Salgın nedeniyle dünyanın her yerinde olağanüstü önlemler devam ederken diğer taraftan sağlık çalışanlarının yaşadıkları süreç onları psikolojik olarak da derinden etkiledi. Türk Dahili ve Cerrahi Bilimler Yoğun Bakım Derneği ile Nobel İlaç işbirliği yaparak ‘Pandemi Anıları’ isimli proje ile bugünlerin hafızalarda kalması için dijital bir arşiv oluşturacak.
Düzenlenen online basın toplantısında konuşan Türk Dahili ve Cerrahi Bilimler Yoğun Bakım Derneği Başkanı Doç. Dr. Melda Türkoğlu Covid-19 nedeniyle babasını kaybeden bir kız çocuğunun gelip “Ne olur bari annemi yaşatın” dediğini ve hissettiği duyguları tarif etmenin mümkün olmadığını söylerken Nobel İlaç Genel Müdürü Hakan Şahin ise projeyi anlattı.
Türk Dahili ve Cerrahi Bilimler Yoğun Bakım Derneği Başkanı Doç. Dr. Melda Türkoğlu konuşmasına sağlık profesyonelleri penceresinden yaşananları özetleyerek başladı ve şunları söyledi: “Türk Dahili ve Cerahi Bilimler Yoğun Bakım Derneği ve yönetim kurulu adına öncelikle böylesine anlamlı bir projeyi gerçekleştirdiği ve bizlere de paydaş olarak içinde yer alma fırsatı verdiği için Nobel Ailesi’ne teşekkürlerimi ileterek başlamak istiyorum. Aralık 2019 ‘da Çin’in Wuhan kentinde başlayan ve Mart 2020 itibariyle Türkiye’ye yayılan bu salgın tüm dünyada büyük küçük, kadın erkek, herkesin hayatını derinden etkiledi. Yaşlılarımız günlerce kendi evinde bir esir gibi yaşarken, gençlerimiz bilgisayar ekranından ders yapmayı, ufak çocuklarımız maske takarak oyun oynamayı öğrendiler. Ancak biz sağlık çalışanları bunların ötesinde farklı ve karmaşık duygu durumlarının içinden geçtik, farklı tecrübeler yaşadık.”
“NE OLUR BARİ ANNEMİ YAŞATIN”
Doç. Dr. Türkoğlu yaşananları ve sağlık çalışanları olarak hissettiklerini anlatırken Covid-19 nedeniyle babasını kaybeden bir kız çocuğunun “Ne olur bari annemi yaşatın” dediğini ve hislerini ise şöyle aktardı: “Korktuk ama öncelikle virüsten değil, yetememekten, yetiştirememekten korktuk, sonra yakınlarımızdan korktuk. And içtiğimiz mesleklerimizi icra ederken annemize babamıza, eşimize, çocuklarımıza zarar vermekten korktuk. Ve en son bu uğurda canını kaybeden meslektaşlarımız oldukça bizler de kendi hayatımızdan korktuk. Özlem duyduk… Yakınlarımıza, eşimize, çocuklarımıza, anne babamıza zarar vermemek adına günlerce onlardan uzak kaldık, halen yüzlerce sağlık çalışanı ailelerinden uzakta yaşadığı özlemle hizmet vermeye devam etmekte. Ayrıca bu virüsün yeni olması, yayılımından korunmaya, tanısından tedavisine her bilginin yeni ve denenmemiş olması bizleri bilgi edinme konusunda korkunç bir paniğe itti. Kimi genç yaşta olan nice ölümler gördük, değişik öykülere tanık olduk. Yoğun bakıma hasta yatırmak üzere değerlendirmeye gittiğim, nefes almakta ileri derecede zorluk çeken hastanın, yoğun bakımdan geldiğimi söyleyince, kendini hiç düşünmeden bana yoğun bakımda yatan eşini sorduğunda neler hissettiğimi ya da anne ve babası hastanede COVİD-19 nedeniyle tedavi görürken babasını kaybeden bir kız çocuğunun ‘Ne olur bari annemi yaşatın’ dediğinde hissettiğim duyguyu tarif etmem mümkün değil.”
“100 YILDA BİR GÖRÜLEN SALGINA ŞAHİT OLDUK”
Yoğun çalışma temposunda hayatlarında değişenleri de anlatan Doç. Dr. Türkoğlu sözlerini şöyle noktaladı: “Çalışma hayatımızda çok yoğun çalıştık, çok yorulduk. Çalışma sırasında katlanmamız gereken zorluklar da vardı. Nefes bile almanızı engelleyen maskeler, görmenizi engelleyen gözlükler, hareket etmenizi engelleyen tulumlar, dokunmanızı engelleyen eldivenler ile çalışmak çok zordu. Bu süreç içerisinde hepimizin içinden bir Einstein çıktı. Sağlık ekipmanlarının yetememesi en büyük endişelerimizden biriydi. Bu nedenle bu konuda da her birimiz birer mucit olduk neredeyse… İşimize yarayacak ekipmanları elimizdeki malzemelerle oluşturmaya çalıştık, yaptıklarımızı da birbirimizle paylaştık, çok keyif aldık. Şu an pandeminin ortasındayız. Artık sürece de çalışmaya da daha fazla uyum sağladık. Bir an önce bu dönemi atlatmak ve eski günlerimize kavuşmak istiyoruz. Tıp dünyasında 100 yılda bir görülebilecek bu salgına bizler şahit olmuştuk. Ancak yaşadıklarımızı, tecrübelerimizi, duygularımızı sonraki nesillere aktarmak en büyük görevimiz olmalıydı. Tam bu noktada Nobel ailesinin önerisi “Pandemi Anıları” projesi ile tanıştık. “Pandemi Anıları”nın geleceğe ışık tutacak büyük bir kaynak olacağına inanıyoruz. Bu proje, yaşadığımız tecrübenin ileri kuşaklara iletilmesini sağlayarak tıp alanında verilecek büyük bir hizmetin ismi olacaktır. Bu nedenle bunu önemsiyor ve tüm üyelerimizi, tüm sağlık çalışanlarını görsel, işitsel, metinsel hikayelerini paylaşmaya davet ediyoruz. Bu kitap bizler tarafından oluşturulacak ve ileri nesillere aktarılacak en büyük eser olacaktır. Kitabın oluşmasına koşulsuz destek veren Nobel Ailesi’ne içtenlikle teşekkürlerimizi ve şükranlarımızı iletiyorum.”
“PANDEMİ ANILARI” TARİHE İZ BIRAKACAK ÖNEMLİ BİR ARŞİV KİTAP PROJESİ"
Dünyanın hemen her köşesini saran virüsün özelikle sağlık profesyonellerinin yaşamlarında derin izler bıraktığını belirten Nobel İlaç Genel Müdürü Hakan Şahin ise projenin kapsamı ile ilgili bilgi vererek şunları söyledi: “2020 yılında hayatımıza giren, tüm dünyayı etkisi altına alan, sosyal ve ekonomik hayatı durma noktasına getiren, COVİD-19 salgını sonrası yaşam tarzlarımız, iş yapış şekillerimiz, eğitim faaliyetlerimizde birçok köklü değişiklik oldu. Bu denli köklü değişim arasında tüm dünyada değişmeyen tek gerçek: Sağlık çalışanlarının yadsınamaz gayretleri ve fedakarlıkları oldu. Hepsi salgınla mücadelede toplum sağlığı için cansiparene çalıştı.
Virüsle mücadelede hastalanan, hatta hayatını kaybeden birçok sağlık çalışanının hikayelerini hüzünle takip ettik. ‘Sağlık için her şeye değer’ inancını taşıyan Nobel Ailesi olarak, dünyanın hemen her köşesini sarmış bu virüsün sağlık profesyonellerinin hayatında ne denli izler bıraktığına ışık tutmak için onların bu süreçte yaşadıkları ve yaşamaya devam ettikleri duygularını, korkularını, kaygılarını, umutlarını duymak ve duyurmak istiyoruz. Bu duyarlılıkla Türk Dahili ve Cerrahi Bilimler Yoğun Bakım Derneği ile birlikte hayata geçirdiğimiz ‘Pandemi Anıları’ projesi hem bu zorlu süreçte yaşananlara birebir şahitlik etmemizi sağlayacak hem de geleceğe bırakılacak bir arşiv niteliği taşıyacak. Pandemi Anıları; bugün başta hastaneler olmak üzere, poliklinklerde, aile sağlık merkezlerinde ve eczanelerde ön cephede fedakârca mücadele eden, emek veren tüm sağlık meslek mensuplarına bir teşekkür projesi olmakla birlikte gelecek kuşaklara bu dönemde neler yaşandığını aktaracak, tarihe iz bırakacak önemli bir arşiv kitap projesidir. Projede, sadece sağlık meslek mensuplarının değil bu süreçten çok etkilenen tüm halkımızın da duygularını duymayı, duyurmayı yürekten arzu ediyoruz. Dolayısı ile başta bu sürecin en önemli kahramanları olan sağlık meslek mensuplarımız olmak üzere tüm halkımızı bu kitabın yazarı olmaya davet ediyoruz.”
Bu süreçte dijitalleşmenin önemine de dikkat çeken Şahin, “Pandemi süreciyle birlikte dijitalleşmenin hayatımızdaki önemi daha da arttı. Bu nedenle; dijital ortamda sağlık profesyonellerimizin görsel, işitsel ve yazılı notlarını, yaşanmışlıklarını, anılarını toplayacağımız bir arşiv portalı oluşturduk: www.pandemianilari.org. Bu portala; tüm ziyaretçiler fotoğraf, video ve yazılarını yükleyebilecekler. Nobel İlaç Ailesi olarak, bu projenin hayata geçmesi için birlikte hareket ettiğimiz ve pandemi sürecini çok yakından yaşayan, hisseden, mücadelenin en ön saflarında yer alan Türk Dahili ve Cerrahi Bilimler Yoğun Bakım Derneği’ne sizlerin nezdinde bir kez daha teşekkür etmek isterim” dedi.
İSTANBUL, (DHA)
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |