Çandır, "Tüketici harcamalarının dörtte birini oluşturan gıda grubu fiyatlarındaki yüksek seyir, uzmanlar tarafından enflasyonun gevşemesi önündeki en büyük engel olarak görülmekte" dedi.
Batı Akdeniz Ekonomisini Geliştirme Vakfı (BAGEV) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan Nisan ayı enflasyon verilerine ilişkin değerlendirmede bulundu. Çandır, TÜİK’in açıkladığı verilere göre, ülke genelinde tüketici fiyatlarının Nisan ayında yüzde 1,63 artarak beklentinin üzerinde gerçekleştiğini belirtti. Aylık bazda yurt içi üretici fiyat endeksinde yüzde 1,43 artış gerçekleştiğini kaydeden Çandır, "Enflasyon yıllık bazda değerlendirildiğinde ise geçtiğimiz ay TÜFE’de yüzde 7,91, ÜFE’de yüzde 4,80 oranında artış olduğu görüldü" dedi.
Fiyat istikrarını sağlama ve sürdürmeyi hedefleyen Merkez Bankası'nın, fiyat artışlarının uzun vadede süreceğini tahmin ederek yıl sonu hedefini güncellediğine dikkat çeken Çandır, "Zira sadece ilk üç ayda yüzde 3'ü bulan ve bu ay zirve yapan fiyat artışları, yüzde 5,5 yıl sonu hedefinin gerçekleşmesinin çok güç olacağını ortaya çıkardı. Bu nedenle de enflasyonla mücadelede para politikasındaki sıkı duruşun sürdürüleceğini vurgulayan Merkez Bankası yetkilileri, döviz kurunun yıl sonu enflasyona etkisinin yukarı yönlü olmak üzere yüzde 1 olacağını ve buna gıdanın da mevcut durumu eklendiğinde hedefin 1,3 puan arttırılarak yüzde 6,8 şeklinde gerçekleşeceğini öngördüklerini belirtti" değerlendirmesinde bulundu.
SEBZE MEYVE CENNETİ BATI AKDENİZ PAHALILIKTA İKİNCİ SIRADA
TÜİK verilerine göre, Antalya, Burdur ve Isparta’nın yer aldığı Batı Akdeniz Bölgesi’nde, Nisan ayında tüketici fiyatlarında artış görülürken, oranının 1,99 olarak gerçekleştiğini belirten Ali Çandır, "Bu artış göz önüne alındığında ürünlerin nispeten bollaşması beklendiği Nisan ayında Batı Akdeniz Bölgesi'nin Türkiye ortalamalarının üzerinde bir enflasyona sahip olduğu ve Antalya, Burdur ve Isparta'nın aylık bazda ikinci en pahalı alt bölgede yer aldığı söylenebilir" dedi.
ENFLASYONUN DÜŞÜŞÜNÜ TARIM VE GIDA DİZGİNLİYOR
Türkiye genelinde Nisan ayındaki fiyat artışlarını da değerlendiren Çandır şunları kaydetti:
"Ürün bazında yüzde 32,91 artışla kadın ceketinin, harcama grubu bazında ise yüzde 12,30 artışla giyim ve ayakkabı grubunun ilk sıralarda yer aldığı görülmekte. Ürün fiyat artışı sıralamasında sonraki sıralarda ise tarım ürünleri gelmekte ve bunlar patates ve portakal şeklinde sıralanmakta ki bu durum açıkçası sektör adına kaygı verici. Ayrıca fiyat artışları yıllık olarak değerlendirildiğinde, yüzde 14,36 oranda artışla gıda ve alkolsüz grubunun ilk sırada yer alması bu kaygımızı arttırmakta."
Üreticilerin Nisan'da yaşanan ani hava değişimleriyle ortaya çıkan arz kayıplarını ve maliyet artışlarını ürün fiyatlarına yansıttığını, bu durumun da tarım ürünlerinin fiyatta ilk sıralarda yer almasına neden olduğunu vurgulayan Çandır, şu değerlendirmede bulundu:
"Her ne kadar var olan fiyat şişkinliğinin sorumluluğu aracıların üzerine yıkılmak istense de, bu önlenemez artışla mücadelenin en önemli silahının tarımda uygulanacak yapısal dönüşüm politikaları olduğunu söyleyebiliriz. Tarladan çıkan ürünün tüketiciye ulaşıncaya kadar 3-4 kez el değiştirmesi elbette fiyatları etkilemekte, ancak gün itibariyle tezgahlara yeni gelen ve bollaşan meyve-sebzeler bile el yakmakta ve zorunlu ihtiyaç olan tarım-gıda fiyatlarındaki bu artış tüketicilerin aleyhine işlemekte. Bu nedenle tüketici harcamalarının dörtte birini oluşturan gıda grubu fiyatlarındaki söz konusu yüksek seyir, uzmanlar tarafından enflasyonun gevşemesi önündeki en büyük engel olarak görülmekte."
GİRDİ MALİYETİ DÜŞSÜN Kİ ÜRETİCİ TARLADA KALSIN
Gıda maddeleri arzına yönelik tedbirlerin bir an evvel hayata geçirilmesi gerektiğini vurgulayan Ali Çandır, "Özellikle doların yükselişi, başta mazot olmak üzere, gübre, tohum, ilaç gibi girdi fiyatlarının artmasına neden oldu ve bu, üreticiye ek maliyet yükü getirdi. Ancak şunu gözden kaçırmamak gerekir, üreticinin girdi maliyetleri düşürülmeli ki tarlasında kalabilsin" dedi. Çandır, alınması gereken önlemleri şöyle sıraladı:
"Üreticilerin para kazanabilmesi ve faaliyetlerini sürdürebilmesi için tarladan başlamak üzere tüm üretim zincirini kapsayan önlemler paketi ivedilikle ele alınmalı. Vergi oranlarının yeniden ele alınması, kredilerin yapılandırılması ve girdi desteği sağlanması çiftçiyi rahatlatacak önlemlerdir. Tarım ve gıdadaki yüzde 14 civarındaki yıllık enflasyon ancak bu yolla daha düşük seviyelere çekilebilir ve politika yapıcıların öngördükleri hedeflere ulaşılabilir. Son olarak belirtmek gerekir ki toptancı hallerinde fiyat manipülasyonunun önlenmesi için Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı kontrolündeki kurumların devreye girmesiyle üretici ve tüketici fiyatı arasındaki makasın açılmasını engelleyebilecek politikaları ve Tarım Kredi Kooperatiflerinin lisanslı depoculuk şirketi kurmak suretiyle lisanslı depoculuk desteklerinin genişletilmesi girişimlerini önemsiyor ve enflasyonla mücadelede olumlu birer adım olarak görüyoruz."