Olay, geçen yıl 17 Temmuz günü Döşemealtı ilçesi Nebiler Mahallesi'nde meydana geldi. Pervin Zehra Kurma, yaşlılığa bağlı unutkanlık sorunu yaşayan eşi Mehmet Emin Kurma (82) ile otururken, ev telefonu çaldı. Telefondaki kişi kendisini 'Önder Özgür' olarak tanıtıp, emniyet müdürlüğünden aradığını söyledi. Komiser olduğunu belirten kişi yaşlı kadına, 'Eşinizin hesap bilgilerini ve hepinizin kimlik bilgilerini bankacılar para karşılığı satmış. Sizin adınıza yurt dışından yüklü miktarda kredi çekilecek. Biz bunu araştırıyoruz. Bize yardımcı olun' dedikten sonra hesaptaki 850 bin TL değerindeki parayı Euro olarak çekmelerini istedi.
'BANKANIN VERECEĞİ PARA SAHTE' YALANI
Telefondaki kişi, Pervin Zehra Kurma'ya, bankanın vereceği paranın sahte olacağını, bu nedenle paranın emniyet tarafından incelenip bankacılara operasyon yapıldıktan sonra parasına kavuşacağını söyledi. Bankadan 110 bin Euro çeken yaşlı kadın, sürekli telefon irtibatında olan sahte komiserin yönlendirdiği ve kendini 'Hüseyin Çelik' olarak tanıtan kişiye parayı teslim etti. Sahte komiser parayı alan kişiye 'Teyzenin elini de öp' dedi. Yaşlı kadının elindeki para dolu çantayı alan dolandırıcı, Pervin Zehra Kurma'nın elini öpüp, ayrıldı. Yaşlı kadını tekrar arayan dolandırıcı 'Kimliğinizi değiştireceğiz. Bizden haber bekleyin' dedikten sonra bir daha aramadı. İki gün bekledikten sonra dolandırıldığını anlayan Pervin Zehra Kurma, polis merkezine gitti. Başından geçenleri anlatan Kurma, dolandırıcılardan şikayetçi olduğunu söyledi.
3 ŞÜPHELİ YAKALANDI
Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturma sonunda, kendisini polis 'Hüseyin Çelik' olarak tanıtan Haçım Demir Şanlıurfa'da, kendisine yardım ettiği iddia edilen Iraklı Dheyaa Abdulzahra Mohammed Al Tameemı ile İsa Metyar ise Bolu'da yakalandı. 3 şüpheli Antalya'ya getirildi. Dheyaa Abdulzahra Mohammed Al Tameemı, Haçım Demir ve İsa Metyar, 'kişinin, kendisini kamu görevlisi veya banka, sigorta, kredi kurumlarının çalışanı olarak tanıtması veya bu kurumlarla ilişkili olduğunu söylemesi suretiyle dolandırıcılık' suçlamasıyla çıkarıldıkları nöbetçi hakimlikçe tutuklandı. İsa Metyar 3 ay cezaevinde kaldıktan sonra adli kontrolle tahliye edildi.
Savcı Ahmet Şevken'in hazırladığı iddianame, Antalya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi. İddianamede, Haçım Demir ve Dheyaa Abdulzahra Mohammed Al Tameemı'nin şüpheli İsa Metyar'ın kullandığı araçla Bolu'dan Antalya'ya geldikleri belirtilerek, “Şüpheli Haçım Demir ve Dheyaa Abdulzahra Mohammed Al Tameemı'nin, müştekiden parayı teslim almak üzere ticari taksiye binerek buluşma yeri olan Nebiler Mezarlığı'na gittikleri, Haçım Demir'in parayı müştekiden elden teslim aldığı, şüpheli Dheyaa Abdulzahra Mohammed Al Tameemı'nin ise bu sırada gözcülük yaptığı, paranın teslim alınmasından sonra şüphelilerin taksi ile olay yerinden ayrıldıkları, daha sonra ise her üç şüphelinin tekrar buluşarak geldikleri araçla Antalya'dan ayrıldıkları anlaşılmıştır. Bu şekilde şüpheliler Haçım Demir, İsa Metyar ve Dheyaa Abdulzahra Mohammed Al Tameemı'nin henüz kimliği tespit edilemeyen faili meçhul şüphelilerle iştirak iradesi ile hareket ederek müştekiye karşı üzerlerine atılı suçu işledikleri anlaşılmaktadır" denildi.
Önceki gün görülen ilk duruşmaya tutuklu sanıklar Dheyaa Abdulzahra Mohammed Al Tameemı, Haçım Demir ile tutuksuz sanık İsa Metyar, duruşmaya SEGBİS bağlantısıyla katıldı. Dolandırılan Pervin Zehra Kurma ile eşi Mehmet Emin Kurma ve taraf avukatları ise salonda hazır bulundu. Sanıklar savunmalarında suçlamaları kabul etmezken, Haçım Demir'in avukatı Şafak Baysal, BTK'dan gelen görüşme raporlarına göre şikayetçiyi arayan numaralar ile müvekkili arasında bir bağ kurulamadığına dikkat çekerek, “Müvekkilimin üzerinden çıkan telefonda suça ilişkin herhangi bir görüşme yapıldığına dair resmi bir kayda rastlanmamıştır" dedi.
'O PARAYLA TORUNLARIMIZI OKUTUYORDUK'
Şikayetçi Pervin Zehra Kurma ise yıllardır biriktirdikleri paranın ellerinden alındığını belirterek, “Biz o parayla torunlarımızı okutuyorduk. Eşim rahatsız olduğu için dolandırıcılarla muhatap olamadı. Hep ben oldum. Günler süren telefon görüşmesinin ardından kendisini komiser olarak tanıtan dolandırıcı bana, 'Çektiğin parayı benim göndereceğim Hüseyin Çelik isimli polis memuruna teslim edeceksin. Yanına gelecek olan kişi 'gözde1933' şeklinde şifre söyleyecek' dedi. Parayı teslim edeceğim gün Nebiler Mezarlığı'na gelen kişi şifreyi söyledi. Telefondaki sahte komiser gelen şahsa, 'teyzenin elini de öp' dedi. Sonra şahıs elimi öptü ve parayı alıp gitti. Şikayetçiyim" diye konuştu.
Duruşmaya tanık olarak katılan taksi şoförleri ise sanıkları teşhis ederek, onları Nebiler Mezarlığı'na götürüp, getirdiklerini söyledi. Mahkeme tutuklu sanıkların tutukluğuna devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.
Süleyman EKİN/ANTALYA, (DHA)
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |