Antalya'da büyük tepkilere yol açan 200- 800 yıllık sedir ve kızlçam ağaçlarının kesildiği Hisarçandır'ın Ekizce yaylasındaki mermer ocağı ve bölgede faaliyet gösteren dört taş ocağının kapatılması için çevre örgütleri harekete geçti. Birçok kesimden de tepkilerin gösterildiği mermer ve taş ocaklarının kapatılması için A Platformu isimli çevre örgütü tarafından change.org isimli internet portalı üzerinden başlatılan kampanyaya kısa sürede 1000'in üzerinde kişi imza atarak destek verdi.
DİLEKÇELER İKİ BAKANA GİDİYOR
Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu ile Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker'in muhatabı olarak gösterildiği kampanyada Ekizce Yaylası'nda 100 dönümlük alanın mermer ocağına tahsis edildiği dikkat çekilerek talepler sıralanıyor. Kampanyayı imzalayan kişilerin adına her iki bakana da dilekçeler elektronik ortamda gönderiliyor. Sedir ormanı olduğu belirtilen kampanya dilekçesinde, bu alanın baştan başa doğal orman ekosistemine sahip olduğu ve ormanı yavaş yavaş kemiren mermer ve taş ocaklarının açılmasının, zamanla ura dönüşüp bütün ormanı yok etmeye yöneldiği belirtildi.
YABAN HAYATI ZENGİN
Sedir ağacı üretmenin ekonomiye mermer ocağından daha çok katkı sağlayacağına dikkat çekilerek, gerekçeler şöyle sıralandı:
“Orman ekosistemine bakış açımız bütüncül olmalıdır, burası bozulmamış doğal orman ekosistemini ve yaban yaşamı barındırır. Hisarçandır'da yoğunluğu sedir ağaçları olmak üzere ardıç, meşe, akça kesme, pıynar meşesi, yabani mersin, kuşburnu, yabani çilek yaşamaktadır. Adı geçen ağaçların arasında ise; ağaçkakan, şahin, kartal (nesli tehlike altında), yabani güvercin, keklik, yaban domuzu, kara yılan, boz yılan, tilki, tavşan, kurt, sincap ve Toros Karakulağı (Vaşak) yaşamaktadır. Alanda Akdeniz'in en önemli yaban yaşam canlılarından biri olan çift boynuzlu yaban keçisi de (nesli tehlike altında) burada yaşamaktadır."
ENDEMİK BİTKİ TÜRLERİ
"Hisarçandır, Ekizce Yaylası Expo 2016'nın sembol çiçeği olan endemik bitki Paeonia kesronensis (syn:turcica) yani şakayık bitkisinin doğal yaşam alanıdır. Tam da Antalya EXPO 2016 öncesinde buraya mermer ocağı açılması, Türkiye'nin hem prestijini zedeleyecek, hem görsel anlamda tahribat bütün dünyanın gözleri önüne serilecektir. Alanda kardelen, çiğdem, tüylü çiğdem, boylu çiğdem, keklik çiğdemi, vargit, ekinçiçeği, şalba cinsleri, adaçayı, pembe adaçayı, beyaz adaçayı, yılan yastığı, sümbül, papatya ve sklamen vardır ve alandaki her 4 bitkiden 1'i endemiktir. Hisarçandır Ekizce yaylasının ana su kaynağı havzasıdır ve 3 ayrı su kaynağı vardır. Tahsis alanı sınırında 2 adet antik Likya kenti vardır. Ekizce Yaylası çıplak gözle bile rahatça görülebilen bir heyelan bölgesidir ve bölgeyle ilgili 1960 ve 1980'li yıllara ait 2 ayrı rapor vardır. Mermer ve taş ocakları halkın ana ulaşımını sağlayan karayollarını bozan en büyük etkendir."
TAŞ OCAKLARI OLİMPOS SAFRANINI YOK EDİYOR
Taş ocaklarının faaliyet gösterdiği alanların da koruma altındaki Olimpos Safranı'nın doğal yetişme alanları olduğuna yer verildi. Bölgede açılmış 4 taş ocağına ilişkin şunlara dikkat çekildi:
“Hisarçandır Kum Mahallesi'nde çalışan taş ocağı Olimpos Safranı'nın yaşam alanındadır ve toplamda 253 adet birey olarak sayılan bitkinin yaşam alanı hızla tahrip edilmektedir. Boğaçay'ın Çakırlar girişinde Üzümcek Mevkii'nde çalışır durumda taş ocağı, portakal bahçelerinin yanındadır ve zarar vermektedir. Suiçecek Mahallesi Döllük Mevkii'nde Karayolları tarafından açılmış taş ocağı, tarım alanlarının yanındadır ve zarar vermektedir. Hisarçandır Aktoprak Mevkii'nde açılmış, ancak dava açılarak yürütmeyi durdurma kararı verilen ve mahkemesi devam eden taş ocağı. Bu ocaklar bölgede çok sayıda soruna neden olmaktadır. Doğaya ve halk sağlığına zarar veren mermer ve taş ocaklarının kapatılmasını ve doğal değerlerimizin korunmasını talep ediyorum."
Mehmet ÇINAR/ANTALYA, (DHA) -