Mahallelerden su numunesi alan Halk Sağlığı Müdürlüğü suda metalik tat ve çürüksü koku olduğunu tespit etti. Biyolog Sedat Karakoyun'a göre bu şimdilik geçici bir durum ama acil tedbir alınmazsa Eğirdir Gölü içme suyu kaynağı olmaktan çıkacak. Kentin içme suyu ihtiyacının karşılandığı Darıderesi Göleti ve kaynak sularındaki azalma üzerine Belediye içme suyunu iki hafta önce Eğirdir Gölü'nden almaya başladı. Ancak sudaki tat değişikliği ve koku üzerine vatandaşlardan yoğun şikayet gelince Isparta Halk Sağlığı Müdürlüğü Çevre Sağlığı ekipleri mahallelerdeki 28 noktadan numune aldı.
SUDA YOSUN ÇIKTI
Ekipler en ince detayına kadar su örneklerini inceledi. Suda bakteriye rastlanılmadı ancak metalik tat, pas, ve çürüksü koku tespit edildi. Eğirdir Gölü'nde incelemeler yapan Biyolog Sedat Karakoyun, 2006 yılında da benzer bir durumun görüldüğünü anımsattı. Bu durumun mevsimsel sürece bağlı olarak geçici olduğunu belirten Karakoyun, "Ancak göl bize bir mesaj veriyor. Eğer tedbir alınmazsa yosunlaşmanın tüm göle hakim olması durumunda içme suyu kaynağı gölümüzü kaybedeceğiz. O durumda gölden tarımsal sulama amaçlı bile yararlanamayacağız" diye konuştu.
Göl etrafındaki tarım alanlarında kullanılan gübre, evsel ve endüstriyel atıkların Eğridir Gölü'ne ulaşması sonucu gölde aşırı miktarda azot ve fosfat biriktiğine dikkati çeken Karakoyun, bu birikimin gölde yosunlaşmaya neden olduğunu ve buna bağlı olarak suda bulanıklığın meydana geldiğini söyledi. Bu duruma 'ötrofikasyon' denildiğini kaydeden Karakoyun, "Eğirdir Gölü'nde bu olay genellikle gölün durgun olduğu, dalganın olmadığı, su sıcaklığının arttığı bir dönemde meydana gelir. Bu dönemde yosun çoğalır. Yakın gelecekte göldeki soğuma, dalgalanmayla birlikte koku ve tattaki durum ortadan kalkacaktır" dedi.
Gölle ilgili şu an için tehlike görünmese bile Bafa Gölü'nde olduğu gibi yosunlaşmanın göle tamamen hakim olması durumunda Eğirdir Gölü'nden içme suyu kaynağı olarak değil, tarımsal sulamada bile kullanamayacak hale geleceğinin altını çizen Karakoyun, gölde balıkçılığın sona ereceğini, göl suyunun hayvanlara bile içirilemeyeceğine işaret etti. Sudaki koku ve tat değişimiyle aslında gölün 'Elden gidiyorum' mesajı verdiğini belirten Karakoyun, "Gölün bir avantajı dipteki çamurun kalsiyum açısından zengin olması. Eğer bu durum olmasa şu anda yosunlaşma göle daha çok hakim olacaktı. Koku ve tat daha bozuk olacaktı" dedi.
Belediye Başkanı Yusuf Ziya Günaydın ise Darıderesi Göleti'nin su kotundaki azalma nedeniyle Eğirdir Gölü'nden su almak zorunda kaldıklarını açıkladı. Gölden gelen suda her hangi bir sıkıntı olmadığını belirten Başkan Günaydın, "Her gün klorluyor, arıtıyoruz ve şebekeye öyle veriyoruz. Halk Sağlığı Müdürlüğü'nün aldığı numunelerden çıkan sonuçlarda da olumsuz bir durum yok. Sadece sudaki yosunlaşma nedeniyle koku mevcut. Bunu gidermek için de pompaj istasyonu etrafındaki yosunlaşmanın temizliği için çalışma yapıyoruz. Darıderesi Göleti'ndeki su kotu yükselince ve kaynak suların debisi artınca yeniden buralardan su alımına başlanacak. Mecbur kalmadıkça Eğirdir Gölü'nden su alımı yapılmıyor" dedi.
Mehmet ERÇAKIR/ISPARTA, (DHA)