21 milyarlık borcu öteleyen bürokratın oğlu o şirkette yönetici

Başarır, söz konusu kirayı öteleme kararına imza atanlardan birinin oğlunun da havaalanı ihalesini alan İGA'ya ertelemenin yapıldığı dönemde yönetici olarak girdiğini söyledi.  

Bugün İGA'nın 1 Milyar 195 milyon euroluk kira borcunun 2018 yılında 2042-2043 yıllarına ertelendiğini duyuran CHP Milletvekili Ali Mahir Başarır, Halk TV'de İpek Özbey'in sunduğu Kadraj programında dikkat çeken bir açıklamada daha yaptı.

Başarır, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Özel Kalem Müdürlüğü görevinde olan Murat Gül'ün Devlet Hava Meydanları İşletmesi'ne atandığını belirtti. Başarır, "Kamu Özel İşbirliği Daire Başkanı kim? Özel kalemi. Bakanın Murat Gül özel kalemini aynı anda nereye atıyor? Devlet Hava Meydanları İşletmesi'ne atıyor daire başkanı olarak. Peki bu nereden sorumlu? Bu adam Kamu İşbirliği Daire Başkanı ve bu ihalelerden sorumlu" dedi.

'Karara imza atanlardan birinin oğlu İGA'da yönetici olmuş'

Ayrıca Devlet Hava Meydanları İşletmesi'nde (DHMİ) söz konusu kirayı öteleme kararına imza atanlardan birinin oğlunun da havaalanı ihalesini alan İGA'ya ertelemenin yapıldığı dönemde yönetici olarak girdiğini de açıkladı.

'Bu ülkede şerefiyle yaşayan bazı bürokratlar bazı sözleşmeleri ve evrakları bize yönlendirebiliyor'

25 Ocak 2018’de İGA ile DHMİ arasında bir ek protokol yapıldığını ve 2018, 2019, 2020 yıllarında kirayı ödemesi gereken şirketlerin 1 milyar 195 milyon euroluk kira bedelinin 21 yıl ertelenmesine tepki gösteren Başarır, "Bu ülkede Allah'tan artık bu ülkede namusuyla şerefiyle yaşayan bazı bürokratlar bazı sözleşmeleri ve evrakları bize yönlendirebiliyor. Aslında yapılan bu kirli protokol, Türkiye'nin geleceğini karartan protokollerden bir tanesi hiçbir yerde yoktu" dedi.

'2020'de erteleyebiliriz diyor, beyefendi sözleşmeyi 25 Ocak 2018'de yapmış'

Öte yandan Başarır, pandeminin başladığı 2020 yılının Mart ayında dönemin Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan'ın pandemide erteleme yapılabileceğini söylediğini hatırlatarak "Bakan söyler mi?" diye sordu. Başarır, 2017 yılında toplantı yapıldığını ifade ederek "Ne zaman sözleşme yapılmış? 26/12/2017'de toplantı yapılmış hemen iki hafta sonra yani 2018'in Ocak ayının ilk haftası bu protokol yapılmış. 2019,2020,2021... 1 milyar 195 milyon Euro yani 20 milyarın üzerindeki bir kira hakkını 2042 ve 2043'e ertelemişler.

2020'de erteleyebiliriz diyor. Beyefendi sözleşmeyi 25 Ocak 2018'de yapmış, ertelemiş. Bu bir yalan. Yalan söylemiş" diye konuştu.

Başarır, söz konusu paranın ertelenmesinin perde arkasını ise şu cümlelerle anlattı:

"Ne yazıktır ki; C pisti, üçüncü pisti yapma görevleri için diyor ki 'ben yapamıyorum.' Sözleşme de 'ihale böyle yapacaksın' diyor. 'Vallahi yapamıyorum, ya bana bu parayı vereceksin ya da bunu erteleyeceksin' diyor. Bakan 'ikisini de yapamam. İhaleyi böyle verdik. Zaten Atatürk Havalimanı'nı kapattık' diyor. Aynen bakın 'Sabiha Gökçen Havaalanı'nda Türk Hava Yolları'nın uçuşlarını çoğunu sınırlandırdık. Her şeyi yaptık. Ne istiyorsunuz bizden?' diyor. Sonra orta bir yol bulunuyor. Bu parayı oraya erteliyorlar.

'Bir ülke soyuluyor'

Yani sen benim milyarlarca, 60 milyar dolar değerindeki Atatürk Havalimanı'mı kapatacaksın. Sabiha Gökçen'i çalışmaz hale getireceksin. Tüm imkanları bu beş şirkete vereceksin. Bu beş şirketin üç yıl ödemesi gereken parayı almayacaksın sonra çiftçinin traktörüne haciz koyacaksın. Ben de sana Cengiz inşaata 'Sen ne yapıyorsun, kimsin sen?' dediğim zaman 1 milyonluk davayı Ali Mahir Başarır'a açacaksın. Ya yazıklar olsun. Bir ülke soyuluyor. Bu gizli kararlarla, gizli protokollerle yapılıyor."

'Beşi bir yerde gibi alıp bunları alıp gezdirecek miyiz?'

İktidara geldiklerinde ne yapacaklarını da açıklayan Başarır, "Bu adamlarla 21/b'yle bu ihaleyi yapmışsın. Şu anda 1 milyar 200 milyon euro zararımız ortaya çıkmış. İhale desen sakat. Ne yapacağız geldiğimizde? Beşi bir yerde gibi alıp bunları alıp gezdirecek miyiz? Recep Tayyip Erdoğan gibi mitinglerde bunlara madalya mı takacağız? Üstün madalyası mı takacağım bu beş şirkete? Tabii ki el koyacağım. Geleceğim benim o. Benim param o. 84 milyonun parası. Tabii ki el koyacağım.

'Ben buna el koymayacaksam sen neden Cem Uzan'ın bankasına el koydun?'

Çünkü kamu ihale kanunu ihlal ederek suç işlemişsin. Şu parayı erteleyerek sen görevini kötüye kullanmışsın onlar menfaat elde etmiş. Buna imza atan bürokratın çocuğunu bu şirkete işçi olarak yerleştirmiş bir suç daha işlemişsin. O zaman ben buna el koymayacaksam sen Cem Uzan'ın bankasına neden el koydun? Ben Osmangazi Köprüsü'nü som altından yapsam ayaklarını bu değer çıkmayacak milyarlarca doları sen zarara uğratmışsın. Ben bunlara el koymazsam Türkiye'nin önünü nasıl açacağım?" dedi.