Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Yeşim Taşova, koronavirüs salgınındaki son durumla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Alınan tedbirler nedeniyle belirgin şekilde düşen vaka sayılarının sevindirici olduğunu kaydeden Prof. Dr. Yeşim Taşova, “Ancak bu azalmanın da rehavet getirmemesi gerek. Güzel havalarla birlikte korunmaya devam etmemiz lazım. Ülkemizde hastaların temas ettiklerini yüzde 99 oranında bulabiliyoruz. Günümüzde bu azalma devam edecek ama bu mikroorganizmanın ortadan kalktığı anlamına gelmiyor. Biraz uykuya çekiliyor diyebiliriz. Yüzde 40’ın üzerinde bağıl nem olması bunlara yardımcı faktör olarak görülebilir. Haziran-Temmuz aylarında daha az göreceğiz ama sonbaharda, belki daha fazla vaka çıkacak. O yüzden kulağımız her zaman aşı çalışmalarında olmalı. Aşı ortaya çıkınca rahatlayacağız” diye konuştu.
AŞININ TAMAMLANMASI 24 AYI BULABİLİR
Virüste ikinci dalganın ortaya çıkmaması için hijyen ve sosyal mesafe kurallarının uygulanmaya devam edilmesi gerektiğine vurgu yapan Prof. Dr. Taşova, hastaların yüzde 5’inin çok ağır şekilde yoğun bakımda tedavi gördüğünü, yüzde 10-15’inin ise orta derecede zatürre aşamasında hastalığı geçirdiklerini kaydetti. Taşova, virüs nedeniyle böbrek, karaciğer, damarların yanı sıra akciğerdeki hasarın uzun süre takip edilmesi gerektiğine dikkat çekerek, uzun süreli takip için özel bir merkez kurma aşamasında olduklarını anlattı. Aşı çalışmalarının da birçok kontrol listesi ve deneyler nedeniyle 24 ayı bulan bir zamanda tamamlanabileceğini aktaran Taşova, dünyadaki 70 çalışmadan 4’ünün önemli aşamada olduğunu söyledi. Taşova, normalleşmenin de aşı çalışmalarına bağlı olduğunu ancak eskisi gibi bir normalleşmeden söz edilemeyeceğini dile getirdi. Taşova, vakalardaki araştırmalar nedeniyle bulgu çeşitliliğinin arttığını, sadece ateş ve öksürük değil, ishalle seyreden vakaların da bulunduğunu kaydetti.
ALIŞKANLIKLARA GÖRE DÜZENLEME YAPILMALI
SARS, MERS, kuş gribinde olduğu gibi yeni tip koronavirüsten de ders çıkarılması gerektiğini aktaran Prof. Dr. Yeşim Taşova, bu virüsün önceki koronavirüs çeşitleri gibi seyrettiğini ancak mutasyon da geçirebileceğini dile getirerek, ramazan bayramında alınması gereken önlemleri şöyle sıraladı:
“Ramazan bayramı ile ilgili Bilim Kurulu üyesi olarak değil de kişisel olarak yorumda bulunabilirim. Bu düzenlemeler her bölgenin kendi alışkanlıklarına göre yapılmalı. Çin’deki, ABD’deki düzenlemelere veya bizdeki alışkanlıklara göre oralarda düzenlemeler yapmak anlamsız olur. Bayramlarda anne babalara gittiğinizde el öpmeyince sıkıntı çıkıyor. Hadi ‘Maskeli öptüm, elimi yıkadım’ derken riskli grubu da tehlikeye atabilme şansımız oluyor. O yüzden hazır güzel engellemişken, bir sıkımlık daha. Biraz daha sıkı tedbirler alınmalı. Belki sokağa çıkma yasağı olmaz ama şehirlerarası seyahat engellenmeli veya belli saatler arası kısıtlanmalı. Bunun dışında 65 yaş üstünü ve 20 yaş altını da biraz rahatlatmamız ancak dikkatli gitmemiz lazım.”
Nuri PİR-Çağlar ÖZTÜRK/ADANA.(DHA)
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |