Gülgez Turan, oğlunu yeğeni Nuri Kurtbaş'ın ablası ile evlendirdi. Düğün günü uzun süre Nuri Kurtbaş, halası Turan'a "Sen de bana bir kız doğuracaksın" dedi. Çocuk sahibi olabileceğini düşünmeyen Gülgez Turan, aynı yıl Ayten ismini verdiği kızını dünyaya getirdi. Ayten her ağladığında halasının çocukları, "Kız çocuk istedin, annemiz de doğurdu. Git, bak ağlıyor; beşiğini salla" dediklerinde Nuri Kurtbaş da koşarak Ayten bebeğin yanına gidip, sakinleştirmek için saatlerce beşiğini salladı. Kurtbaş, zaman zaman ninniler söylediği Ayten'in mamasını bile kendisi yedirdi. Kurtbaş, asker çağı gelince vatani görevini yapmak için İstanbul'a gitti. Kurtbaş, askerlik dönüşü ailesini gönderip, anne rahminde bile yokken talip olduğu halasının kızını istetti. O zamana kadar birçok talibi olmasına rağmen yeğenine verdiği sözü tutan hala Turan, kızı Ayten'i yeğeni Nuri Kurtbaş'a verdi.
‘8 ÇOCUKLU, NEŞE DOLU YUVA KURDULAR’
Nuri Kurtbaş ile Ayten Turan, 1967 yılında dünyaevine girdi. Eşine pek rastlanılmayan şekilde evlenen Kurtbaş ailesi, mutlu yuva kurarak, 8 çocuk sahibi oldu. Nuri Kurtbaş, neşeli yaşam sürmesi, tebessümü yüzünden eksik etmemesi ve sürekli türkü söylemesiyle yuvasına neşe kattı. Çocuklarını da neşeyle büyüten Kurtbaş çifti, 23 torun sahibi oldu. Çocukları ve torunları başka şehirlerde yaşamlarını sürdürürken, Nuri Kurtbaş ve eşi Ayten Kurtbaş da Tepecik köyünde hayatlarını aynı neşe ve mutlulukla sürdürüyor.
'GENÇLERE NASİHATİM; İYİ GEÇİNİN, BİRBİRİNİZE SADIK OLUN'
Türküleri, şiirleri, esprileri ve şakaları eksik olmayan Nuri Kurtbaş, eşine sürekli ‘aşkım', 'sevgilim', 'hayatım’ diye seslendiğini söyledi. Kadınların kıymetini bir ömür boyu bilmek gerektiğini belirten Kurtbaş, ilerleyen yaşına rağmen genç ve dinamik kalmasını eşine borçlu olduğunu dile getirdi. Eşiyle karşılıklı sevgi ve saygı çerçevesinde olduklarını, çocuklarını da böyle yetiştirdiklerini belirten Nuri Kurtbaş, şöyle konuştu:
"Ablamı gelin götüren halama dedim ki 'Bana bir kız doğur'. O da doğurdu. Ben de eşim o zaman bebekti, beşiğini salladım, büyüttüm, evlendim. Çok mutluyum. Allah herkese bu mutluluğu nasip etsin. Yeni evlenen gençlere de nasihatlerim var. İyi geçinin, mutlu olun, birbirinizi sevin ve birbirinize sadık olun. Evlendiğinizde birlikte nasıl aynı yastığa baş koyuyorsanız öyle devam edin. Gözünüz dışarılarda olmasın. Gözünüz başkasına kaymasın."
'HEP TÜRKÜ SÖYLER, EVLENDİĞİMİZ GÜNDEN BERİ BÖYLE'
Ayten Kurtbaş da "Eşim hep neşelidir. Sabahları uyandığında hemen türkü söylemeye başlıyor. Ben de artık alıştım. Bu böyle kendi halinde, rahat ve neşeli. Ben de ev işlerini yapıyorum. Arada bir eşim bana yardım ediyor. Birlikte geçinip gidiyoruz. Evlendiğimiz günden beri hep böyle. Annem, eşimin ablasını oğluna almıştı. Düğün günü de eşim ağlayınca annem diyor ki 'Sus, ben sana bir kız doğuracağım'. Söz veriyor ve ben doğuyorum. Annemin o zaman çocuğu olmuyordu, bu sözü verdikten sonra ben dünyaya geliyorum. Çok isteyenim oldu ama annem bana hep derdi ki 'Seni Nuri'ye vereceğim'. Öyle de oldu. Yazı ve kaderimiz böyleymiş" diye konuştu.
Bedir ALTUNOK/KARS, (DHA)
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |