Hakkında “intihal” iddiaları bulunan, laikliğe ilişkin 1995 konuşması günlerce tartışılan son olarak ölen madencilerin acı çekmeden öldüklerini anlatmak amacıyla “güzel öldüler” dediği için manşetlere çıkan Ömer Dinçer, Nimet Çubukçu’dan boşalan koltuğa Milli Eğitim Bakanı olarak oturdu.
Dinçer, 10 Eylül 1956’da Karaman’da doğdu. Atatürk Üniversitesi İşletme Fakültesi’ni bitirdi. İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’nde; 1980 yılında Yüksek Lisans Programını, 1984 yılında da Doktora programını tamamladı. 1980 yılında, Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nde asistan olarak göreve başladı. 1988 yılında Doçent, 1994 yılında da Profesör oldu. Bu üniversitede görev yaptığı süre içerisinde, uzmanlık alanı olan Stratejik Yönetim, Yönetim ve Organizasyon, Değişim Yönetimi ve Örgüt Geliştirme konularında ders ve seminerler verdi, araştırmalar yaptı, makaleler ve kitaplar yazdı. Ayrıca, Mahalli İdareler ve Yerinden Yönetim Anabilim Dalı ve bölüm başkanlığı ile üniversitenin çeşitli birimlerinde yönetim kurulu üyeliği ve idari görevler yaptı. 1994-1997’de üniversitedeki görevlerin yanı sıra, İstanbul Büyükşehir Belediyesinde Başdanışmanlık yaptı. 1999-2003 yılları arasında, Beykent Üniversitesi'nde; Rektör Yardımcılığı, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanlığı ve Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü görevlerini yürüttü. 11 Nisan 2003 tarihinde Başbakan Başmüşaviri, 21 Ekim 2003 tarihinde de Başbakanlık Müsteşarı oldu. 2005'te YÖK Genel Kurulu, Ömer Dinçer hakkında “İşletme Yönetimine Giriş isimli kitabında aşırma yaptığı” gerekçesiyle, “üniversite öğretim mesleğinden çıkarma cezası” verdi. 2008'de Ankara 1. İdare Mahkemesi “intihal gerçekleşmiştir” hükmü ile Ömer Dinçer’in, YÖK tarafından “intihal” yaptığına ilişkin verdiği karara yaptığı itirazı reddetti.
22 Temmuz 2007 milletvekili genel seçimlerinde İstanbul milletvekili seçildi. 1 Mayıs 2009 tarihinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına atandı. 12 Haziran 2011 milletvekili genel seçimlerinde İstanbul'dan tekrar milletvekili seçildi.
-LAİKLİK HAKKINDAKİ SÖZLERİ-
Ömer Dinçer’in 1995’te yaptığı ve tartışmalara yol açan konuşmasında şunları söylemişti:
“Türkiye Cumhuriyeti Devleti kurulduğu sırada ortaya atılan Cumhuriyet ilkesinin zayıfladığını ve işlevini kaybettiğini görüyoruz. Halk için ve halk adına yönetim diye tabir edilen Cumhuriyet kavramının aslında artık bizim için çok fazla bir mana ifade etmediğini söylememiz de mümkündür. Türkiye'de Cumhuriyet ilkesinin, yerini katılımcı bir yönetime devretmesi gerektiği ve nihayet laiklik ilkesinin yerinin İslam ile bütünleşmesinin gerekli olduğu kanaatini taşıyorum. Böylece Türkiye Cumhuriyeti'nin başlangıçta ortaya koyduğu bütün temel ilkelerin laiklik, cumhuriyet ve milliyetçilik gibi birçok temel ilkenin yerine; daha çok katılımcı, daha ademi merkezi, daha Müslüman bir yapıya devretmesi sorumluluğu ve artık bunun zamanının geldiği düşüncesini taşıyorum.”(ANKA)