Kemal Kılıçdaroğlu savunma yaptı
Kemal Kılıçdaroğlu savunma yaptı
Antalyalı halk oyunu takımı Türkiye şampiyonu oldu
Antalyalı halk oyunu takımı Türkiye şampiyonu oldu
14 dizide 3 bin 13 kadına şiddet sahnesi
14 dizide 3 bin 13 kadına şiddet sahnesi
'14. Geleneksel Satış Noktaları Toplantısı' gerçekleşti
'14. Geleneksel Satış Noktaları Toplantısı' gerçekleşti
28 Ekim 2011 Cuma - 14:51

‘Kadınlara, en yakındakiler şiddet uyguluyor’

Türkiye Psikiyatri Derneği (TPD) Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Ayşe Devrim Başterzi, Türkiye'de kadınların yaşamın her alanında şiddete maruz kaldığını belirterek, "Ama kadınlar hala en çok en yakınlarındaki, en sevdikleri kişilerce, eşleri ya da sevgilileri tarafından ev içi şiddete maruz bırakılıyor" dedi. Kadın cinayetlerini önceden kestirmenin mümkün olduğunu belirten Doç. Dr. Başterzi, kurbanların öldürülmeden önceki yıl eşleri tarafından yoğun şekilde şiddete maruz bırakıldığının görüldüğünü kaydetti.

‘Kadınlara, en yakındakiler şiddet uyguluyor’
Facebook'ta Paylaş Twitte'da Paylaş Google+'da Paylaş Haberi Yazdır Arkadaşına Gönder Metni küçült Metni büyüt

TPD tarafından bu yıl 47'ncisi düzenlenen 'Ulusal Psikiyatri Kongresi', Antalya'nın turizm bölgesi Belek'te devam ediyor. Pazar günü sona erecek kongre kampasında düzenlenen basın toplantısına katılan TPD Merkez Yönetim Kurulu üyesi Doç. Dr. Ayşe Devrim Başterzi, kadın ruh sağlığını etkileyen en temel iki sosyal faktörün, şiddete maruz kalma ve yoksulluk olduğunu söyledi. Kadınların geleneksel kavramların da etkisiyle fiziksel, cinsel, ekonomik, psikolojik şiddete maruz kaldığını kaydeden Doç. Dr. Başterzi, kadınların ne yapması, nasıl davranması, ne kadar eğitim alacağı, parasını nasıl harcayacağı, nasıl giyineceği hatta kiminle evleneceği gibi temel seçimlerin, kural koyucu, yasa koyucu erkekler tarafından belirlendiğini kaydetti.
EN ÇOK SEVDİKLERİ VURUYOR
Kadınların eğitilmemeleri, emekleri karşılığında ücret almamaları ve erkeklerden daha düşük ücret almaları, daha düşük sosyal konumda yer almalarının şiddete uğramalarını artırdığını kaydeden Doç. Dr. Başterzi, "Türkiye'de kadınlar işyerinde, evinde, cezaevlerinde, hastanede, okulda, kısacası yaşamın her alanında şiddete maruz kalmaktadır. Ama kadınlar hala en çok, en yakınlarındaki, en sevdikleri kişilerce, eşleri ya da sevgilileri tarafından ev içi şiddete maruz bırakılmaktadır" diye konuştu.
20 İLDE 24 KADIN CİNAYETİ
Resmi olmayan rakamlara göre, sadece Haziran ayında 20 ilde 24 kadının öldürüldüğüne dikkat çeken Doç. Dr. Ayşe Devrim Başterzi, 2007 yılına ait 'Türkiye'de Kadına Yönelik Şiddet' araştırmasının sonuçlarına göre her üç kadından birinin fiziksel şiddet gördüğünün belirlendiğini kaydetti. Doç. Dr. Başterzi, araştırma sonuçlarına ilişkin şu rakamları verdi:
"Hayatı boyunca eşinden en az bir kez fiziksel şiddet görmüş kadınların oranı Türkiye genelinde yüzde 39'dur. Boşanmış ve ayrılmış kadınların yüzde 78'i fiziksel şiddete maruz kalmaktadır. Eğitim düzeyi arttıkça fiziksel şiddet gördüğünü söyleyen kadınların oranı azalmaktadır. Okuma yazma bilmeyen kadınlar arasında en az bir kez fiziksel şiddete maruz kaldığını söyleyenlerin oranı yüzde 43 iken, yüksek öğrenim görmüş kadınlar arasında bu oran yüzde 12'dir. Gelir düzeyi arttıkça fiziksel şiddet gördüğünü söyleyen kadınların oranı düşmektedir. Kadınların yüzde 14'ü en az bir kez istemediği zamanlarda cinsel ilişkiye zorlandığını belirtmiştir. Cinsel şiddete uğradığını söyleyenlerin yüzde 67'si aynı zamanda fiziksel şiddete de maruz kaldığını ifade etmektedir."
'KADIN CİNAYETLERİNİ ÖNCEDEN KESTİRMEK MÜMKÜN'
Kadın cinayetlerini önceden kestirmenin mümkün olduğunu belirten Doç. Dr. Ayşe Devrim Başterzi, kurbanların öldürülmeden önceki yıl eşleri tarafından yoğun şekilde şiddete maruz bırakıldığının görüldüğünü kaydetti. Doç. Dr. Başterzi, Ayşe Paşalı davasında olduğu gibi kadının aylar önceden başlayan şiddetli fiziksel ve psikolojik şiddete maruz kalmasına rağmen, boşanmış olması nedeniyle etkili yasal koruma önlemlerinin alınmaması sonucu kadın cinayetlerinin endişe verici rakamlara ulaştığını söyledi
CİNSİYETÇİ MÜFREDAT
Şiddetin artışını önlemek için kadınlar ve erkeklerin eğitim düzeylerinin yükseltilmesi, kadın istihdamının artırılması ve yaptıkları işler karşısında tatminkar ücret almalarının sağlanması gerektiğini vurgulayan Doç .Dr. Başterzi, şöyle konuştu:
"Eğitim sisteminin her aşamasında oyunlar, cinsiyetlere yönelik hazırlanan oyuncaklar ve ders kitapları, cinsiyet ayrımcılığını ve erkek egemen toplumu genç zihinlere yaşamlarının başında yerleştirmektedir. Açık veya örtük olarak dayatılan müfredatın cinsiyete dayalı bir şiddeti normalleştirdiği görülmektedir. Şu ana kadar devlet tarafından son yıllarda şiddete karşı yapılan, ya da yapılacağı açıklanan eylem planlarının temelde şiddete maruz kalan kadını korumaya yönelik tedbirlerin, yani elektronik kelepçe gibi polisiye düzenlemelere odaklandığı görülmektedir. Oysaki kadına yönelik şiddet döngüsünü kırmanın temel yolu toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasıdır."
Kadına yönelik şiddetle mücadelenin bir halk sağlığı sorunu olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Ayşe Devrim Başterzi, TPD olarak toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasına ilişkin politikalar üretilmesi ve kadına yönelik sosyal desteğin artırılması gerektiğini söyledi.
DEPREMİN RUHSAL ETKİLERİ
TPD Genel Sekreteri Doç. Dr. Burhanettin Kaya ise, depremin yarattığı ruhsal etkilerin çarpık kentleşme, kentsel nüfus artışı, kent yoksulluğu, bununla koşut olarak yaşanan sağlıksız ve güvensiz yaşama alanları, sağlık hizmetlerinden yoksunluk, afetlere karşı hazırlıklı olmama ve önlemlerdeki çifte standart, bireyin üretim sürecindeki yeri ve toplumsal konumlanışıyla bağlantılı durumlar olduğunu kaydetti.
YAŞAM KOÇLUĞU PSİKOTERAPİ DEĞİLDİR
TPD'nin 47'nci ulusal kongresinin Bilimsel Toplantılar Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mine Özmen, düşünce, duygu ve davranışları konuşma, ilişki kurma yolları ile etkileyerek değiştirme ve iyileştirme anlamına gelen psikoterapi ya da halk arasındaki tanımı ile konuşma tedavisi hakkında yeterli bilgiye sahip olunmadığını savundu. 'Ucube tedaviler ve şarlatanlık' olarak nitelendirdiği uygulamalarla hastaların istismar edildiğini savunan Prof. Dr. Özmen, "Edebiyat fakültesinin psikoloji bölümünden mezun olmuş bir kişi 'Ben psikoterapi yapıyorum' diyerek kapalı kapılar arkasında hasta tedavi edemez. Yaşam koçluğu, NLP gibi uygulamalar terapi değildir" dedi.
 
DHA-Antalya - Emre BAYLAN

 
Dengesini kaybedip falezlerden düştü
 
CHP Antalya'da bayramı kutlayacak
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Meme kanseri olan erkek hasta Memorıal’da sağlığına kavuştu
Moskova’da yaşayan 46 yaşındaki İgor Osechkin, kızı ve eşi ile birlikte ...
Ulusal Hematoloji Kongresi sona erdi
19-23 Ekim 2011 tarihleri arasında Ankara’da ülkemizin en büyük kan bilim ...
Küçük Selin'i hayata annesi bağladı
Anemi hastası Selin'i verdiği ilikle yeniden hayata bağlayan annesi 32 ...
 
Tekrarlayan ayak bileği burkulmaları kalıcı hasar bırakabilir
Günlük hayatımızda yürüyüş yapmak, merdiven çıkmak gibi bazı rutin hareketler ...
'Beyin ve beden kanserle ortak mücadele eder'
Antalya'da gerçekleşen 13'üncü Dünya Psiko-Onkoloji Kongresi Başkanı Prof. ...
Prof. Dr. Demirbaş’a büyük teklif
Dünya Transplant Birliği Başkanı Henrik Ekberg, Prof. Dr. Demirbaş'a Dünya ...
 
Yetersiz sıvı alımı böbrek taşı oluşumunu tetikliyor
Şiddetli ağrılar ile kendini gösteren böbrek taşları zamanında tedavi ...
Kolon kanserinin en etkili tedavisi ameliyattır
Memorial Antalya Hastanesi Genel Cerrahi Bölümü'nden Prof. Dr. Kemal Emek, ...
Migrenin en iyi ilacı
İsveç'teki Göteborg Üniversitesi'nde yapılan bir araştırma, migren hastaları ...
 
Dursun Gündoğdu
Siyasette bir tornistan hikayesi
YAZARLAR
Turgut Güngör
Turgut Güngör
Mustafa Kemal'e ceza verilemez
Serpil Nur Abiral
Serpil Nur Abiral
Bitmedi, bitmiyor, bitmeyecek…
Halit Çelikbudak
Halit Çelikbudak
Robotaksi dönemi
Sude Karataş Geyikci
Sude Karataş Geyikci
757 yıllık bir Yörük geleneği
İsa Altun
İsa Altun
İban vurgununa dikkat
Mesut Gürkan
Mesut Gürkan
Denizin güzelliği ve yaşadığım simit şoku…
H.O.P
H.O.P
Ülkemize biçilen rol
Prof. Dr. Yakup Alıcıgüzel
Prof. Dr. Yakup Alıcıgüzel
Türkiye’nin problemi yok, problemi bireysellik..  
Nesrin Mater
Nesrin Mater
Karadağ ve tembellik üzerine 10 tavsiye
ÇOK OKUNANLAR
ARŞİV
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA GÜN HABER
ASTROLOJİ
Koç
 
21 Mart - 20 Nisan
 
Ana Sayfa Türkiye Antalya BURDUR ISPARTA Siyaset Turizm Resmi REKLAMLAR KAMPÜS Spor GÜN'ün ürünü
KünyeHakkımızda KünyeKünye İleti�YimIletisim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva