Hastanede yapılan tetkikler sonucu, erken evre pankreas kanseri olduğunu öğrendi.
Memorial Sağlık Grubu Antalya Genel Cerrahi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Alihan Gürkan’a başvuran Meral Çerçi, laparoskopik yani kapalı yöntemle yapılan ameliyat ile en tehlikeli tür olarak bilinen pankreas kanserinden kurtuldu. Meral Çerçi’nin pankreas ve dalağı, çok önemli deneyim ve tecrübe gerektiren kapalı ameliyatla alındı.
8 ayda 15 kilo verdi
Meral Çerçi; teşhis konulmadan önce ara sıra karın ve sırt ağrısı, mide bulantısı şikayetleri yaşadığını, 8 ay içinde 15 kilo verdiğini, iştahsız ve halsiz olduğunu anlattı. Bu gibi şikayetleri olanların mutlaka bir uzmana başvurmaları gerektiğini söyleyen Çerçi, “Yaşadığım büyük üzüntüyle tetiklenen tansiyon rahatsızlığım sonucu, hastalığım erken evrede teşhis edilebildi. Bu benim için çok büyük bir şanstı. Çok korkulan büyük ameliyattan, küçük ameliyat izleriyle kısa zamanda iyileşerek kurtuldum. Bundan sonra düzenli kontrollerim olacak. Bana bu zorlu mücadelemde destek veren ve ameliyatımı büyük bir başarı ile gerçekleştirerek beni sağlığıma kavuşturan doktoruma minnettarım” şeklinde konuştu.
Pankreasın yerleşim yeri ameliyatı zorlaştırıyor
Pankreas kanseri cerrahisinin iki nedenle zor bir ameliyat türü olduğunu anlatan Prof. Dr. Gürkan, pankreasın yerleşim olarak karaciğere giden çok büyük damarlara yakınlığının ve midenin arka tarafında derinde yerleşen bir bez olmasının ameliyat edilmesini zorlaştırdığını söyledi. Prof. Dr. Gürkan, “Pankreas; mide, karaciğer, onikiparmak bağırsağı, dalak ve böbreklerle olan yakın komşuluğu nedeniyle operasyon sırasında oldukça dikkat gerektiren bir organdır” dedi.
Tümörün olduğu her bölge temizlenmeli
Pankreas kanseri tanısı konulduğunda, genellikle hastalığın ilerlemiş olduğu ve tedavinin zorlaştığını ifade eden Prof. Dr. Gürkan, bu durumun cerrahi işlemi güçleştirdiğinin altını çizdi ve ekledi: “Kapalı yani laparoskopik ameliyat sırasında, açık cerrahinin getirdiği hiçbir avantajdan vazgeçmemiş olmak büyük önem taşır. Yani hastanın vücudunda daha az kesi olsun ve estetik kaygı yaşamasın düşüncesiyle operasyonun etkinliğinden vazgeçmek gibi bir şey söz konusu olamaz. Dolayısıyla kapalı operasyon aynı açıkta olduğu gibi tümörün olduğu her bölgeyi temizlemeyi gerektirir. Kapalı ameliyatlarda dokunma duyusu yoktur. Parmaklar yerine enstrümanları kullanmak gerekir. Opere edilen alanın büyütülerek daha net bir görüntü elde edilebilmesi cerraha büyük yardım sağlar.”
Her hasta kapalı cerrahi adayı olabilir
Kapalı cerrahide, hastanın vücudunda yalnızca 4 cm’lik kesi oluştuğuna vurgu yapan Prof. Dr. Gürkan, “Ameliyatın büyük kesilerden yapılmaması hastaya estetik açıdan avantaj sağladığı gibi cerrahi sonrası iyileşme süresini de kısaltmaktadır” dedi. Her hastanın kapalı ameliyat için aday olabileceğini ancak belli sınırlamaların da var olduğunu dile getiren Prof. Dr. Gürkan, “Çok ameliyat geçirmiş bu nedenle çok yapışıklığı olan kişiler kapalı ameliyatlara uygun olamayabilir. Bu hastaların değerlendirilmeleri gerekir. Kanserin erken evrede yakalanmış olması da önemlidir. Kanserin çok yayılmış olduğu vakalarda kapalı ameliyat tercih edilmeyebilir. Kalp hastaları ve ileri yaş hastalar ise ameliyat sırasında karın içine karbondioksit gazı verildiğinden, kapalı ameliyat için uygun değildir” açıklamasında bulundu.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |
|
||||||||||||
Koç 21 Mart - 20 Nisan
|
||||||||||||
|
||||||||||||
|
||||||||||||