ATAV Başkanı Yeliz Gül Ege moderatörlüğünde, Prof. Dr. Mustafa Özdoğan, Prof. Dr. Alihan Gürkan ve Prof. Dr. Ömer Özkan'ın katılımıyla 'Meme Kanseri Farkındalığı Sohbeti' gerçekleştirildi. ATAV çatısı altında yer alan Antalya Kadın Müzesi ve Prof. Dr. Alihan Gürkan iş birliğinde geçen şubat ayında meme kanseri farkındalığına dikkat çekmek için hayata geçirilen 'Sohbetiniz Sağlık Olsun Projesi' kapsamında, Meme Kanseri Farkındalık Ayı'nda uzman doktorlar, meme kanseri tedavisindeki son aşamaları, Antalya'nın ve Türkiye'nin dünyadaki yerini aktardı.
FARKINDALIK ÇOK ÖNEMLİ
Prof. Dr. Mustafa Özdoğan, meme kanserinin neden en çok kadınlarda görüldüğünü şu şekilde anlattı:
“Kadınlardaki meme dokusu, erkekteki dokudan gelişim özelliğine ve hormonal etkilere göre çok daha açık bir organ. Dolayısıyla kadınların yapısı, erkeklerin yapısından çok farklı olduğu için, meme kanseriyle karşılaşma ihtimalleri daha yüksek. Meme kanserini tanımak önemli, memede ortaya çıkan kontrolsüz hücre büyümesine 'meme kanseri' diyoruz. Çok erken dönemde, koltuk altına yayılmadan, memede bir kitle ile saptadığımız durumlar, 'erken evre meme kanseri' olarak tanımlanır. Meme kanserinde 5 yıllık yaşam yüzde 90'ları, çok erken devrede ise yüzde 98'i buluyor, unutulmamalı. İleri evrede de mutlaka tanılar konulacaktır ama farkındalık çok önemli."
Türkiye'de birçok kişinin kanser hastalığıyla karşı karşıya kaldığı gibi bir imaj çizilmeye çalışıldığını ifade eden Prof. Dr. Özdoğan, “Türkiye sanki bir kanser ülkesiymiş gibi algılanıyor, ama bu doğru değil. Örneğin Türkiye ve meme kanseri olarak baktığımızda, her 100 bin kadında yıllık yaklaşık 45'inde meme kanseri görülme olasılığı var. Fransa'ya baktığımızda 100 bin kadının yaklaşık 99'unda meme kanseri görülüyor. Kuzey ülkelerine gittiğimizde bu oran daha da artıyor" dedi.
GENÇ NÜFUSA MEME KANSERİNE DİKKAT
Prof. Dr. Özdoğan, Türkiye'de genç nüfusta meme kanserine yakalanan kişi sayısında artış olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
“Batılı toplumlarda meme kanseri 40 yaş altı yüzde 6 oranında görülürken, Türkiye'de ise yüzde 20'lerde. Meme kanserine yakalananların yarıya yakınının 50 yaş altında olduğunu görüyoruz. Türkiye'de genç nüfusa biraz daha dikkat edilmesi gerekir, 20 yaşından sonra her kadın kendi memesini tanımalı ve bir değişiklik fark ettiğinde hekime başvurmalı. Türkiye'de her yıl yaklaşık 20 bin civarı meme kanseri tanısı konulmakta, genç yaşlara indiğimizde meme kanserini yönetmek biraz daha zor, daha agresif biyolojiye sahip. Bu nedenle bu grupta farkındalık çok önemli. Meme kanserinin sigarayla ilişkili olduğunu söylemek isterim."
ANTALYA, TIBBİ TEDAVİLERİN HEPSİNE SAHİP
Antalya'da tüm kanser çeşitlerinin tedavisinin yapıldığını belirten Prof. Dr. Özdoğan, “Bugün Antalya'da dünyanın herhangi bir yerinde ulaşılamaz bir kanser tedavisi yok, tıbbi tedavilerin hepsine sahibiz. Onkolojik cerrahide, radyoterapide, girişimsel radyolojide, immünoterapi gibi yenilikçi onkolojik tedavilerde hastalarımızın çok şanslı olduğunu söylemek isterim. Antalya'nın tüm Türkiye'ye önümüzdeki yıllarda liderlik edeceğini düşünüyorum. 10-15 yıl önce biz bunu söylesek hayal derlerdi ama bugün kendi hastanelerimizde kemik iliği ve kanser tedavileri yaptık, yapmaya devam ediyoruz" şeklinde konuştu.
SAĞLIKLI YAŞAM ŞART
Prof. Dr. Alihan Gürkan da kansere yakalanmamak için sağlıklı yaşamın şart olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:
“Günde iki paket sigara içiyorsanız, aileniz meme kanseri taşıyıcısı gibi hatta daha da fazla bir riskiniz oluyor. Dolayısıyla mevcut riskinizi artıran faktörleri ortadan kaldırın, normal muayenelerinizi ve hekim ziyaretlerinizi aksatmayın. Yapmanız gereken, sigara içmeyin, aşırı alkol tüketmeyin. Kanser çok ciddi bir tedavi, emek gerektiren bir tedavi, pahalı bir tedavi, en önemlisi tasarruflu olmak adına bunu önlemek. Önlemenin yolu da bilinçli olmaktan geçiyor."
TEK YAPACAĞINIZ, ERKEN TANIYI KOYMAK
Prof. Dr. Ömer Özkan ise erken tanının önemine dikkat çekti. Prof. Dr. Özkan, “Erken tanı çok önemli, birçok kanser tedavisinde çok ilerleme var ama meme, bunların belki de gözle görülür en çok ilerlemesinin olduğu kanser türü. Tek yapacağınız, erken tanıyı koymak, erken tanıyı koyduğunuz an, belki de yüzde 90'a yakın kurtulacaksınız, belki de kansersiz yaşayacaksınız" diye konuştu.
Prof. Dr. Özkan, dünyada uygulanıp Antalya'da uygulanmayan bir tedavi olmadığını belirterek, “Dünyada yapılıp, Türkiye'de yapılmayan, Türkiye'de yapılıp Antalya'da yapılmayan hiçbir şey yok. Bu ülke sağlığa çok iyi para ayırıyor, çok iyi bir hekim kadrosu var ve tüm işlemler yaşadığınız kentte yapılabiliyor. Önümüzdeki 3-5 yıl içinde Antalya'da yaz turizmi kadar sağlık turizmi de Türkiye'nin çok çok ötesinde yer alacak" dedi.
ANTALYA, (DHA)
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |