Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) sanayi üretiminin krizin etkisinden çıktığını, sermaye malı üretimindeki aylık ve yıllık artışların sanayi üretiminde yükselişin devam edeceğini gösterdiğini belirterek, “Öte yandan, sanayi üretimindeki artışa sipariş ve cirolardaki artışında da eşlik etmesi reel sektöre yönelik talep artışının sürekliliği açısından önem taşıyor. Olumlu eğilim başladı” dedi.
Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu’nun (TİSK) “Sanayi Sektöründe Kriz Aşıldı: Yapısal Sorunlar İçin Çözüm Üretme Zamanı” başlıklı Şubat ayı ekonomi bülteni yayımlandı. Bültende, dış ticaret açığının ve cari açığın 2010’da zirveye tırmandığı ifade edilerek, Türkiye’nin ana ticaret pazarı olan Avrupa’da ise büyümenin çok sınırlı kalacağı dile getirildi.
Veriler, sanayi üretiminde krizin etkisinden çıkıldığını gösteriyor. Buna karşılık dış ticaret açığı ve cari açık 2010’da zirveye çıktı. Türkiye’nin ana ihracat pazarı olan Avrupa’da ise büyüme çok sınırlı kalacak. Bu durum, başta ithalat, sanayi üretiminin niteliği, kayıtdışı ekonomi gibi yapısal sorunların çözümüne odaklanmayı gerekli kılıyor.
-“SANAYİ SEKTÖRÜ ARALIK AYINDA KRİZİN ETKİSİNDEN ÇIKTI”-
Aralık ayında Sanayi Üretim Endeksi 2009 yılının aynı ayına göre yüzde 16.9 artmıştı. Alt sektörler itibariyle en yüksek yıllık artış yüzde 18.9 ile imalat sanayinde gerçekleşti. Bunu yüzde 7.9 ile enerji dağıtımı izlemişti. Sanayi üretimindeki güçlü artış takvim etkisinden arındırıldığında da aynı eğilimi korudu. Aralık ayında Takvim Etkisinden Arındırılmış Sanayi Üretimi Endeksi yüzde 17.4; Mevsim ve Takvim Etkilerinden Arındırılmış Sanayi Üretimi Endeksi yüzde 5.7 artmıştı. Alt sektörlere göre güçlü artış yine imalat sanayinde olmuştu.
Sanayi sektörünün Aralık ayında krizin etkisinden çıktığının belirtildiği bültende, “Özellikle sermaye malı üretimdeki aylık yüzde 34.2 ve yıllık yüzde 25.9 oranındaki artış, önümüzdeki aylarda da sanayi üretimindeki yükselişin devam edeceği yönünde çok önemli bir sinyal vermektedir. Diğer yandan sektörlerdeki üretim eğilimi açısından bir öncü veri olarak kullanılan ana metal sanayi üretiminin aylık bazda yüzde 35.6; yıllık bazda yüzde 10.8 oranında yükselmesini sanayi sektörü açısından olumlu bir gelişme olarak görmek gerekmektedir” denildi.
-“ ÜRETİMİ AZALAN, ZAYIFLAYAN TARIM SEKTÖRÜNDE İSTİHDAM NASIL BU DENLİ ARTTI?”-
Sanayi üretiminde krizden çıkıldığını ancak dış ticaret açığı ve cari açığın 2010’da zirveye çıktığını belirten TİSK, “Üretimi azalan, zayıflayan tarım sektöründe istihdam nasıl bu denli arttı?” sorusunun cevap beklediğini söyledi.
Bültende ayrıca, Sanayi Üretim Endeksi’nin Aralık 2010’da bir önceki yıla göre yüzde 16.9 arttığı, sanayi üretiminde en yüksek artışın yüzde 18.9 ile imalat sanayinde gerçekleştiği, sermaye malı üretimindeki aylık ve yıllık artışların sanayi üretiminde yükselişin devam edeceğini ortaya koyduğu belirtildi. Sanayi Ciro Endeksi ise yıllık olarak yüzde 29.3 arttı. En yüksek artış yüzde 29.4 ile imalat sanayinde gerçekleşti.
-İTHALATTA RUSYA İLK SIRADA-
Aralık 2010’da ihracatın 2009 yılının aynı ayına göre yüzde 18.1 arttığını ve 11 milyar 872 milyar dolara çıktığını belirten TİSK, “İthalat ise yüzde 36.8 artarak 20 milyar 554 milyon dolar düzeyine yükselmiştir. Bu dönemde dış ticaret açığı 4 milyar 965 milyon dolardan, 8 milyar 681 milyon dolar düzeyine ulaşmıştır. Bir yıl önce yüzde 66.9 olan ihracatın ithalatı karşılama oranı, 2010 yılı Aralık ayında yüzde 57.8’e gerilemiştir” dedi.
2009 Aralık ayında yüzde 45.3 olan Avrupa Birliği’nin ihracattaki payı, bu yılın Aralık ayında da aynı düzeyi korumuş ve Avrupa Birliği’ne yapılan ihracat, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 17.9 artarak 5 milyar 374 milyon dolar düzeyine yükselmişti. 2010 Aralık ayında ülke bazında en fazla ihracat 1 milyar 134 milyon dolar ile yine Almanya’ya yapılmıştı.
Aralık ayında en büyük ihracat kalemini 1 milyar 429 milyon dolarla otomotiv sanayi yaratmış ve ithalatta Rusya ilk sıradaki yerini 2 milyar 64 milyon dolarla Aralık ayında da korumuştu.
-DIŞ TİCARET AÇIĞINDA 2010 ZİRVESİ-
2010 yılının tümünde ise ihracat 113 milyar 930 milyon dolar, ithalat 185 milyar 493 milyon dolar olarak gerçekleşmişti. 2010’da ihracat yüzde 11.5 artarken, ithalat yüzde 31.6 oranında yükselmiş ve dış ticaret açığı büyüyerek 71 milyar 563 milyon dolara fırlamıştı. Böylece 2010 yılı dış ticaret açığında zirve oluşturmuş, yine rekor kıran cari işlemler açığının temelini meydana getirmişti.
2010’da en çok ihracat sırasıyla Almanya, İngiltere ve Irak’a yapılırken, en fazla ithalat yapılan ilk üç ülke Rusya, Almanya ve Çin olmuştu. Otomotiv ve metal sanayileri 2010 ihracatında en önemli kalemleri oluştururken, yakıtlar ile otomotiv ve metal sanayii ürünleri ithalatta başı çekmişti.
Cari açığın finansmanında önemli yer tutan doğrudan yabancı yatırımların 2010 yılında beklenen düzeyde gerçekleşmediğinin belirtildiği bültende, “2009 yılında 8 milyar 409 milyon dolar olan doğrudan yabancı yatırımlar, 2010 yılında yüzde 5.8 artmış ve 8 milyar 899 milyon dolar düzeyinde kalmıştır. Bu düzey de ancak gayrimenkul alımlarındaki yüzde 40’lık artışla gerçekleşmiştir. 2010 yılında yabancılara 2 milyar 494 milyon dolar tutarında gayrimenkul satışı gerçekleştirilmiştir” denildi.
Bununla birlikte cari açık Aralık ayında yüzde 131.9 artmış, yılsonu itibariyle ise artış yüzde 247.1’e ulaşmıştı. Yeni zirve 48.6 milyar dolar.
-TARIM SEKTÖRÜNDE ALARM-
2010 Kasım döneminde istihdam edilenlerin sayısı, geçen yılın aynı dönemine göre 1 milyon 113 bin kişi artarak, 22 milyon 854 bin kişiye yükselmişti. Geçen dönemde olduğu gibi bu dönemde bu dönemde de tarım sektöründe çalışan sayısı artmaya devam etmiş; bu dönemdeki artış 354 bin kişi olmuştu. Tarım dışı sektörlerde çalışan sayısı ise 759 bin kişi artmıştı. TİSK bültende, “Tarım sektörünün GSYH’den aldığı pay azaldığı halde sektörde çalışan sayısının artması sektör açısından önemli bir olumsuzluk yaratmaktadır” ifadelerine yer verdi.
Kasım 2010 döneminde işsiz sayısı geçen yılın aynı dönemine göre 459 bin kişi azalmış ve 2 milyon 811 bin kişiye gerilemişti. Böylece işsizlik oranı 2.1 puan düşmüş, işsizlik oranı yüzde 11 düzeyine inmişti. Kentsel alanda da işsizlik oranı 2.1 puan azalarak ve yüzde 13.2’ye gerilemişti. Genç işsizlik oranı bu dönemde de yüksek seyrini devam ettirmişti. Genç işsizlik oranı Türkiye genelinde yüzde 20.8 olurken, kentsel alanda yüzde 23.6 düzeyinde gerçekleşmişti.