Satılık köy

TBMM Genel Kurulu’nda konuşan CHP Antalya Milletvekili Osman Kaptan, Torba Tasarısı’nın kamuya olan vergi ve sigorta borçlarının yeniden yapılandırılması ve geniş halk kitleleri yararına olan buna benzer afları desteklediklerini söyledi. Kamuya olan borçların yeniden yapılandırılmasının zamanında neden yapılmadığını soran Kaptan, “İnsanların canına tak etti, evi ocağı dağıldı, icralar geldi, hapse girdiler, iş yerleri kapandı, tarlalarını, bahçelerini, evlerini sattılar, çiftçilerimiz rezil oldu, battılar, tükendiler, bittiler” dedi.

-SATILIK KÖY-

Antalya'da icra dairesi sayısının yediden on dörde çıktığına dikkat çeken Kaptan, Düdenköy’ün satılık olduğunu, ancak alan olmadığını belirterek, şöyle dedi:
“Antalya'nın ilçesi Elmalı'nın Düdenköy'ünde üç yüz hane var, borcu olmayan 3 kişi var. Düdenköy köylüleri Antalya, Kumluca, Finike, Elmalı'daki Denizbank, Şekerbank, Finansbank şubelerinden tarla alımı, sera yapımı için, özellikle sera yapımı için kredi almışlar. 20 bin lira almışlar, 60 bin lira olmuş. Köyün bütün topraklarına bankalar ipotek koymuş. Köy Muhtarı Musa Asma'nın muhtarlık maaşına bile el konmuş. Köy satılık, alan yok.”

-“TORBADA DÜDENKÖY YOK”-

Elmalı'nın Bayralar köyünün de borç batağı içinde olduğuna dikkat çeken Kaptan, “Bayralar köyü de sorunlarının çözümünü istiyor. Şimdi hükûmet borçları yeniden yapılandırıyor ama bu torbada nedense, bizim bu Düdenköy köylüleri, Bayra köylüleri ve Türkiye'nin buna benzer köylüleri yok” dedi.

Düdenköy Muhtarı Musa Asma, her şeyin 6 yıl önce bankaların köye akın etmesiyle başladığını söyledi. Gelen her banka memurunun kendisini bulduğunu ve 'cazip' koşullarda tarım ve hayvancılık kredisi sunduklarını belirten Muhtar Asma, "Bankacılar 'Cazip kredi veriyoruz' dedi. Ben de köylülerime önerdim. Koşulları duyan köylü de 'İyi iyi, güzel' dedi, tarlalar, evler ipotek gösterilerek krediler verilmeye başladı. Ama bir noktada iş çığrından çıktı. Bir adama 5 banka kredi verdi. 'Öderiz' diye herkes aldı ama sonuçta 340 hanenin neredeyse tamamı icralık oldu" diye konuştu.

MUHTAR MAAŞI HACİZDE

Geçimini elmacılık, arpa, buğday ve pancardan sağlayan köyün bankalara borcunun 8 milyon TL'ye ulaştığını belirten Muhtar Asma, kendisinin muhtar olmasının bedelini ise ağır ödediğini dile getirdi. Düdenköy'de ikinci kez muhtar seçilen Musa Asma, "Oy atarlar" diye önüne uzatılan her kefil senedinin altını imzaladığını söyledi. Kefil olduğu borçlarla birlikte kendisinin 300 bin TL'yi aşkın borcu olduğunu belirten Asma, devletten aldığı 380 TL'lik muhtar maaşına bile bankaların el koyduğunu kaydetti.

Çocukları 13 yaşındaki Ganimet ve 15 yaşındaki Sefa'ya aldığı bilgisayara bile icra memurları tarafından el konulduğunu iddia eden Muhtar Asma, haftada iki sefer icra memurlarının mutlaka köye uğradığını söyledi. İcra memurlarının da köylünün de icradan bıktığını anlatan Musa Asma, "İcra memurları bizim köyden bıktı. Biz de onlardan bıktık. Her gelişlerinde hemen 'Muhtar nerede aza nerde?' diye soruyorlar. Köyde ne televizyon kaldı, ne de buzdolabı. Köyde şu anda borçların geri ödemesine ilişkin taahhütname verdiği için 3- 4 kişi cezaevinde. Bir o kadar da hakkında tutukluluk kararı olup kaçak olan var" dedi.

ELMA TÜCCARLARI DOLANDIRDI

Muhtar Asma, tutarı 8 milyon TL'ye yaklaşan borcun tarlada ürettikleri ürünün pazarda değersiz olmasından kaynaklandığını söyledi. Aldıkları banka kredilerinin geri ödemelerinin zamanında yapılmadığı takdirde faizlerin ikiye ve hatta üçe katlandığını belirten Asma, mazot ve gübrenin pahalı olmasından dolayı pancar, arpa ve buğdayın ancak kendi masrafını çıkardığını söyledi. Musa Asma, semt pazarlarında fiyatı 1 TL ile 2 TL arasında değişen elmanın kilosunu 60- 75 kuruş arasından toptancıya verdiklerinin anlattı. Asma, "Bütün ümidimizi elmaya bağlamışken elma tüccarının yarısı bizi dolandırıp gidiyor. Önden azıcık para veriyor. Gerisine çek imzalıyor, ama çek karşılıksız çıkıyor. Köylü de bankaya olan borcunu ödeyemiyor" diye konuştu.

KÖYDE PSİKOLOJİLER BOZUK

Elmalı'ya 7 kilometre uzaklıkta ve bölgenin en değerli ovası Avlan'ın hemen yanıbaşındaki köyde 2 çift koyundan bugün 50 başlık bir koyun sürüsü elde eden Durmuş Bilici'nin hayvanlarına babasının kefil olduğu borç yüzünden haciz geldi. Bilici, koyunlarının kaptırmamak için icra memurları başta olmak üzere jandarmaya kadar herkese direndiğini anlattı.

Köyün borçlularından İbrahim Uludağ ise evlendikten sonra bir işi kurmak için ilk olarak 15 bin TL kredi çektiğini söyledi. İlk taksidini dahi ödemediği kredinin 6 ay içinde 28 bin TL'ye çıktığını belirten Uludağ, "Benimle birlikte kredi çeken bir kaç arkadaşa kefil olduk borçları büyüdü gitti. Toplam borcum ne kadar, ben bile bilmiyorum. Kefil olduğum arkadaşlar evini traktörünü satıp kaçtı. İş kuracağız diye bu işlere girdik, elimizdeki işlerden olduk. Eve icra gelip gidiyor. 7 yaşında çocuğum var onun artık psikolojisi bozuldu. İcra gelse başlıyor ağlamaya" dedi.

'ZENGİNLERDEN RAHATIM İYİ'

Düdenköy'ün borçsuz 3 hanesinden biri Kocatepe ailesi ise fakirlikten kredi işlerine hiç bulaşmadıklarının söyledi. Süleyman Kocatepe, durumunu "Askerden geldiğim gibiyim" diyerek anlattı. Kendisinin tarlalarda işçilik yaparak geçindiğini anlatan Kocatepe, "Kredi kartı problemim yok, borcum yok. Fakirim diye kredi çekmedim. Ama şimdi zenginlerden rahatım iyi" diye konuştu.

Evin büyüğü Huriye Kocatepe ise yeni evlendireceği kızının kınası için evin bahçesindeki çukurlara taş doldururken, "Ona kredi verdiler, buna kredi verdiler, bir faiz bindirdiler, yaktılar bütün milleti. Kaç tane kızım var hepsini evlendirdim, şimdi yeni düğün yapacağım, tek kuruş kredi kullanmadım. Benim koca akıllıymış yine de" dedi.