Kentte bir sağlık kuruluşunda görev yapan Doktor A.E., 2012 yılında hakim eşi Ş.K.'den boşandı. Mahkeme, çiftin çocukları A.K.'nin velayetini anneye verdi. Boşanma sürecindeyken A.E.'ye şiddet uyguladığı iddia edilen hakim Ş.K., 2'nci Sulh Ceza Mahkemesi'nce yaralama suçundan 3 bin lira adli para cezasına çarptırıldı.
A.K., 5.5 yaşındayken görüş gününde gittiği babasının kendisine cinsel istismarda bulunduğunu söyleyince, annesi, hakim Ş.K. hakkında suç duyurusunda bulundu. Yürütülen soruşturmada takipsizlik kararı verdi.
VELAYET BABAYA VERİLDİ, ANNE DAVA AÇTI
Doktor anne, oğlunun anlattıklarından sonra görüş günlerinde A.K.'nin hakim babasıyla görüşmesine izin vermedi. Hakim Ş.K. oğlu A.K.'nin velayetini almak için o dönem görev yaptığı Gaziantep'te dava açtı. Yerel mahkeme, çocuğun velayetini babaya verdi ve 2020 yılının haziran ayında Gaziantep Bölge İdare Mahkemesi kararı onadı. Bunun üzerine A.E., Kahramanmaraş 4'üncü Aile Mahkemesi'ne hem velayet davası açtı hem de hakim Ş.K.'nin kendisini tehdit ettiği, çocuğuna da cinsel istismarda bulunduğunu öne sürerek koruma kararı verilmesini istedi. Mahkeme, A.E.'nin talebini kabul ederek koruma kararı verdi.
BİLİRKİŞİ RAPORU HAZIRLANDI
A.E.’nin açtığı velayet davasında hakim, Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nden bilirkişi tayin etti. Sosyal hizmetler uzmanı, psikolog ve pedagogdan oluşan 3 kişilik bilirkişi ekibi, A.E. ve oğlu A.K. ile yaptıkları görüşme sonunda sosyal inceleme raporunu hazırlayıp mahkemeye gönderdi.
Raporda; A.K.'nin istismara uğradığına dair savcılık ve mahkeme talimatı ile alınan herhangi bir delil niteliğinde belge bulunmaması ve bu yönde verilmiş bir karar olmamasına rağmen, çocuğun kendisine cinsel istismarda bulunulduğunu ifade ederek babası ile görüşmeyi net bir şekilde reddettiği kaydedildi. Raporda, "A., babası ile hiç görüşmediğini, görüşmek istemediğini, babasının kendisine tecavüz ettiğini, yeniden yapar veya kendisini ortadan kaldırır korkusu ile asla yanına gitmek istemediğini, yanına gitmek yerine ölmeyi tercih ettiğini ifade etmiştir. A., babasına karşı duygularını tanımlarken öfkeli, kızgın ve mutsuz hissettiğini beyan etmiştir. A., annesinin yanında mutlu olduğunu beyan etmiştir" denildi.
Raporun sonuç kısmında çocuk ile baba arasında bu aşamada kurulacak kişisel ilişkinin çocuğun huzurunu ve ruh sağlığını tehdit ettiği belirtilerek velayetinin anneye verilmesinin uygun olacağı kanaatine varıldığı kaydedildi.
KARARI DUYUNCA AĞLADI
Velayet davasının görülen karar duruşmasında söz alan hakim Ş.K.'nın avukatı, sosyal inceleme raporunun taraflı hazırlandığını öne sürüp yeni bir rapor alınmasını talep etti. Duruşma sonunda hakim, yeniden bir rapor alınması talebini reddedip A.K.'nin velayetinin annesi A.E.'ye verilmesine karar verdi. Kararı duyan A.E. sevinç gözyaşları döktü.
‘YILLARDIR ADALET MÜCADELESİ VERİYORUM’
Duruşma sonunda açıklama yapan A.E., çok mutlu olduğunu belirterek, "Ayrıldığımda oğlumun velayeti bana verilmişti ama daha sonra baba velayeti üzerine almıştı. Çok şükür bugün velayeti tekrar aldık. Ben yıllardan bu yana adalet mücadelesi veriyorum. Şu an tacizle ilgili babaya bir suç duyurumuz var. Çocuklar mağdur edilmesin. Sadece benim çocuğum değil, bütün çocuklar korunmalı. Onlar korumasız" dedi.
‘ALNIMIZIN AKIYLA DAVAYI KAZANDIK’
A.E.'nin avukatı Fatih Sultan Mehmet Han Öksüz ise kararın istinaf mahkemesince de onanmasını ümit ettiklerini söyledi. Sosyal incelme raporunun da kararda etkili olduğunu kaydeden Öksüz, "Bugün burada verilen karar Türkiye’de adaletin halen umut vaat ettiğini, Türkiye’de adaletten umut kesilmemesi gerektiğini bize öğretmiştir. 2 yıl önce velayetin babaya verilmesiyle birlikte davaya dahil olduk ve mücadele gösterdik. Bugün çok şükür alnımızın akıyla davayı kazanmış bulunuyoruz. Mahkemeye sunulan raporun muhakkak ki etkisi var. Raporun bugüne kadar düzenlenmiş raporlar içerisinde en kapsamlı ve en sağlıklı olan rapor olduğunu düşünüyorum. Zira olayı tüm boyutlarıyla ele almış, tamamen tarafsız ve bağımsız bir şekilde uzmanlar bu raporu düzenlemişlerdir. Kararda da raporda da velayetin anneye verilmesi gerektiğini, bunun çocuğun üstün yararına olacağı açıkça belirtilmiştir. Kararda muhakkak ki bu rapor dayanak alınarak verilmiştir diye düşünüyorum" diye konuştu.
A.K.'nın babasıyla ilgili iddialarını da yargıya taşıdıklarını kaydeden Öksüz, şöyle konuştu:
“Çocuğun babasına yönelik iddialarıyla halihazırda devam eden bir süreç var. O süreç henüz nihayete ermiş değil. O süreç nihayete erdiğinde tekrar bu konuyu değerlendireceğiz. Şu an için kısa süre içerisinde suç duyurusunda bulunmak gibi bir düşüncemiz yok. Süreç devam ediyor. Çocuğun babasına yönelik iddialarıyla ilgili olarak daha önce suç duyurusunda bulunulmuştu. Oradan çıkan netice olumsuz oldu, itirazlar reddedildi. Ancak elbette burada olduğu gibi orada da mücadele bırakılmadı. Bu süreçte oradan çıkacak neticeyi bekliyoruz. Oradan bir netice aldığımızda konuyu yeniden değerlendireceğiz."
Ömer KOÇ/KAHRAMANMARAŞ, (DHA)
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |