Prof. Dr. Demirbaş, başında bulunduğu merkezde 2008 yılından bu yana 3012 böbrek, 173 karaciğer nakli gerçekleştirdiklerini belirterek şunları söyledi:
“Türkiye’de organ nakli başka bir ülkeden 3-4 katı daha fazla yol almıştır. Bazı cerrahların hobi olarak uyguladığı bir yöntemdi. Biz olaya kurumsal olarak yaklaşmayı düşündük. Türkiye’de 75 civarında organ nakli merkezi vardır. Bunlar sağlık Bakanlığı’nın kontrolü altında olan merkezlerdir. 2002’de 300 olan böbrek nakli geçtiğimiz yıl 3 bin oldu. Avrupa’da en çok karaciğer yapılan ülkeler arasında yer alıyoruz.”
Organ naklinin kadavradan yapılması gerektiğini kaydeden Demirbaş, “Bizde nakillerin yüzde 70’i canlı vericilerden yapılıyor” dedi.
Organ nakli merkezleri için en uygun şehrin Antalya olduğunun altını çizen Demirbaş, bunun nedenini ise kolay ulaşım ve konaklaması olduğunu söyledi. Demirbaş şöyle konuştu;
“6 yılda 3012 böbrek nakli gerçekleştirdik. Bu da yılda 500 nakil demektir. 3012 siyah beyaz hayatı renklendirdik. Medical Park Antalya, dünyanın en büyük böbrek nakli merkezidir. Bu 6 yıldır da böyledir. Bu merkez sayesinde Türkiye’nin ve dünyanın bir yerlerinde bir ışık yakabildik. “
Nakil sayısını artırmak ve daha çok hayat kurtarmak için herkesin organlarını bağışlaması gerektiğini kaydeden Prof. Dr. Demirbaş, sözlerini şöyle tamamladı;
“Ömür boyu, elimin, ayağımın tuttuğu, gözlerimin gördüğü, aklım beni terk etmediği sürece ameliyat etmek istiyorum.”
Yrd. Doç. Sabri Tekin ise artan hasta sayısına bağlı olarak bağışın az olduğunu söyledi. Tekin, en pratik çözümün ise canlı donör sayısının artırmak olduğunu vurguladı.
Prof. Dr. Alper Demirbaş, bir soru üzerine, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın organ bağışının sevap olduğuna ilişkin açıklamalar yaptığını, Cuma günleri de organ bağışını anlatan fetvalar verildiğini belirtti. Sorunun eğitim ve dini olmadığını kültür meselesi olduğunu kaydeden Demirbaş, kadavradan bağışındaki en büyük engelin, ‘Benim cenazem parçalanmasın’ düşüncesi olduğunu vurguladı.
SİYASET SORUSU
Demirbaş, 2011 yılında milletvekili olmak için adaylık başvurusunu yaptığını ancak, hastalardan gelen baskılar nedeniyle bundan vazgeçtiğini hatırlatan ve ‘Önümüzdeki seçimde aday olmayı düşünüyor musunuz?’ sorusuna ise gülerek şu cevabı verdi; “Seçim mi var?’