Karara tepki gösteren Fatma Erdoğan'ın annesi Kıymet Alyar, "Biz öldük. Bütün sülale öldü. Yaşamıyorum ben. Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası beklerken iyi hali düşünülerek müebbet hapis cezası verildi. Benim kızım gitmiş, neresi iyi hal?" dedi. Avukatı Sanem Oğuz ise, "Bizim savaşımız yeni başlıyor. Biz istinaf kanunu yoluna başvuracağız. Katilin hak ettiği cezayı almasını sağlayacağız" şeklinde konuştu.
Bahçelievler'de boşanma aşamasında olduğu 4 aylık 22 yaşındaki eşi Fatma Erdoğan'ı araçta silahla 2 el ateş ederek öldüren ve 2 saat eşinin cesediyle dolaşan aynı yaştaki tutuklu sanık Eren Erdoğan'ın ağırlaştırılmış müebbet ve 13 yıla kadar hapsi istendi. 28 Eylül 2020'de görülen karar duruşmasında Eren Erdoğan müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Karara itiraz eden Fatma Erdoğan'ın ailesi ve avukatı, gerekli tüm hukuki sürecin devam edeceğini belirtti.
"BENİM GENCECİK FİDANIM GİTTİ, NE İYİ HALİ?"
Karara itiraz eden gözü yaşlı anne Kıymet Alyar ise DHA'ya konuştu. Alyar, "Benim gencecik fidanım gitti. Dönüşü yok. Ben şikayetçiyim ne diyeceğim artık bilmiyorum. Biz öldük yani bir cinayet değil. Bütün sülale öldü. Yaşamıyorum ben. Ölüm korkusundan o eve gitmiyordu benim kızım. Gitse de ölecekti. Gitmedi, yine öldü. Bunu, benim yüce mahkeme dediğim, adalet dediğimiz yasalar gelecek hakkı tanıyarak müebbet verdi" dedi.
"NEYİN GELECEĞİ?"
Çıkan gerekçeli karar sonrası müebbet hapis cezasına çarptırılan katil Eren Erdoğan'ın kararına itiraz eden anne Fatma Alyar, "Ağırlaştırılmış müebbet yerine. Bir canın bedeli bu mu yani? Neyin geleceği? Size soruyorum Allah için neyin geleceği? Benim kızımın geleceği oldu mu ki onun da geleceği olsun? Gelecek şansı tanıyorlar, gelecek hakkı tanıyorlar bir kravat bir ceket. Çok güzel. Yüce mahkeme dediğimiz, bir katilin bir kravatına mı bakar? Niye benim giydiğim kara yaslara bakmıyor? Ben de yasları bağladım gittim. Eziyet gibi gözümün önünde benim kızımın azraili ile karşı karşıya durdum benim duygularımı neden bu mahkeme heyeti göz önüne almadı da bir katilin kravatını aldı? Ben çocuğumu polisle gittim devlet kapısıyla gittim, devletin adıyla aldım. Devletin adına mahkeme kararı açtım hukuk dışı asla hiçbir şey yapmadım" şeklinde konuştu.
"KIZIMIN KATİLİ 'ÖLDÜRÜRÜM, GİDER 4 SENE PAŞA PAŞA YATAR ÇIKARIM' DEMİŞ"
Cinayetin planlandığını savunan anne Alyar, "Bu cezayı veren hakime hanım, 'Ben evladı vardır' dedim, vicdanı vardır dedim asla yokmuş. Eliyle gözüyle okudu o katilin, o caninin arkadaşına yazdığı, yardım edicisine yazdığı kelimeleri ağzıyla okudu hakime hanım. El insaf ya. 'Öldürürüm. Gider 4 sene paşa paşa yatar çıkarım.' Evet doğru. Resmen paşa paşa yatıyorlar içeride. Ondan indirim bundan indirim bir af gelir salarlar dışarıya oldu bitti. Bu cezalar herkesi azmettirir. Caydırmaz yani. Ben bir kere ifade verdim. Yaşadığımızı gördüğümüzü olduğu gibi anlattım. Ama katil alay edercesine her gelişinde değişik ifade verdi. Yok ihaneti vardı vurdum, yok evine gelmedi vurdum. Yani yaptığı hatanın cinayetin üstünü örtmek için bin türlü yalanla o mahkemede savunma yaptı. Yalan arkadaşım yalan her şey ortada" ifadelerini kullandı.
CESETLE 2 SAAT ŞEHİR TURU
Öncü Kadınlar ve Çocuklar Derneği Avukatı Sanem Oğuz, çıkan karar sonrası istinaf mahkemesine başvurduklarını belirtti. Oğuz, "Fatma'yı arabaya koyuyor. Ve Fatma o boşluktan faydalanarak kısa süre arabada yalnız kalıyor. Bu arada araba kitli. Kimseye ulaşamıyor. Polisi arıyor 155'i. 'Beni kurtarın' diyor. 'Beni eşim zorla tutuyor arabada. Ve beni öldürecek' diye ihbarda bulunuyor. Nitekim bu aramanın üzerinden 15 dakika geçmeden Fatma 2 el ateşle öldürülüyor katili tarafından. Bunun üzerine çok daha ağır bir şey yaşanıyor. Fatma'nın ölmüş bedeniyle 2 saat boyunca İstanbul'da şehir turu yapıyor katil" diye konuştu.
Avukat Sanem Oğuz, cinayetin planlı bir şekilde yapıldığını ispat ettiklerini ve gereken cezanın ağırlaştırılmış müebbet olması gerektiğini ifade etti. Oğuz, "Dosya bize önce Çocuklar ve Kadınlar Derneğine geliyor. Biz hukuki işlemlerine başlıyoruz. Dosyada tüm deliller mevcut olmasına rağmen, katilin bunu tasarladığına, zorla alıkoyduğuna, ruhsatsız silah taşıdığına ve kasten bilerek ve isteyerek Fatma'yı öldürüp cansız bedeniyle 2 saat şehir turu yapmasına rağmen, gerekçeli kararında sanığın gelecekteki durumu, hayatı, iyi haline dayanarak iyi hal indirimi uygulayarak ağırlaştırılmış müebbetten, müebbede çeviriyor cezayı. Savcı ağırlaştırılmış müebbet istedi. Bunun kanundaki karşılığı ağırlaştırılmış müebbettir. Buna uymayan heyet müebbet hapis cezasına çevirdi iyi hal uygulayarak" şeklinde konuştu.
"BİZİM İÇİN HUKUKİ SÜREÇ BİTMEMİŞTİR"
Karar sonrası ağırlaştırılmış müebbet için çalışmalarını sürdüreceklerini söyleyen Avukat Sanem Oğuz, "Bizim için hukuki süreç bitmemiştir. Aslında bizim savaşımız yeni başlıyor. Biz istinaf kanunu yoluna başvuracağız. Ve Fatma'nın tasarlanarak, bilerek ve istenerek boşanma aşamasında olduğu eşi tarafından öldürüldüğünü ispatladık. Bu haklı savaşın arkasında duracağız. O öldü, bir erkek tarafından öldürüldü. Biz istinaftan umarım hak ettiği cezayı katilin almasını sağlayacağız" ifadelerini kullandı.
Burçak BOZKUŞ - Mertcan ÖZTÜRK / İSTANBUL,(DHA)
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |