..”

O günkü yazım buydu…

Şimdi bu dosyada bu yazının devamı var.

Bu durumdan hoşnut olmayan ve benim gibi haksızlık olduğunu düşünen bazı servisçiler avukatın yolunu tutmuş…

Tam 21 kişi ve tur şirketi…

Kimler mi?..

Nurettin Aydın, Celal Öner, Sami Uslu, Kudret Coşan, İzzet Şahin, Mustafa Karakuş, Hasan Coşan, İmral Ayaz, Fatma Değirmen, Hülya Erkan, Özkan Çağlar Dikbıyık, Gülhan Sezan, Salih Esmer, Sabri Sezan, Esmehan Sezan, Fırat Yardım ve 5 tane de şirket…

Avukat Süleyman Akıncı da Antalya Nöbetçi İdare Mahkemesi’ne dava açmış.

Dava dilekçesinde denilmiş ki…

*Müvekkiller C plakası verilmeyerek dağıtım dışı bırakılmıştır.

*Bu plaka dağıtımı usulsüz yapılmıştır ve yasal dayanağı yoktur.

*İki plaka dağıtımı arasında 4 ay olmasına rağmen, plaka bedeli fahiş bir şekilde artmıştır.

*Bu rekabeti engelleme ve büyük şirketlere rant sağlama girişimidir.

*Bu plakalar bir ihale yapılmış gibi verilmiş ancak UKOME’nin ilanlarında ‘İhale’ kelimesi bile geçmemiştir.

*Bu kanunu dolanma amacı taşımaktadır.

*Kanuna aykırı metinler hazırlanarak ilana çıkılmıştır.

*Her ne kadar ilan metinlerinde ‘İhale’ kelimesi geçmese de ortada bir ihale vardır.

*İlan metinlerinin yasal dayanakları incelendiğinde, ilgili maddeler 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nu işaret etmesine rağmen, metinlerinden ihale kelimesi çıkartılarak kanun maddeleri dolanılmıştır.

*Yapılan hukuka aykırıdır.

*Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin izlemiş olduğu yol; belli bir zümreye imtiyazdır, tekelleşmedir ve kamu menfaatine aykırıdır.

Vay anasını sayın seyirciler…

İşe bakın…

DEVAMI YARIN: BİR SERVİS ARACI SAHİBİNİN İDDİASI: ULAŞIM DAİRE BAŞKANI NURETTİN ŞENGÜL İLE ZEMZEM’İN SAHİBİ ARASINDA…