Çin'in Wuhan kentinden dünyaya yayılan koronavirüs salgını, turizm sektörünü de yerle bir etti. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, koronavirüs salgını ve normalleşme sürecinde, Türkiye'deki otellerin sertifikasyon süreci sonrası kapılarını açabileceğini açıkladı. Bakan Ersoy'un bu açıklaması turizmcileri, 'Sezon ne zaman başlar' sorusuyla heyecanlandırırken, beraberinde 'Tanıtım stretejisi ne olacak' sorusunu da getirdi.
SERTİFİKASYON, NORMALLEŞME SONRASI
Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesindeki TGA Yönetim Kurulu üyesi Erkan Yağcı, Demirören Haber Ajansı'na özel açıklamalarda bulundu. Aynı zamanda Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) Başkanı da olan Yağcı, "Sertifikasyon çalışması, normalleşme sonrasını ifade eden bir çalışmayı kapsıyor" dedi.
Misafirlerin sağlık konusunda hassas davranacağını bildiklerini vurgulayan Yağcı şöyle konuştu: "Dolayısıyla sektörde de bir soru işareti vardı. 'İşletmelerimizi açtığımızda bunu hangi koşullarda ve nasıl açacağız' sorusu vardı. Aynı zamanda tüketicinin yani misafirler ülkemize geldiğinde veya uluslararası tur operatörlerinin destinasyonları açma noktasında, korona sonrası duruma hazır olup olmadıklarını gösteren bir çalışmaya ihtiyaç olduğu ortaya çıktı. Dolasıyla Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın liderliğinde, bağlı kurumlarla özellikle uluslararası tur operatörlerinin beklentilerini karşılayacak ve otellerimizin de soru işaretlerini karşılayacak bir sertifikasyon çalışması yapılıyor. Bakanlıklar arasında bir çalışma. Detaylar ortaya çıktıkça biz de paylaşacağız."
TURİZMDE TERCİH TÜRKİYE OLACAK
Koronavirüs salgınının tüm sektörleri etkilediğini, hayatı durma noktasına getirdiğini belirten TGA Yönetim Kurulu Üyesi Yağcı, seyahat ve turizm endüstrisini de durma noktasına getirdiğini söyledi. "Şu an yapacağımız şey bu salgının bir an önce kontrol altına alınması noktasında tavsiyelere riayet etmek" diyen Erkan Yağcı, "Bu salgının kontrol altına alınması en büyük önceliğimiz" dedi. Türkiye olarak 2020 yılı turizm sezonu için çalışmalara ve iletişim stratejilerine başladıklarını belirten Yağcı, şöyle konuştu:
"Salgın kontrol altına alındıktan sonra birtakım normalleşmeler başlayacak. Sayın bakanımızın ifade ettiği gibi belki önce şehirler açılacak belki destinasyonlar açılacak. Bu süreç sadece Türkiye'nin ne kadar kontrol altına aldığıyla ilgili olmayacak. Çünkü turizm uluslararası bir iş. Dolayısıyla bizim kaynak pazar olarak gördüğümüz ülkelerden turist gönderenlerin de bu işi artık kontrol altına almış turist veya uçuş hareketini başlamış noktaya gelmiş olması lazım. Bu tür kriterleri beklememiz lazım. Bu süreçte iletişim kanallarını açık tutuyoruz. Bu global krize karşı ulusal ve uluslararası paydaşlarımızla iletişimi devam ettiriyoruz. Korona süreci sonrasında bir normalleşme ve turizm hareketi başlayacaksa, öncelikli ülkelerin başında Türkiye olacağını biliyoruz. Biz o döneme hazırlığımıza şimdiden başlıyoruz."
MEVLANA'NIN SÖZÜ KAMPANYADA KULLANILDI
"Hangi ülkelerden turizm hareketini öngörüyorsak o ülkelerde tanıtım ya da iletişim stretejilerine şu an başlamış bulunmaktayız" diyen Yağcı, "Aynı zamanda insanların duygularına hitap edecek, onları rahatlatacak, Türkiye'nin her zaman onların yanında olduğu hissini verecek kampanyalar başlatılıyor" dedi. Yağcı, Mevlana'nın sözünün de kampanya da kullandığını belirterek, şunları söyledi:
"Burada önemli olan birlik duygusunu hissettirmemiz lazım. Bu birlik duygusunu hissettirmek için de 'togethertoday' çatısı altında bir iletişim stretejisi oluşturuldu. Bununla ilgili çalışmalar yapılıyor. Aynı zamanda Cumhurbaşkanlığımızın iletişim dairesi başkanlığının önermiş olduğu bir slogan da bu çatının içerisinde oldu. 'Ümitsizliğin ardında nice ümitler, karanlığın ardında da nice güneşler var' sloganıyla beraber bu kampanya oluşturuldu. Şu an birçok sosyal medya hesabında iletişim stratejisi olarak devreye girdi."
MERCAN DEDE'DEN MÜZİĞİYLE TURKİSHTERAPİ FİLMİ
Erkan Yağcı, şu an en önemli önceliğin Türkiye'de konaklamış, Türkiye'ye ilgisi olan misafirler olduğunu, onlarla iletişimin açık tutulması gerektiğine vurgu yaptı. Bakanlık bünyesinde liveturkey.com web sitesinin de yayına girdiğini belirten Yağcı, şu ifadelere yer verdi:
"togethertoday kampanyası altında özellikle Mercan Dede ile işbirliği yaptığımız 'turkishterapi' filmimiz var. Türkiye'nin doğal güzelliklerini ortaya çıkaran müzikle beraber bir tanıtım filmi var. Bunun yanında gastronomiyi ön plana çıkarıyoruz. Gastronomi ile ilgili usta şeflerimizin videolarını yayınlamaya başladık. Bununla beraber sevgiyi ifade eden Mevlana Celaleddin Rumi'nin sözleriyle beraber tanıtım filmlerini sosyal medya hesaplarında devreye soktuk. Bu dönemde önem verdiğimiz destinasyon tanıtımı, Türkiyemizin turistik destinasyonlarını ön plana çıkaracak tanıtım filmlerine ağırlık verildi. Bütün bunları buluşturduğumuz liveturkey.com sitesi de devreye girdi. Bu sitede tüm çalışmalar var."
'RAKİPLERİMİZDEN DAHA İYİ ETKİLEŞİM ALIYORUZ'
TGA Yönetim Kurulu Üyesi Yağcı, salgının en düşük seviyeye gelmesinin ardından Türkiye'de hayatın normalleşmesi ve ardından iç turizmin hareketlenmesinin tahmin edildiğini söyledi. Yağcı, salgın döneminde Türkiye'nin en önemli turizm rakipleri, İspanya, İtalya gibi ülkelerin ne tür tanıtım yapıldığının sorulması üzerine, "Biz rakip destinasyonlara baktığımızda İspanya, İtalya, Yunanistan'ın bu dönemde stratejilerine baktığımızda, onlarda genelde 'evde kalın' sloganı var. 'Evde kalın ama bizi unutmayın' şeklinde iletişim stratejileri üzerine bir kurguları var. Türkiye olarak bu stratejiyi biz de uyguladık. Hatta şu an bizim yaptığımız çalışma daha fazla izlenim, daha fazla etkileşim alıyor. Bu iletişim stratejisini başarılı bir şekilde götürüyoruz" diye konuştu.
'PATARA HAKETTİĞİ NOKTAYA GELECEK'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından, turizmde 2020'nin 'Patara Yılı' ilan edilmesinin bölgenin tanıtımı için çok değerli olduğunu, yaşanan küresel krizin bu tanıtımı etkilediğini belirten Erkan Yağcı, sözlerini şöyle tamamladı:
"Patara ile ilgili kurumsal kimlik çalışmaları bakanlığımızın liderliğinde tamamlandı. Patara Yılı ile ilgili tüm çalışmalarda kullanılabilecek. Ben inanıyorum ki önümüzdeki dönemde normalleşme sonrası Patara ile ilgili çalışmalar hızlanacaktır. Orada hem kazı çalışmaları hem renovasyon çalışmaları devam ediyor. Bunun yanında Patara ile ilgili çok ciddi faaliyetler planlanmıştı. Bu yaşadığımız özel durumdan dolayı isteğimiz noktada çalışmalara başlayamadık. Bir turizm hareketi başladıktan sonra, hayat normalleşmeye başladıktan sonra Patara'nın hak ettiği noktaya bu sene içinde geleceğini düşünüyorum."
Ahmet İSTEK/ANTALYA, (DHA)
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |