'Tarikatçı' denilen ancak Gün Haber'in ulaştığı arkadaşları tarafından 'Atatürkçü' olarak bilinen Uğur Vanioğlu'nun ailesine ait İstanbul boğazının en güzel yerlerinden birinde bulunan 1670 yılı yapımı tarihi Vaniköy Cami'nin yanarak kullanılamaz hale gelmesi olayı ve sonraki gelişmeler şöyle:
Vaniköy Camisi'nin sorumluluğu Yeni Valide Camii Vaizi Şeyh Vani Mehmet Efendi Bin Bestam Vakfı'na aitti. Vakfın yöneticisinin vefat etmesi üzerine caminin sorumluluğunu 2018 yılından beri Vakıflar Genel Müdürlüğü üstleniyordu.
Mülhak vakfının yeni yönetici atamasıyla Vaniköy Camisi 10 Kasım 2020'de yeniden vakfa teslim edildi. Caminin restorasyonuna ilişkin proje çizilip ilgili kurula sunuldu.
Camideki yangına neyin sebep olduğu araştırılırken, Hürriyet gazetesi yazarı Ertuğrul Özkök dün kafaları karıştıran bir yazı kaleme almıştı.
Özkök yazısında, caminin 10 Kasım’da bir tarikata devredildiğini yazmıştı. Özkök, "Şimdi sormaz mısınız, koskoca 365 günde sanki başka hiç gün kalmamış gibi 10 Kasım 2020 günü bir tarikata devretmek nedir" diye sormuştu.
TARİKAT İDDİASI YANIT BULDU
Ertuğrul Özkök, bugünkü köşesinde ise "Yanan Vaniköy Camisi ne zaman kime devredildi" başlıklı bir yazı kaleme alarak, yanan caminin arkasındaki hikayeyi anlattı.
Dünkü yazısından sonra Vakıflar Genel Müdürlüğü Bölge Müdürü Musa Akdeniz'in kendisine bilgi notu verdiğini, Kültür Bakanı Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan'ın ise kendisini aradığını belirten Özkök, iki ismin de konuyla ilgili olarak ilginç bilgiler aktardığını söyledi.
"Bu cami 1671 yılında Bursa’da 'Mülhak Yeni Cami Vaizi Şeyh Vani Mehmet bin Bestam Vakfı' adı altında kurulmuş bir vakıf tarafından yaptırılmış. Vakfın son yöneticisi Yılmaz Tekin Vanioğlu 2018 yılında ölmüş. Aileden hiç kimse vakfın yönetimini talep etmeyince vakıf ve cami Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne geçmiş" diyen Özkök, bir süre sonra aynı aileden Uğur Vaniloğlu adlı bir kişinin mahkemeye başvurduğunu ve mahkemenin de söz konusu kişiye yönetimin devredilmesi kararını aldığını belirtti.
Özkök, mahkemenin 25 Şubat günü vakfın yönetiminin Vaniloğlu'na devredilme kararı aldığını hatırlatırken, "Vakıflar Genel Müdürlüğü 2 Kasım günü Uğur Vanioğlu’na bir yazı yazarak gelip vakfı teslim almasını bildirmiş. Ancak Vanioğlu, 10 Kasım günü gelerek devir teslim işlemini yapmış. Yani Vakıflar Genel Müdürlüğü teslim için bir tarih belirlememiş, ancak yeni yönetici devralmaya 10 Kasım günü gelmiş" dedi.
Özkök, Ahmet Misbah Demircan'a, Antalya'da yaşayan Uğur Vaniloğlu'nun "tarikat" bağlantısını da sorarken, Demircan'ın Vanioğlu’nun arkasında bir cemaatin olmadığı yanıtını aldığını da söyledi.
Ertuğrul Özkök'ün dikkat çeken yazısı şu şekilde:
"Dünkü yazımda Vaniköy’de yanan cami ile ilgili bir gözlemimi aktarmış ve bir eleştiride bulunmuştum.
Vakıflar Genel Müdürlüğü Bölge Müdürü Musa Akdeniz bir bilgi notu gönderdi.
Arkasından Kültür Bakanı Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan da aradı.
Her ikisi de ilginç bilgiler verdi.
Geçen pazar gününden beri kamuoyunun dikkatini çeken bu camiyle ilgili ilginç bilgilere yer verilmişti.
Bugün bu bilgileri sizinle paylaşmak istiyorum.
*
Bu cami 1671 yılında Bursa’da “Mülhak Yeni Cami Vaizi Şeyh Vani Mehmet bin Bestam Vakfı” adı altında kurulmuş bir vakıf tarafından yaptırılmış.
Vakfın son yöneticisi Yılmaz Tekin Vanioğlu 2018 yılında ölmüş.
Aileden hiç kimse vakfın yönetimini talep etmeyince vakıf ve cami Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne geçmiş.
Ancak bir süre sonra aynı aileden 30 yaşındaki Uğur Vanioğlu adlı bir kişi Bursa’da mahkemeye başvurup yönetimin kendisine devredilmesini istemiş.
Mahkeme 25 Şubat günü vakfın yönetiminin bu kişiye devredilmesi kararı almış.
Bunun üzerine Vakıflar Genel Müdürlüğü de 26 Ekim 2020 günü Uğur Vanioğlu’nu vakıf yöneticisi olarak tayin etmiş.
*
Cami geçen pazar yandıktan sonra çeşitli yerlerde 10 Kasım günü bu kişiye devredildiği yazıldı.
Ben de bu teslim işinin niye 10 Kasım günü yapıldığını sormuştum.
O konu da ilginç...
Vakıflar Genel Müdürlüğü 2 Kasım günü Uğur Vanioğlu’na bir yazı yazarak gelip vakfı teslim almasını bildirmiş.
Ancak Vanioğlu, 10 Kasım günü gelerek devir teslim işlemini yapmış.
Yani Vakıflar Genel Müdürlüğü teslim için bir tarih belirlememiş, ancak yeni yönetici devralmaya 10 Kasım günü gelmiş.
*
Peki kim bu camiyi devralan kişi?
Antalya’da yaşıyor.
Vakfın giderlerini karşılayacak bir gelire sahip olmadığı belirtiliyor.
*
Gelelim bir başka soruya...
Bu vakfın arkasında bir cemaat, bir tarikat var mı?
Odatv’de Soner Yalçın’ın yazdığına göre vakfın ilk kurucusu, Osmanlı döneminde “Kadızade Gettosu” denilen bir çevreye yakınmış.
Ezanın makamla okunmasına, salavat getirilmesine, camilerde birden fazla minare olmasına ve zikre karşı bir görüşü savunuyorlarmış.
Yani Hazreti Muhammed’den sonra dine getirilen yeni uygulamalara karşılarmış.
*
Ya bugün yönetimi devralan Uğur Vanioğlu’nun arkasında böyle bir cemaat var mı?
Ahmet Misbah Demircan “Hayır yok” diyor...
Parası yok, cemaati yok, öyleyse yanan camiyi kim yeniden inşa edecek?
O konuda Cumhurbaşkanı Erdoğan devreye girmiş ve yardımsever bir işinsanı bulunmuş.
Evet geçen pazar yanan caminin arkasında böyle bir hikâye var."
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |