Antalya’nın Akseki İlçesi, Osmanlı’dan başlayarak Cumhuriyet dönemi dahil nice alimler, bilim adamları, devlet adamları, siyasetçiler, iş adamları yetiştirmiş ki, saymakla bitmez.
Bu vatana, millete, cumhuriyete, demokrasiye, laik düzene, Atatürk devrimlerine saygıyla sevgiyle yaklaşan, bu milli değerlere katkı koyan merhum Aksekilileri rahmetle anıyor, yaşayanlara da uzun ömürler diliyorum.
Gelelim sadede…
Ekim ayının başlarında Antalya Valisi Ersin Yazıcı Akseki’ye gitmiş, sonra da valilik sitesinden bir paylaşım yapılmıştı.
Paylaşım şuydu;
“Antalya Valimiz Sn. Ersin Yazıcı ve Kaymakamımız Sn. Volkan Hülür, Antalya Valiliği tarafından restore edilen, ‘Osman Yüksel Serdengeçti Konağı’nı ziyaret ederek incelemelerde bulundular. Yetkililerden çalışmalar hakkında bilgi aldılar.”
Sonradan yazacağımı baştan yazayım…
Sayın valim…
Bu restorasyona, sizden önce mi karar verildi, yoksa siz göreve geldikten sonra mı?..
İnanın bilmiyorum…
Bu restorasyon için valilik hesabından gönderilen o parada, benden kesilen tek kuruş vergi varsa, yapılan o iş için hakkımı helal etmiyorum.
O konağı restore ettirdiğiniz her kuruşa yazık.
Serdengeçti’nin Atatürk ve dava arkadaşları için ettiği abuk sabuk laflar mı çerçeveletip asılacak onarılan o konağın duvarlarına?..
Yoksa öğrenciliğinde, fikirlerini sevmediği yazar Sabahattin Ali’yi sokak ortasında dövüp karakolluk olduğu mu yazılacak pirinç tabelalara…
Hayattayken Atatürk’ün kurduğu cumhuriyetin nimetlerinden mebus kimliği ile ölene kadar yararlanıp ona ve dava arkadaşlarına etmedik laf bırakmayan Serdengeçti denilen zat-ı muhteremin çok sevdiği dostları deyip Fesli Kadir Mısırlıoğlu’nun da resmi asılacak mı konağın girişine?..
Akit Gazetesi’nin, her 10 Kasım’da Atatürk’ü anmak yerine, aynı gün ölen Osman Yüksel Serdengeçti’yi andığı gazetelerin kupürlerini mi asacaklar konağın sağına soluna…
Parkinson hastası olduğunu öğrenen Serdengeçti’nin, Atatürk’ü ima ederek söylediği, ’Bize de böylesi yakışır. Siroz olup burjuvazi hastalığına yakalanacak değildik ya’ sözleri de süsleyecek mi konağın ahşap sütunlarını…
2005 yılında Fesli Kadir Mısırlıoğlu’nun sunuculuğunda TRT Türk kanalında yayınlanan Osman Yüksel Serdengeçti belgeselini de yayınlayacaklar mı acaba konaktaki bir beyaz perdede?..
Devletin kanalında, Atatürk döneminin, İnönü döneminin nasıl karalandığını duyacak mı, o konağı gezenler?..
Atatürk'e, Cumhuriyet'in ilk yıllarına ve İsmet İnönü’ye hakaret dolu ifadelerin yer aldığı belgeselden kesitler sunulacak mı konağın bir köşesinde…
Ve, bu belgeselde Serdengeçti’nin Samsun’da yaptığı konuşmada geçen şu cümleler de kendi sesinden yankılanacak mı konağın o geniş salonunda...
"Tepeden inme dışarıdan gelme yapılan birçok inkılaplar milleti allak bullak etmişti. Paris sokaklarında yetişenler! Hukuk-u beşer beyannamesini ezbere bilenler! Laiklik ve inkılapçılık perdesi altında yoksul Anadolu halkının imanını, vicdanını, hak ve hukukunu pervasızca çiğnediler.
Kıtalara hükmeden, 3 kıtada asırlarca dimdik duran ecdadımızı, şurada, burada, halkevlerinde türlü kuyruklara sokarak tahkir ve tehvil ettiler.
Yapanlar onlardı, yaratanlar onlardı, partilerinden bahsederken şerefli partimiz diyorlardı. On yılda on beş milyon genç yaratmışlardı. Tam 27 yıl tanrılar gibi konuştular. Firavunlar gibi saltanat sürdüler. Yediler, içtiler, kustular. Amma nutuklarda, amma afişlerde 'Köylü milletin efendisidir' diye yazıyordu. Halkı ve köylüyü 'efendimiz sensin, efendimiz sensin' diye soydular"
Görüyorsunuz değil mi?..
TRT kanalı, yayınladığı belgeselde, bu rezalet konuşmayı Serdengeçti’nin hem kendi sesinden, hem de yazarak vermişti ekrandan…
Bu belgeselin yayınlanmasının üzerinden tam 15 yıl geçti…
Ödediğim elektrik faturalarından kesilen TRT payı da, bu belgesele ödenen para da 15 yıllık gecikmeyle söylüyor olsam da kimin kursağından geçtiyse zehir zıkkım olsun…
Antalya’da liseyi bitirip okumak için gittiği Ankara’da, Dil Tarih Coğrafya Fakültesi’ni cumhuriyetin değerlerine karşı giriştiği mücadele nedeniyle bitiremeyen bu şahsı şimdi devlet eliyle bir daha onurlandırıyoruz.
Üstelik, Akseki’de doğup, kendisini Aksekili görmediği halde…
Görse, vasiyet eder mezarı da Ankara’da değil, Akseki’de olurdu…
Ne diyeyim?..
Restorasyonu yaptırma kararı verenlere ve tüm sevenlerine devlet kesesinden yapılan konak hayırlı olsun…
*** *** ***
AKSEKİ’YE GELEN YATIRIMA BAKIN
Akseki’den bahsetmişken ve yazıyı da ‘Hayırlı olsun’ diye bitirmişken belediye başkanından bahsetmezsek yanlış olur.
Geçenlerde Akseki Belediye Başkanı İbrahim Özkan, “Hayırlı olsun Akseki’m” başlıklı bir tweet atmış.
Cumhurbaşkanına, adalet bakanına, dışişleri bakanına, bir HSK üyesine teşekkür etmiş ve şöyle bitirmiş tweeti:
“1 Adet T Tipi Ceza İnfaz Kurumu ve 1 Adet Açık Ceza İnfaz Kurumu #Aksekimize Hayırlı Olsun”
Yahu, bu hayırlı olsun tweetini gören, duyan da sanır ki, Akseki’ye fabrika açılacak veya büyük bir yatırım gelecek.
Akseki’ye gelecek olan ne biliyor musunuz?..
İlçenin çevresindeki bölgelerden katil, hırsız, dolandırıcı, uyuşturucu ve kadın satıcıları, it veya kopuk…
Ne diyeyim?..
Akseki’ye cezaevlerini yaptırma kararı verenlere ve belediye başkan gibi tüm sevinenlere hayırlı olsun…
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |
|
|||||
|
|
|||||
|
|
|||||
|
|
|||||
|
|
|||||
|
|
|||||
|
|
|||||
|
|
|||||
|
|
|||||
|
|
|||||
|