Herkes için en büyük tehdit farklı olabilir. "Türkiye için en büyük tehdit nedir" sorusuna verilen yanıtlar, ilginç bir tablo oluşturdu. "Düzensiz göç" yüzde 43.6 oranıyla birinci. Uzun yıllardır ilk sırada olan "bölücü terör örgütü/ PKK" yüzde 21.1 oranıyla ikinciliğe geriledi. "Dış güçler" yüzde 19.4 ile üçüncü, "Fethullahçı terör örgütü/ FETÖ" yüzde 9.8 ile dördüncü. Yüzde 6.1 oranında "fikrim yok" diyen çıktı.
Bölücü terörden daha önemli duruma gelen "düzensiz göç" halkın gündeminde ilk sırada bulunuyor. Bu sonuç bir "ulusal güvenlik" endişesidir.
KANGREN OLMASIN
Sığınmacıların varlığı toplumu geriyor, ekonomiyi olumsuz etkiliyor, huzuru bozuyor, kutuplaşmaya yol açıyor, güvenlik unsurlarının güçlenmesine engel oluyor.
Toplum, düzensiz göç edenleri en büyük tehdit olarak görüyor ve gönderilmelerini istiyor. Ülke yöneticileri kararlı bir şekilde ve ciddiyetle bu sorunun üstüne gitmelidir.
Hükümetler halkın isteklerine kulak vermeli, bu toplumsal sorunu, kangren hale gelmeden kestirip atmalıdır.
LASTİK GİBİ SÖZLER
İstanbul Valisi, "100 Türk vatandaşından altısı, 100 göçmenden biri suç işliyor" sözleri ile bir anda ülke gündemine oturdu. Türkiye'nin en kalabalık nüfuslu ilinin valisinden, çok su kaldırır bir açıklama olmuş. Lastik gibi ne taraftan çekersen, o yana uzayan bir anlatım. Böyle kıyaslamalar yapmak, matematik ilmi açısından ne derece doğrudur? Halkın en büyük tehdit olarak gördüğü zorunlu konuklarımızı, Vali bey neredeyse şirin gösteriyor. Bu sözlerden, "Türkler göçmenlerin altı katı suç işliyor" anlamı da çıkıyor.
KAPILARIMIZ AÇIK
Ülkemizde bulunan 17 milyon göçmen/mülteciden söz ediliyor. Yüzde 1'i suçluysa 170 bin suçlu daha aramızda dolaşıyor. Bir fısıltı da önceki İçişleri Bakanlığı'nın yabancıların karıştığı suçları sildiği iddiasıdır.
Halkın en büyük tehdit olarak gördüğü İstanbul'a kaçak yollarla giren kaç kişi olduğunu bugüne kadar öğrenemedik. Kapılarımız göçmenlere/sığınmacılara açık ve geleni buyur ediyoruz, sonu nereye varacak bilmiyoruz.TÜRKLERE TUZAKLAR
Türklere yönelik tarihi gerçekleri saptırma amaçlı bir organizasyon, son dönemde dikkat çekiyor. Türk ırkı, gelenekleri, tarihi, kültürü, ananeleri bazı çevrelerde farklı biçimde anlatılıyor. Önemli tarihi kişilikler aşırılarak bir anlamda çalınarak, başkalarına mal ediliyor. Timur'un Kürt İmparatoru olduğunu iddia edecek kadar tarihi gerçeklerden habersiz akılsızlar ortaya çıkıyor.
Amerikan doları ile Türk vatandaşlığı kazanılabiliyor. Türkiye Barolar Birliği'nin açtığı bu hakkın iptali davasına yürütmeyi durdurma istemini Danıştay reddediyor. Bu ne demek? "Dövizde Türk vatandaşlığı kazanılabilir." Utanılacak derecede, inanılmaz bir kararda imzası olan Türkler, "biz ne yapıyoruz" diye hiç düşünüyorlar mı?
TURİSTLER GELMİYOR
Bahçeşehir, Esenyurt gibi yoğun göçmen barındıran ilçelerin pazar yerlerinde Türklerin yerine sığınmacılar dolaşıyor. Suriyelisi, Afganı, Pakistanlısı, Afrikalısı güzel ülkemin sokaklarında, caddelerinde dolaştıkça, gelen turist sayısı da azalıyor. İlk 6 ayda gelen turist sayısı 19 milyon oldu. İstanbul'a 6 ayda gelen turist 7 milyon 903 bin 538 kişi. Geçen yıl bu ülkeye döviz bırakan 51 milyon turist, kendi ülkelerine sığınmacı olarak almadıkları, o çağdışı insanlara karşı tepkilerini böyle gösteriyor.
Türklere çamur atan bir kafa yapısı ile göçmenlere İstanbul'un anahtarını veren bir anlayışı hiç kimse istemiyor. En büyük tehdit düzensiz göç olsa da, kendi vatanında göçmen konumuna gelmek çok acıdır.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |