AÜ İletişim Fakültesi öğrencilerine ödül
AÜ İletişim Fakültesi öğrencilerine ödül
Seda Sayan'ın annesi yoğun bakıma kaldırıldı
Seda Sayan'ın annesi yoğun bakıma kaldırıldı
Antalya'da müzede keçe sanatı
Antalya'da müzede keçe sanatı
Antalya'da festival etkinliklerine yoğun ilgi
Antalya'da festival etkinliklerine yoğun ilgi
25 Ağustos 2011 Perşembe - 09:39

10 bin HES geliyor

Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Yönetim Kurulu, düzenledikleri basın toplantısı ile 'Doğu Karadeniz Bölgesi HES Teknik Gezisi Raporu'nu açıkladı.

10 bin HES geliyor
Facebook'ta Paylaş Twitte'da Paylaş Google+'da Paylaş Haberi Yazdır Arkadaşına Gönder Metni küçült Metni büyüt

Çin malı teknolojinin kullanıldığı HES furyasında Türkiye'nin orta vadede HES çöplüğüne döneceği uyarısı yapılırken, yeni yayımlanan 'lisanssız elektrik üretimi'ne ilişkin yönetmeliğin ardından 10 bin HES'in daha planlanacağı belirtildi. 
EMO Genel Merkezi'nde yapılan basın toplantısına, TMMOB Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Yeşil, EMO Yönetim Kurulu Yazmanı Erdal Apaçık, EMO Yönetim Kurulu üyeleri Mehmet Turgut ve Mehmet Bozkırlıoğlu ile Doğu Karadeniz HES Teknik Gezisi Komisyonu üyeleri Elektrik Mühendisi Hamza Koç ve Meteoroloji Mühendisi İsmail Küçük katıldı. Raporun sunumunu yapan EMO Yönetim Kurulu Yazmanı Erdal Apaçık, bölgedeki hidroelektrik santrali (HES) projelerinde kamu denetiminin olmamasını eleştirirken, can suyundan, balık geçitlerine, inşaat hafriyatından, dağıtım ve iletim bağlantı sorunlarına, şirketlerin azami kar amacıyla kuralsız çalışmalarına, işyerlerinde taşeronlaşmaya varıncaya kadar uzanan tespitleri ortaya koydu.
 
10 BİN HES DAHA YAPILACAK
 
Toplantıda konuşan Meteoroloji Mühendisi İsmail Küçük, planlanan 1215 santralin tamamının 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu sonrasında özel sektör tarafından geliştirildiğini, bunların kurulu güçlerinin 5 bin 300 megavat olacağını belirterek, "Bu tesisler havadan konar gibi geldi. Paraşütle işgal ordusu gibi atlamış oldukları için hepsine yetişmek zor oldu. Yeni yayımlanan lisanssız elektrik üretimine ilişkin yönetmelikle birlikte en az 10 bin HES daha planlanacak ve hiçbiri üretime de katkı vermeyecektir" diye konuştu.
 
HES'LER ENERJİ İHTİYACININ YÜZDE 10'U KARŞILIYOR
 
TMMOB Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Yeşil ise planlanan HES'lerin Türkiye'nin elektrik ihtiyacının karşılanmasında yüzde 10'luk bile pay sahibi olamayacak küçük küçük bir sürü proje olduğuna dikkat çekerek, yöre halkının isteği ya da isteği olmamasının ötesinde enerji arz-talep dengesi açısından da sorgulanması gerektiğini anlattı. Yeşil, enerji verimliliğine yönelik önlemlerin tamamen alınması durumunda elektrik tüketiminin yüzde 20'si düzeyinde bir tasarruf sağlanabileceğini, yani aynı üretim ve yaşam standardı için yüzde 20 daha az enerji tüketileceğine dikkat çekerek, sorunun tek başına yöre halkının konumuyla değil, bu gerçekler ışığında değerlendirilmesi gerektiğini anlattı. EMO'nun ısrarla HES yapılmasını istediğini, ancak gelinen noktada su kullanım hakkını alan ve satan bir yapı kurulduğunu kaydeden Yeşil, bunun hidrolik potansiyelin değerlendirilmesi değil, suyun ticarileşmesi anlamına geldiğini, "İster santral yapılsın, ister yapılmasın, bu suyun kullanım hakkının satışıyla, onu köylüye satacaklardır" sözleriyle ortaya koydu.
 
HES'LER HER TÜRLÜ DENETİMDEN UZAK
 
EMO Yönetim Kurulu Yazmanı Erdal Apaçık, EMO‘nun HES'lerle ilgili artan tepkiler ve HES yapım süreçlerindeki olumsuzlukları yerinde görmek üzere Doğu Karadeniz yöresine teknik gezi gerçekleştirdiğini belirterek; Trabzon, Rize ve Artvin illerindeki inşaat aşamasında veya yapımı tamamlanmış HES'lere ilişkin hazırlanan raporun sunumunu yaptı. EMO'nun yıllardır hidrolik potansiyelimizin değerlendirilmesinin önemini vurguladığını kaydeden Apaçık, "Ancak, hidrolik potansiyelimizin değerlendirilmesinde toplum yararı gözetilmeksizin, derelerimiz piyasacı bir anlayışla özel sektöre devredilmiştir. Hidroelektrik santraller bilimsel ölçütlerle, havza planlaması temelinde, yerel halkın onayı alınarak projelendirilmek yerine; ciddi çevre tahribatları yaratılarak, her türlü denetimden uzak, tamamen şirket kârlılığı temelinde yapılmaktadır" dedi.
 
PROJELER KARADENİZ'DE YOĞUNLAŞTI
 
Türkiye'nin dört bir yanında HES faaliyetlerinin sürdüğünü kaydeden Apaçık, 2000'e yaklaşan sayıda HES projesi bulunduğuna işaret ederek, bu projelerin topoğrafik yapının dik ve su potansiyelinin fazla olduğu Doğu Karadeniz'de yoğunlaştığını dile getirdi. Teknik  geziyi yaptıkları tarihlerde, su kullanım hakkı anlaşması çerçevesinde, Trabzon'da 135, Rize'de 84,  Artvin'de ise 24 adet HES yapımının planlanmış olduğunu kaydeden Apaçık, üretime geçen HES'lerle ilgili gözlemlerini aktardı.
 
MÜHENDİSLİK KURALLARI YOK SAYILARAK YAPILIYOR
 
Söz konusutesislerin üretime geçmelerine rağmen etraflarında kısmi imalatların devam ettiğini belirten Apaçık, bazı tesislerin özellikle doğal doku ile uyumlu olmayan yapılar imal ettiklerini belirterek şunları söyledi: "Özellikle ‘balık geçitlerinin' sadece yasak savma amacıyla yapıldığı, Can suyu kontrolü için yapılan ölçüm tesislerini yeterli olmadığı, bunların işletmelerinde sorunlar yaşanacağı, Bazı tesislerin bırakması gereken can suyunu hiç bırakmadıkları ya da belirlenen değerin altında bıraktıkları, İmalatların yapılması sırasında özellikle malzemelerin dökülmesinde bir kural gözetilmediği, dökümlerin rastgele yapıldığı, Bazı firmaların daha fazla düşü sağlama adına üretim tesislerini taşkın yatağının içerisine yerleştirdikleri, Yapıların yakın çevresinde yapılan düzenlemelerde özellikle geçiş yolları sağlanması amacıyla dere yataklarının tamamen ya da kısmen kapatıldığı, Bazı tesislerin ek düzenlemelerinin, mühendislik kuralları yok sayılarak yapıldığı, Özellikle dere yatakları için yapılan müdahalelerin taşkın oluşmasına neden olabileceği, Kurulu güçlerin çok altında üretimin gerçekleştirilmekte olduğu, gözlenmiştir."
 
İŞÇİ GÜVENLİĞİ ÖNLEMLERİ YETERSİZ
 
İnşaat halindeki HES'lere de değinen Apaçık, bazı inşaatların mahkeme kararları ya da diğer nedenlerle durduğunu belirtti. Apaçık,imalatta açığa çıkan hafriyatların hiçbir kural gözetilmeden gelişi güzel döküldüğünü belirttiği değerlendirmesini şöyle sürdürdü:
"İmalatlarda çıkan hafriyatların arazi yapısına göre rastgele bırakılması sonrasında hiç zarar görmeyecek alanların, bitki örtüsünün ve özellikle ağaçların çok büyük oranda zarar gördüğü, Bazı tesislerin imalatı sırasında jeolojik yapının uygun olmaması ya da jeolojik yapıya uygun imalat yapılmamasından dolayı tesis binalarının heyelan altında kaldığı, İşçi güvenliğine ilişkin önlemlerin yetersiz olduğu, Çevre köylerin ulaşım yollarının güvenliği için hiçbir kurala uyulmadığı, görülmüştür."
 
LİSANSLAR PLANLAMA KAPSAMINDA DEĞİL
 
Üretim tesisleri için hazırlanan fizibilite raporlarının yöre koşulları yeterince incelenmeden hazırlandığına değinen Apaçık, şu saptamalarda bulundu: "aynı bölgede birden fazla başvuru olması, havza içinde yer alan üretim tesislerinin lisansların bir planlama kapsamında olmaması, yatırımların da benzer şekilde farklı zamanlarda yapılması, mevcut dağıtım tesislerinin bu üretimin ancak bir kısmını aktarabilecek kapasitede olması, Santrallerin en yakın 154/34,5 kV TM'ye olan uzaklıkların belirlenememesi,
Bölgede enerji tüketimi sınırlıdır ve mevsimsel farklılıklar fazla değildir. Kısa ve orta vadede yatırım olarak yoğun enerji tüketen tesisler öngörülmemektedir. Dolayısıyla tüketim artışı ülkenin genel tüketim artışı/ azalışına paralellik göstermektedir."
 
DAĞITIM HATLARI YETERSİZ
 
Bölgede planlanan üretim tesislerinin ise ihtiyacın çok çok üzerinde olduğunu savunan Apaçık, mevsimsel üretim değerlerinin incelendiğinde çok büyük farklılıklar görülmekte olduğunu kaydederek dağıtım şebekeleri açısından ortaya çıkan durumu şöyle aktardı:
"Bölgede dağıtım hatları yetersizdir. Tüketim amaçlı planlanmış ve tesis edilmiştir. Üretilen enerjinin mevcut dağıtım hatları üzerinden şebekeye aktarılmasında sorunlar yaşanmasına neden olmuştur. Ayrıca hatların çok uzun olması hat kayıplarının artmasını da beraberinde getirmektedir ki bu durum HES‘lerin verimliliğini daha da düşürmektedir."
 
İLETİM ŞEBEKESİ İÇİN ORMAN ARAZİLERİ TAHRİP EDİLİYOR
 
Dağıtım şebekeleri açısından belirtilen tüm olumsuzlukların iletim şebekeleri açısından da geçerli olduğunu kaydeden Apaçık, bölgede enerji nakil hatları dışında trafo merkezlerinin de yetersiz olduğunu belirterek "gene bölge arazi yapısından dolayı çok fazla TM yapılabilecek alan bulunmamaktadır. TM yapılabilmesi için ya bölge halkının kullandığı sınırlı miktarda olan araziler kamulaştırılmakta ya da orman arazisi tahrip edilmektedir" diye konuştu.  
 
FİRMALAR ÇİN MALI TRÜBİN KULLANIYOR
 
Dünyada trübin ve jeneratör grubuyla, bunların diğer donanımlarının imalatını yapan teknolojiyi elinde bulunduran çok sayıda ülke bulunmasına rağmen ülkemizdeki yatırımcıların gerek ucuz olması, gerek de temin sürelerinin kısa olması ve ödeme koşullarının daha uygun olması sebebiyle daha çok Çin ve eski Doğu Avrupa ülkelerinin ürünlerini tercih ettiğini vurgulayan Apaçık, Batı Avrupa, Amerika, Kanada, Brezilya, Japonya ve Hindistan gibi ülkelerin ürünlerinin çok sınırlı bir kullanıma sahip olduğunu söyledi.
 
TÜRKİYE HES ÇÖPLÜĞÜNE DÖNECEK
 
Genelde kullanılan ürünlerin kalitesi belirsiz, tamamen ucuzluk ve kısa temin süresi nedeniyle tercih edilmiş ürünler olduğuna değinen Apaçık, ürün kalitesi ve uygunluğunu kontrol eden herhangi bir mekanizma kurulmadığından bu konuda tek belirleyicinin yatırımcı olduğunu dile getirdi. Apaçık, bu durumda orta vadede ülkemizin bir HES çöplüğü olmasının kaçınılmaz olduğununun altını çizdi.
 
YAPIMDA VE İŞLETMEDE TAŞERONLAŞMA
 
HES yatırımcılarının artan yatırım maliyetlerini düşürebilmek ve geri alabilmek için farklı koşullarla yatırım ve işletme yapmaya çalıştıklarının altını çizen Apaçık, bunun sonucu olarak da kalite, iş ve işletme güvenliğini ortadan kaldıran bir anlayışın ortaya çıktığını kaydederek, "ayrıca, gerek yatırım gerekse işletme sırasında uyması gereken asgari koşullara uymamakta ve maksimum fayda sağlayıp, yatırımın bir an önce geri dönüşünü sağlamaya çalışmaktadırlar. Bu alan da denetimsiz olup gerekli kurallar dahi henüz konulmamıştır. Yapım aşamasında olduğu gibi işletme aşamasında da taşeronlaşma başlamıştır. Yatırımcı firmalar işletmeleri taşeronlaştırarak birçok sorumluluktan kurtulmakta, taşeron (işletmeci) az sayıda elemanla birkaç tane santral çalıştırarak işletme maliyetini minimize etmektedir. Teknik gereklilikler ve işçi hakları 'maksimum fayda'ya feda edilmektedir. Şöyle ki; normalde 3 vardiya en fazla 8 saat çalışması gereken teknik eleman çoğu zaman 12-24 saat aralığında çalıştırılmakta; fazla mesai, hafta sonu izni vb. hakları verilmemektedir" dedi.
 
KÖYLÜLER HES'LERE KARŞI ÖRGÜTLENİYOR
 
Elektrik enerjisinin doğal bir tekel olduğunu kaydeden Apaçık, bölgede üretim, iletim, dağıtım ve tüketimin birlikte ele alınarak kamusal çıkarları gözeten merkezi bir planlama yapılması gerektiğini ve bu planlamaya yöre halkının katılımı ve katkısının sağlanması gerektiğinin altını çizdi. Apaçık, gazetecilerin soruları üzerine yöre halkının köy derneklerinden başlayıp çeşitli platformlar oluşturarak örgütlenmelerinin söz konusu olduğunu da sözlerine ekledi.
Yusuf Yavuz
Odatv.com

 
Kütahya Hisarcık'ta deprem
 
Antalya'da Ortaçağ dönemine ait batık bulundu
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Kütahya Hisarcık'ta deprem
Kütahya'nın Hisarcık İlçesi'nde bugün Richter ölçeğine göre 4,3 büyüklüğünde deprem kaydedildi.
DYH’nin başına Yalçındağ geldi
Doğan Yayın Holding Yönetim Kurulu Başkanlığı'na Arzuhan Yalçındağ, Yönetim ...
Emniyet Genel Müdürlüğü'nde yeni atamalar
Hükümetin terörle mücadele ile ilgili aldığı etkin mücadele kararının ...
 
Tartışılmadık bu kalmıştı, onu da yaptık
Atatürk'ün ölümüyle ilgili iddiaları köşesine taşıyan Sabah Gazetesi yazarı ...
AKP'Lİ BAŞKANI FENA YAPARIM
Şarkıcı Hilal Cebeci, “Somali’ye neden beni götürmemişler?” diye sorunca, ...
AKP’li başkanı fena yaparım
Şarkıcı Hilal Cebeci, “Somali’ye neden beni götürmemişler?” diye sorunca, ...
 
Meclis “Askeri ombudsmanlık” konusunu araştırdı
TBMM Araştırma Merkezi, silahlı kuvvetler mensuplarının karşılaştıkları ...
Ajda'nın şarkılarına yasak
Fatih Belediyesi tarafından düzenlenen konserde, Ajda Pekkan’ın içinde ...
Koşaner Paşa'nın ses kaydı internete düştü
Yüksek Askeri Şûra öncesi emekliliğini isteyen eski Genelkurmay Başkanı ...
 
Dursun Gündoğdu
Bu CHP, onları vekil bile yapar
YAZARLAR
Turgut Güngör
Turgut Güngör
Çok ciddi uyarılar
Serpil Nur Abiral
Serpil Nur Abiral
Katliam yasasını geri çekin
Halit Çelikbudak
Halit Çelikbudak
Robotaksi dönemi
Sude Karataş Geyikci
Sude Karataş Geyikci
757 yıllık bir Yörük geleneği
İsa Altun
İsa Altun
İban vurgununa dikkat
Mesut Gürkan
Mesut Gürkan
Denizin güzelliği ve yaşadığım simit şoku…
H.O.P
H.O.P
Ülkemize biçilen rol
Prof. Dr. Yakup Alıcıgüzel
Prof. Dr. Yakup Alıcıgüzel
Türkiye’nin problemi yok, problemi bireysellik..  
Nesrin Mater
Nesrin Mater
Karadağ ve tembellik üzerine 10 tavsiye
ÇOK OKUNANLAR
ARŞİV
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA GÜN HABER
ASTROLOJİ
Koç
 
21 Mart - 20 Nisan
Kasım ayı, kişisel gelişiminiz için size güçlü fırsatlar getiriyor. Akrep burcundaki Yeni ay, arzularınızı keşfetmeniz ...
 
Ana Sayfa Türkiye Antalya BURDUR ISPARTA Siyaset Turizm Resmi REKLAMLAR KAMPÜS Spor GÜN'ün ürünü
KünyeHakkımızda KünyeKünye İleti�YimIletisim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva