Manavgat'ta mobilya ve beyaz eşya mağazası bulunan Fatih Tatar, mağazasının en üst katında yaptığı düzenlemeyle çoğunluğu ailesinin 1955 yılından bu yana sattığı ürünlerden oluşan koleksiyonunu sergilemeye başladı. Sergilenen ürünler arasında 1900'lü yılların başında üretilen düdüklü tencereden en eski ütülere, ilk çıkan renkli televizyondan kollu çevirmeli telefonlara, lambalı radyolardan pikaplara, bisikletlerden motosikletlere, dikiş makinelerinden ilk üretilen tombul tüplere, av tüfeklerinden cumhuriyetin ilk yıllarında kullanılan arşına ve kollu teraziye kadar 7 bin ürün bulunuyor.
Fatih Tatar, 1955 yılında dedesinin köyden Manavgat'a taşınarak ticarete başlamasıyla birlikte ailesinin ticari hayatının başladığını anlatarak, “Babam askerlikten sonra bu görevi devralıyor. O yıllar Türkiye'de ticaretin ithal ürünlerle devam ettiği yıllar. O dönemlerde Türkiye'de ticarete aileler, ilk olarak tuhafiyeyle, manifaturayla başlıyor. Ülkemizin üretmiş olduğu ürünler pamuk ülkesi olduğumuz için tekstile dayalı ekonomimiz var. Daha sonraki yıllarda ithalatla birlikte ülkenin döviz rezervinin müsait olduğu dönemlerde birçok sanayi ürünü de İtalya üzerinden Türkiye'ye geliyor" dedi.
Kendisinin 1965'ten sonra iş yerinde çalışmaya başladığını belirten Tatar, daha küçük yaşlarda iş yerine gelip gittiğini ve satılan ürünleri hatırladığını belirterek, “Ailemizin ticaretini yaptığı ürünlerle ilgili geçmişte ulaşılması çok zor olan objeler var. Ben buradaki ürünlerle ilgili rahmetli dedemin, babamın ve 3'üncü kuşak olarak benim, o dönemlerde insanların bu ürünlerle ilgili yaşadıkları zorlukları ve bugünkü ulaşılabilir olmalarını da göz önüne getirerek, bu şekilde bir koleksiyon oluşturdum. Tabii, bu dünden bugüne olmadı. Bu koleksiyon benim yıllara dayalı bir hobimdi" diye konuştu.
7 BİN ÜRÜN
Koleksiyonda 7 bin civarında ürün olduğunu aktaran Fatih Tatar, şunları söyledi:
"Koleksiyonumuzun özelliği, bütün ürünlerin halihazırda bakımlarının yapılmış, faal ve kullanılabilir olmasıdır. Daktilolar haricinde burada olan ürünlerin tamamına yakınının satışını yaptık. Satışını yapmadığımız, o dönem bizim sattığımız ürünlerin rakibi olan ürünleri de koleksiyonumuza aldım. Bu sergi bir anlamda bizim işletmemizin tarihini de yansıtıyor. Ayrıca Türk iş dünyasının 1960'tan itibaren yüzde 100 yerli ürettiği, veya yerli- yabancı firmaların birlikte ürettiği, ithal ettiği ürünler de sergide var. Bu ürünler Türkiye'de ailelerin yıllardan beri kullandığı, bazıları ise hala bile vazgeçilmez olan ürünler."
'TÜRKİYE'DE ÜRETİLEN İLK ELEKTRİKLİ ÜTÜ DE VAR'
Sergide yer alan bazı ürünleri de gösteren Fatih Tatar, Türkiye'de kullanılan kömürlü ütüden itibaren bütün ütülerin olduğunu göstererek, “Sadece Türkiye'de değil, Avrupa'da kullanılan ütüler de var. O dönemde bizde kömürlü ütüler kullanılırken, Almanya'da kullanılan ütü de var. 1970'li yıllarla birlikte Türkiye'de üretilen ve o dönemin lüks ütüsü olan ilk elektrikli ütü de var. Ardından son dönemde üretilen küçük seyahat ütüleri de bulunuyor" diye konuştu.
Türkiye'de 1982 yılında renkli televizyon yayınlarına geçildiğini anımsatan Fatih Tatar, “İlk renkli televizyon yayına başladığında biz de renkli televizyonları satmaya başlamıştık. Bugün hiç önem verilmeyen tüplü televizyonun o günkü şartlarda ciddi ekonomik değeri vardı. Ben hiç unutmuyorum, Manavgat'ın en yüksek mülki amiri olan kaymakama televizyon satmıştık. O dönemin kaymakamı bana, 'Ben buna kolay ulaşabiliyorum. 3 aylık maaşımla renkli televizyon alabiliyorum' demişti. Bugünkü şartlarda düşündüğümüzde bu, sanayi ürünlerine ulaşmanın en ciddi örneğidir" diye konuştu.
İLK İTHAL PİKAP
Koleksiyonlarında ilk ithal edilen pikaplardan birinin de bulunduğunu belirten Tatar, şunları söyledi:
“1960'lı yıllarda radyo ve pikap da satmıştık. İlk ithal edilen pikaplardan biri koleksiyonumuzda. Ayrıca 2'nci Dünya Savaşı'nın hemen ertesinde üretilen lambalı bir radyo da var. Bu radyoların en büyük özelliği hem alıcı hem de verici özelliğinin olması. Yani telsiz özelliği vardır. Avrupa'da bombardıman başlayınca sığınaklara giden insanlar, diğer insanlarla konuşmak ve onlardan haber alabilmek için bu şekilde yapılmıştır." Fatih Tatar, Osmanlı devletinin son yıllarında üretilen bir düdüklü tencerenin de koleksiyonda olduğunu kaydetti.
Gençliğinde kendisini etkileyen en önemli cihazlardan birinin daktilo olduğunu ve daktilolara tutku derecesinde bağlılığı olduğunu, bu nedenle daktilo koleksiyonu yaptığını anlatan Fatih Tatar, “Biz daktilo satmadık. Ben geçmişte onlara ulaşmak için ciddi zorluk yaşadım. Bu durumun bende oluşturduğu içgüdüsel davranış nedeniyle koleksiyonumuza daktiloları da eklemeye karar verdim. Öyle ki, 1970'li yıllarda daktilo sahibi olmak çok zordu. Mesela o dönem 13 bin nüfuslu Manavgat'ta resmi daireler haricinde toplam daktilo sayısının 10'un altında olduğu düşünüyorum" dedi.
Mithat ABAKAN/MANAVGAT (Antalya), (DHA)
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |