Davanın İnternet Andıcı davasıyla birleştirilme talebi tensip zaptıyla birlikte açıklanacak.Tek şüpheli Başbuğ'un "Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapsi ve "Ergenekon terör örgütü yöneticisi olmak" suçundan 15 yıldan 22,5 yıla kadar hapsi isteniyor.
"MEVCUT KANUNLARA GÖRE TERÖR SUÇU"
Mahkeme, davanın İnternet Andıcı davasıyla birleştirilme talebi tensip zaptıyla birlikte açıklanacağını bildirdi. Mahkemenin iddianame değerlendirmesi kararından "Mevcut kanunlara göre terör suçu olarak kabul edilen Türkiye Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme, bu amaçla silahlı terör örgütü kurma veya yönetme suçlarını işlediği iddiasıyla şüpheli Mehmet İlker Başbuğ hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının gönderdiği iddianame ve ekleri incelenmiş, yüklenene suçları oluşturan olaylar ile mevcut delillerin ilişkilendirildiği, şüpheli ile ilgili lehte ve aleyhe unsurların bulunduğu iddianamede görev konusunda yapılan açıklamalar dikkate alınarak iddianamenin kabulüne karar verilmiştir" denildi.
TEK ŞÜPHELİ BAŞBUĞ
Özel yetkili Cumhuriyet Savcısı Cihan Kansız tarafından hazırlanan iddianamede Başbuğ tek şüpheli olarak yer alıyor. Başbuğ’un “Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapsi ve “Ergenekon terör örgütü yöneticisi olmak" suçundan 15 yıldan 22,5 yıla kadar hapsi istendi.
İddianamede Ergenekon soruşturmasının halen devam ettiği ve bu soruşturma kapsamında iddia edilen Ergenekon silahlı terör örgütünün uygulamış olduğu psikolojik harekat faaliyetleri kapsamında Hasan Iğsız, Mehmet Eröz, Mustafa Bakıcı, Hüseyin Nusret Taşdeler'in yargılandığı İnternet Andıcı davasına da değinilerek "Şüpheli Mehmet İlker Başbuğ'un Genelkurmay Başkanı olduğu dönemde, örgütün hedefleri doğrultusunda halen devam etmekte olan iddia edilen Ergenekon Silahlı Terör Örgütü soruşturmaları kovuşturmalarını, kara propaganda yöntemleri ile hedef aldığını göstermiştir" denildi.
"NEDEN ÖZEL YETKİLİ SAVCILIK"
İddianamenin "görev ve yetkiye ilişkin açıklamalar" başlıklı bölümünde soruşturmanın neden Askeri yargının ve Yüce divan sıfatıyla Anayasa Mahkemesi tarafından değil de özel yetkili Cumhuriyet Savcılığınca yapıldığı detaylı olarak açıklanarak, "Şüphelinin suç tarihinde Genelkurmay Başkanı olarak görev yapıyor olması nedeniyle eylemlerine ilişkin soruşturma ve kovuşturmanın hangi adli makam tarafından yapılması gerektiği konusu üzerinde durulmalıdır. 1-) Askeri Yargının görevli olmadığına ilişkin açıklama:
Ceza Muhakemesi Kanununun 250. maddesinin 5918 sayılı Kanunla değişik birinci ve üçüncü fıkraları; '(1) Türk Ceza Kanununda yer alan; c) İkinci Kitap Dördüncü Kısmın Dört, Beş, Altı ve Yedinci Bölümünde tanımlanan suçlar (305, 318,319, 323, 324, 325 ve 332 nci Maddeler hariç), Dolayısıyla açılan davalar; Adalet Bakanlığının teklifi üzerine Hakimler ve Savcılaı Yüksek Kurulunca yargı çevresi birden çok ili kapsayacak şekilde belirlenecek illerde görevlendirilecek ağır ceza mahkemelerinde görülür.Birinci fıkrada belirtilen suçları isleyenler sıfat ve memuriyetleri ne olursa olsun bu Kanunla görevlendirilmiş Ağır Ceza Mahkemelerinde yargılanır. Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay'ın yargılayacağı kişilere ilişkin hükümler ile savaş ve sıkıyönetim halinde asker mahkemelerin görevlerine ilişkin hükümler saklıdır'şeklindeki hüküm nedeniyle suç tarihinde asker kişi olan şüphelinin işlediği TCK'nın 312. maddesinde düzenlenen 'cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs" ile 314. maddede düzenlenen "silahlı örgüı yönetme' suçlarının soruşturması ve kovuşturması CMK'nın 250. Maddesi ile yetkili C.Savcılıkları ve mahkemelerine aittir" ifadelerine yer verildi.
İDDİANAME 8 BÖLÜMDEN OLUŞUYOR
İddianamenin "toplanan deliller" bölümünde ise, "Psikolojik harekat", "İrticayla mücadele eylem planı ve proje adlı belge", "İnternet siteleri andıcı" "İnternet siteleriyle ilgili yazışmalar", "internet sitelerin içerikleri", "şüpheli ve sanık beyanları", "soruşturma ve yargılamaları etkileme ve itibarsızlaştırma" ve "diğer deliller" olmak üzere 8 bölümden oluşuyor. İddianamenin "genel değerlendirme ve talep" bölümünde ise Türk Silahlı Kuvvetlerinde örgütlenen hukuk dışı bu yapılanmanın olduğu iddiası detaylı olarak anlatılarak, "Bu yapı bir andan Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya yönelik planlar hazırlayıp bunları hayata geçirmek için faaliyet yürüttüğü diğer yandan bu faaliyetlerin deşifre olması ile birlikte suç delillerini kararttığı ve gizlediği, halen yargılanması devam eden sanıkların şüpheli liderliğinde örgütlendiği anlaşılmıştır" deniliyor.
Cem TURSUN /İSTANBUL,(DHA)
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |