Ailenin avukatı M.Mesut Özderin, Antalya Valiliği'nin soruşturma izni vermeyen kararına karşı Bölge İdare Mahkemesi'nde dava açacaklarını söyledi.
Anne Filiz Reyhaniye, 14 Şubat 2013'te çocukları Irmak ve şu anda 3.5 yaşında olan oğlu Atlas'la Hatay'da tatil yaparken, Sevgililer Günü'nde eşine sürpriz yapmak üzere Antalya'ya geldi. Ailesini havaalanında karşılayan Sinan Reyhaniye'nin kullandığı otomobil, Konyaaltı İlçesi'ne bağlı Hurma Mahallesi'nde sel sularına kapıldı. Dere yatağına sürüklenen otomobilde baba Sinan Reyhaniye, oğlu Atlas'ı kurtardı. Eşi Filiz bir polisin yardımıyla kurtulurken Sinan Reyhaniye'nin küçük kızları Irmak'a ulaşma çabası başarısız oldu. Minik Irmak'ın cansız bedenine, 40 saat sonra otomobilin dereye sürüklendiği yerden 500 metre ileride, Sarısu Deresi'nin içinde ve çamura saplanmış bir halde ulaşıldı.
7 KİŞİ HAKKINDA SORUŞTURMA İZNİ İSTENDİ
Olayın ardından Cumhuriyet Başsavcılığı, ailenin şikayeti üzerine başlattığı soruşturma çerçevesinde Karayolları 13'üncü Bölge Müdürlüğü, Devlet Su İşleri 13'üncü Bölge Müdürlüğü, Antalya Büyükşehir Belediyesi ve Antalya Su ve Atık Su İdaresi (ASAT) Genel Müdürlüğü'nde görevli 7 kişi hakkında soruşturma izni istedi. Antalya Valisi Sebahattin Öztürk imzalı ve 18 Haziran 2014 tarihli İl İdare Kurulu kararında, bu 7 kişiden 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu kapsamında çalışan Karayolları Bölge Müdürlüğü 132'nci Şube Şefi Selçuk Duvar, DSİ Bölge Müdürlüğü 131'inci Şube Müdürü Ahmet Ferhat Köseoğlu, ziraat mühendisi Semra Torun ve dönemin Antalya Büyükşehir Belediyesi Fen İşleri Daire Başkanı Sebahat Çevik hakkında soruşturma izni vermedi.
Soruşturma izni istenen diğer 3 kişi ASAT Su Şebeke ve Arıtma Tesisleri Daire Başkanı Kamil Cengiz, Su Üretim ve İşletme eski Şube Müdürü Tayyar Şimşek, Yağmur ve Sulama Suyu Şefi İbrahim Özalp hakkında ise genel hükümlere göre işlem yapılabileceğine karar verildi.
KARAYOLLARI, DSİ VE FEN İŞLERİ
Haklarında soruşturma izni istenen isimler, olayın yaşandığı bölgedeki dere yatağında ve yol üzerinde gerekli tedbirleri zamanında ve gerektiği gibi almamak iddiaları çerçevesinde incelendi.
Karayolları Bölge Müdürlüğü'nün, bu olayın geçtiği yerin sorumluluğunda bulunan Alanya-Kemer devlet yoluna 260 metre mesafede yer aldığı, Sarısu deresinin denize tahliyesinin yapılması gerektiğine ilişkin ilgili kurumlara yazısı bulunduğu için sorumluluğu olmadığına karar verildi. Valilik, dolayısıyla hakkında soruşturma izni istenen Karayolları Bölge Müdürlüğü 132'nci Şube Şefi Selçuk Duvar hakkında soruşturma izni vermedi.
Valilik kararında DSİ için, olayın geçtiği gün Antalya'ya metrekareye 103 kilogram yağış düştüğünü, DSİ'nin Sarısu Deresi üzerinde büz ve menfezli geçiş yapılarının hidrolik yönden yetersiz kaldığına ilişkin raporu olduğuna işaret edildi. Otomobilin düştüğü noktada yatak genişliğinin 22,7 metre olması gerekirken hali hazırda 10 metre olduğunun DSİ tarafından her yıl toplanan Taşkın Koordinasyon Kurulu'na bildirildiği belirtilen kararda, bu nedenlerle DSİ Bölge Müdürlüğü 131'inci Şube Müdürü Ahmet Ferhat Köseoğlu ve ziraat mühendisi Semra Torun için soruşturma izin talebi reddedildi.
Hakkında soruşturma izni istenen bir diğer kurum ve isim, dönemin Antalya Büyükşehir Belediyesi Fen İşleri Daire Başkanı Sebahat Çevik hakkında da Valilik izni vermedi. Kararda her ne kadar dere ıslahı görevi büyükşehir belediyelerine ait olsa da 'Antalya Büyükşehir Belediyesi Fen İşleri Daire Başkanlığı Çalışma Usul ve Esasları Yönetmeliği'nde görev tanımı içinde dere ıslahı bulunmadığına atıf yapıldı.
657 OLMAYANLARA YAPACAK BİR ŞEY YOK
Söz konusu valilik kararında; haklarında soruşturma izni istenen 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun ek geçici 8'inci maddesi hükümlerine tabi çalışan ve 4483 Sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun'a tabi olmayan ASAT personelinden Su Şebeke ve Arıtma Tesisleri Daire Başkanı Kamil Cengiz, Su Üretim ve İşletme eski Şube Müdürü Tayyar Şimşek, Yağmur ve Sulama Suyu Şefi İbrahim Özalp hakkında genel hükümlere göre işlem yapılabileceğine karar verildi.
KURUMLAR ARASI SUÇLAMA
Reyhaniye ailesinin avukatı M.Mesut Özderin, 3,5 yaşındaki Irmak'ın ölümüyle sonuçlanan olay sonrasında Antalya İdare Mahkemesi'nde sorumlular hakkında tazminat davası açtıklarını söyledi. Davalı kurumlar Karayolları, DSİ bölge müdürlükleri ve Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin savunmalarının birbirlerini suçlar mahiyette olduğunu ileri süren Özderin, "Öte yandan kurumlardan birisi, savunmasında geçen 'Unutulmaması gerekir ki dünyada en çabuk kuruyan şey gözyaşıdır' cümlesiyle, 'Ne olmuş yani' diyebilecek kadar ileri gidebilmiştir" diye konuştu.
BÖLGE İDARE'DE DAVA AÇILACAK
Ceza mahkemesinin önünün kapatıldığını, bölge idare mahkemesine başvuracaklarını belirten Avukat M.Mesut Özderin, "Tazminat davasında, kurumların bahsettiğim şekilde savunmalarının üzerine Antalya Valiliği İl İdare Kurulu; DSİ, Karayolları ve Büyükşehir Belediyesi görevlileri hakkında soruşturma izni vermeyerek ceza yargılanmasının önünü kapatmıştır" dedi. Avukat Özderin, Antalya Valiliği'nin soruşturma izni vermeyen kararına karşı Antalya Bölge İdare Mahkemesi'nde dava açacaklarını açıklarken, "Fakat dosyanın seyrinden anlıyoruz ki kamu hakkında bir ceza davası daha zaman aşımıyla tozlu raflara kalkacak" görüşünü dile getirdi.
Emre BAYLAN/ANTALYA, (DHA)