“Silahlı terör örgütünü övmek” suçundan 1 yıl 8 ay kesinleşen hapis kararı nedeniyle Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından milletvekilliği düşürülen Mehmet Hatip Dicle için yargı yolu tükenince avukatı Levent Kanat, Anayasa Mahkemesi’ne anayasa değişikliği ile getirilen bireysel başvuru hakkına atıfta bulunarak, “Yüksek Seçim Kurulu’nun yetki gasbı yaptığını” iddiasıyla başvuruda bulundu.
Anayasa Mahkemesi de YSK tarafından vekilliği düşürülen Dicle’nin başvurusuna ilişkin olarak raportör görevlendirmesini yaptı. Anayasa Mahkemesi raportörü Dicle’nin, Anayasa gereği Yüksek Mahkemeye başvuramayacağı yönünde rapor sundu. Anayasa Mahkemesi ise bugün yaptığı toplantıda Dicle’nin başvurusunu yetkisizlik nedeniyle reddetti.
-YETKİSİZLİK NEDENİYLE REDDİNE-
Kararda Dicle’nin avukatı Levent Kanat’ın Anayasa Mahkemesi’nden istediği taleplere de yer verildi. Buna göre Kanat, Anayasa Mahkemesi’ne sunduğu dilekçede şu taleplerde bulundu:
“Milletvekili genel seçimlerinde Diyarbakır’dan bağımsız milletvekili seçilen ve buna dair mazbatasını alan Dicle hakkında YSK tarafından verilen milletvekili tutanağının seçilme yeterliğine ilişkin tam kanunsuzluk hali nedeniyle iptaline dair kararı ile bu karara yapılan itiraz sonrasında verilen hükmün iptal edilmesi. Milletvekili aday listelerinin kesinleşmesi sonrasında yapılan seçim sonuçlarına göre hakkında milletvekili tutanağı (mazbata) düzenlenen şahısların milletvekili yeterlilik durumlarına dair karar verme yetkisinin TBMM’de olduğunun tespiti. YSK’nın itiraza konu kararı gereğince Diyarbakır İl Seçim Kurulu’nca Milletvekili Seçimi Kanunu’nun 34. ve 35. maddelerindeki esaslara göre sıradaki adayın tespit edilerek milletvekili tutanağı düzenlenmesine dair kararı doğrultusunda AKP’nin 6. sıradaki adayı Oya Eronat’a milletvekili tutanağının düzenlenmesine dair kararının iptaline ve yürürlüğünün durdurulması.”
Bugünkü toplantıda raportörünün Dicle’nin, Anayasa gereği Yüksek Mahkemeye başvuramayacağı yönünde raporunu inceleyen Anayasa Mahkemesi heyeti “Anayasası’nın 79. maddesi gereğince yetkisizlikten reddine” karar verdi.
Anayasa’nın 79’ncu maddesi “Seçimlerin başlamasından bitimine kadar, seçimin düzen içinde yönetimi ve dürüstlüğü ile ilgili bütün işlemleri yapma ve yaptırma, seçim süresince ve seçimden sonra seçim konularıyla ilgili bütün yolsuzlukları, şikâyet ve itirazları inceleme ve kesin karara bağlama ve Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin seçim tutanaklarını ve Cumhurbaşkanlığı seçimi tutanaklarını kabul etme görevi Yüksek Seçim Kurulunundur. Yüksek Seçim Kurulunun kararları aleyhine başka bir mercie başvurulamaz” hükmünü düzenliyor. (ANKA)