Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı CHP’li Mustafa Akaydın ise gazetecilerin nedeni belirsiz suçlamalarla içeride tutulmalarını eleştirdi.
Antalya Gazeteciler Cemiyeti’nin, Hillside Su Hotel’de düzenlenen 2010 yılı haber ve fotoğraf yarışmasının ödül töreninde, Ergenekon terör örgütüne üye oldukları gerekçesiyle tutuklanan gazeteciler ve basılmamış kitapların toplatılması gündeme geldi.
Demokrasinin sağlıklı yürümesi, siyasetçilerin sağlıklı görev yapmaları, kamu denetçilerinin sağlıklı görev yapmaları açısından çok önemli görevleri ifa ettiklerini belirten Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın, “Ve Türkiye’de de bunu zor şartlar altında ifa ediyorlar. Türk basının şu anda içinde bulunduğu konum, Türk yazar ve düşünürlerinin içinde bulunduğu konum maalesef iç açıcı değildir. Bunu siyasetçi olarak söylemiyorum. Çünkü dünyada verilere bakıldığında veya sınır tanımayan gazetecilerin verilerine bakıldığında Türk basınını ve Türk demokrasisini koydukları yer veya Türk demokrasinin karne notu zayıftır. Türkiye’nin 60 yılın üzerinde bir demokrasi tarihi olmasına rağmen dünyada hala hibrit demokrasiler arasında değerlendirilmektedir. Türk basını da maalesef özgür bir basın olarak değerlendirilmemektedir. Bu açıdan önümüzde tabi yeni bir siyasi süreç var. Sanıyorum 13 Haziran'dan sonra yeni bir sayfa açılacak. Türk demokrasisinde bu açılacak yeni defterin arasındaki yeni sayfaların arasında artık basın dünyasının, basın patronlarının ekonomik baskılar yaşamadığı, televizyonlardan sırf siyasi gücünden dolayı insanların korkmadığı, basın mensuplarının hapishanelerde nedeni belirsiz iddialar, varlığı üç seneden beri ispatlanamamış, örgüt mensubu olmalarından dolayı tutukluluk yaşamadıkları bir Türk demokrasisi, hangi siyasi görüşte olursa olsun Mustafa Balbay, Nedim Şener, Ahmet Şık, Tuncay Özkan gibi bir sürü basın mensubu başları dimdik, onurla, gururla, yazılarını özgürce yazabildikleri ve biz siyasilerin özgürce eleştirebildikleri bir Türkiye diliyorum” diye konuştu.
Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) Başkanı ve AK Parti Antalya Milletvekili Mevlüt Çavuşoğlu, ise “Hiç kimsenin basılmamış bir kitap nedeniyle tutuklanmasını doğru bulamayız” dedi. Çavuşoğlu sözlerine şöyle devam etti:
"Liberal ekonominin gelişmesi için çaba sarfeden, demokrasinin tüm kuralları ile yerine getirilmesi için çaba gösteren basınla, diğer taraftan darbelere çağrı yapan, ‘Ordu göreve diye’ ya da bu gibi girişimlerin içinde bulunan basın mensuplarını bir tutamayız. Kim olursa olsun. Bu siyasetçi de olsa, düşünür de olsa, sivil toplum örgütü de olsa, orduda olsa, polisin içinde de olsa bunu mutlaka ayırt etmek, ayrımını iyi yapmak lazım.
Bu konuda sayın başbakanımızın Strazbourg’da AKPM’ye hitap ettikten sonra, özellikle genel sekreterle bizim yaptığımız görüşmede Türkiye'deki basınla ilgili gelişmelerdeki yargı sürecinin incelenmesi için bir heyet gönderilmesini istemesini çok doğru buluyorum. Çünkü bu sürecin şeffaf olması gerekiyor. Bu sürecin adil olması ve biran evvel bu sürecin tamamlanması gerekiyor. Varsa da bu suç delilleri ile beraber ortaya konması gerekiyor. Biz Avrupa Komisyonu olarak buna çok önem veriyoruz ve önümüzdeki süreçte Türkiye ile bu konuda yakından çalışmayı arzu ediyoruz ve başbakanımızın bu çağrısını takdir ettiğimizi özellikle vurgulamak isterim.”
Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül törende yaptığı konuşmada, 15 gün sonra yapılacak genel seçimler ile demokrasinin en temel işlevinin yerine getirileceğini anımsattı. Demokrasinin en temel unsurunun seçim olduğunu, seçimi de takviye eden temsilcilerin kararlarını yönlendiren, ikaz eden bir basın olmadan demokrasinin varlığının mümkün olmayacağını belirten Gönül, şunları kaydetti:
''Basın sadece karar mekanizmalarında tenkit unsuru değil, bir yönetimde karar alınırken en önemli hususlardan biri olan geri beslemeyi sağlayan önemli bir araçtır. Alt kademede hiçbir zaman üst kademeye kusur bildirmezler. Halbuki kusurlarını bilemeyen idarenin o kararı tahsis etmesi ya da yeniden doğru kararlar alması, mümkün olmaz. Bu bakımdan demokrasinin en temel unsurlardan birisi basındır. Basını yalnızca 'sansasyonel haberler yapan, tenkit eden kamuoyunu oluşturan' diye tenkitçi gözüyle bakmak basına haksızlık olur. bizim basın konusunda hükümet olarak yaklaşımımız hep daha iyiye götürmek oldu.''
Gönül, konuşmasının sonunda silahlı propagandaya meydan vermediği ve hassasiyetleri koruduğu için Antalyalı gazetecilere teşekkür etti.
Antalya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Mevlüt Yeni de, Antalya basını için tarihi anlardan bir tanesine tanıklık ettiklerini söyledi. Yeni, AGC'nin kurulduğu ilk günden bu yana bölgenin kalkınmasında duyarlılık gösterdiğini ve üzerine düşen görevi layıkıyla yapan bir meslek örgütü olduğunu kaydetti.
AGC'nin Türkiye'ye katkı sağlayan her projenin yanında olduğunu belirten Yeni, ''AGC, Türkiye'deki gazeteciler arasında Antalya bir dünya kenti olması nedeniyle çok daha hassas ve duyarlı bir kuruluştur. Antalya'ya göz bebeği gibi bakma sorumluluğunu yükünü omuzlarında taşımaktadır. AGC, sadece projeler üreten bir kurum değil, Türkiye'ye katkı sağlayan üretilen her projenin yanında olan bir kuruluştur'' dedi.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Tunca Toskay ise medyanın tarihi ile demokrasi tarihi arasında karşılıklı bir etkileşim olduğunu vurguladı. Demokrasinin gelişmesiyle medyanın fonksiyonunu özgürlük içinde daha iyi yaptığını, medyanını işlevini iyi yerine getirdiği sürece ise demokrasiye katkıda bulunduğunu ifade eden Toskay, şöyle konuştu
''Geniş halk kitlelerinin istek ve taleplerini hem siyasi iktidara hem de büyük sermayeye karşı basının koruması lazım. Basın bu işlevini yüklendiği zaman da görevi eleştirel bazda oluyor. Demokrasinin iyi çalışması için ekonomik ve siyasi gücü elinde bulunduranların medyanın bu fonksiyonunun dikkate alarak onun sesini kısma girişiminde bulunmamaları gerekiyor. Bu konuya dikkat ettiğimiz zaman demokrasi ve medya ilişkileri sağlıklı işliyor ve demokrasinin düzeyi gittikçe daha yukarıya çıkıyor.''
Yerel medyanın demokrasi için büyük önem kazandığını kaydeden Toskay, şöyle devam etti:
''Büyük medya gruplarının ayakta kalması için reklam gelirlerini ihtiyacı vardır. Bir ülkedeki reklam gelirlerinin pastası yüzde 90'ına yakını büyük sermaye grupları tarafından sağlanmaktadır. Bu yapıda olan medyanın geniş halk kitlelerinin taleplerini ve haklarını hem ekonomik güce hem de siyasi güce karşı söylemesi zorlaşmaktadır. Biraz çizgiyi aşan medyanın reklam pastasından aldığı pay kısıtlandığı anda ayakta duramaz hale gelmektedir. Bu anlamda yerel medya çok önem taşımaya başladı. Yerel medyayı ayakta tutacak bir takım önlemleri alıp çok sesliliği sağlamak ve demokrasinin yerel ve bölgesel medya ile nefes almasını gerçekleştirmek gibi görevimiz var.''
Konuşmaların ardından Yazılı Basında Yılın Gazetecileri ve Hasan Özkay Fotoğraf Yarışması'nda ödül alan isimlere ödülleri verildi.
OTYAM'A ÖZEL ÖDÜL
Törende Nuri Dağtekin Özel Ödülünü alan gazeteci-yazar Fikret Otyam, alkış eşliğinde sahneye çıktı. Ödülünü Antalya Emniyet Müdürü Ali Yılmaz'ın elinden alan Otyam, ''Kaderime bakın ki bir önceki emniyet müdürü beni mahkemeye vermişti ve kaybetmişti. Şimdiki emniyet müdüründen ise ödül alıyorum.'' dedi.
Törende ödüllerini alan gazeteciler ile ödül aldıkları eserleri şöyle:
Haber Dalı:''Meclis boş, Jet-Ski dolu'' haberiyle Habertürk Gazetesi'nden Yusuf Dalaman
Araştırma Dalı: ''Antalya için ithal vekil olmazsa olmaz mı?'' araştırmasıyla Antalya gazetesi'nden Nizamettin Özmen
Güncel Yazı Dalı: ''O şimdi evde'' Akdeniz Gerçek Gazetesi'nden Nilhan Kırdı
Spor Haberi: ''Madenlerden minderlere'' Anadolu Ajansı'ndan Güç Gönel
Ekonomi Haberi: ''Lufthansa ile ortak oldu, havacılık devlerine sebze satacak'' haberiyle Zaman Gazetesi'nden Şaban Gündüz
Yılın Televizyoncusu Dalı (Haber): ''7 saat kurtarılmayı bekledi'' görüntüsü ve haberiyle Anadolu Ajansı'ndan Hüseyin Kanber
Program Dalı: ''Mavi tutku su altı belgesel'' dalı ile TRT'den Ümit Nasip Kaplar
Yılın Radyocusu: ''Martı Clup'' programıyla Martı FM'den Ersin Bekler
Sayfa Düzeni Dalı: Antalya Gazetesi, birinci sayfa düzenlemesi ile İslam Çelik
Nuri Dağtekin Özel Ödülü: Fikret Otyam
AGC Özel ödülü: Türk Hava Yolları
Hasan Özkay Fotoğraf Yarışması'nda ödül kazanan gazeteciler ve eserleri de şöyle:
Haber Fotoğrafı: ''Saçlarından hayata tutundu'' rumuzlu fotoğrafıyla Habertürk Gazetesi'nden Bülent Tatoğulları
Yılın Spor Fotoğrafı: ''Hırs'' rumuzlu fotoğraflarıyla Doğan Haber Ajansı'ndan Süleyman Ekin
Yılın Çevre Fotoğrafı: ''Bir fırtına, 3 batık'' rumuzlu fotoğrafıyla Doğan Haber Ajansı'ndan İbrahim Laleli
Yılın Sanat Fotoğrafı: ''Son Ejderha'' rumuzlu fotoğrafıyla Gazete Bir gazetesinden Okan Dilek
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |