WASHINGTON (ANKA) – Türkiye’den 2000-2008 yılları arasında yasadışı olarak 77 milyar dolarlık parasal kaynak çıkışı olduğu saptandı. Çin’de ise aynı sürede 2.18 trilyon dolar yasadışı olarak yurtdışına çıktı. Bu dönemde gelişmekte olan ülkelerden toplam 6.5 trilyon doların, yasadışı olarak ülke sınırları dışına çıkarıldığı saptandı. Türkiye yasadışı yollardan yurtdışına en fazla para çıkışı görülen gelişmekte olan ülkeler listesinde 18’inciliğe yerleşti.
-KÜRESEL FİNANSAL DÜRÜSTLÜK ÖRGÜTÜNÜN RAPORU YAYINLANDI-
Merkezi Washington’da bulunan, uluslararası finansal sistemde saydamlığı teşvik eden bir araştırma ve hukuk örgütü olan Küresel Finansal Dürüstlük (Global Financial Integrity-GFI), gelişmekte olan ülkelerde suç, yolsuzluk ve yanlış fiyatlandırmanın maliyeti hakkındaki yıllık analizini açıkladı. “Gelişmekte Olan Ülkelerden Yasadışı Finansal Akışlar 2000-2009” raporuna göre 2000-2008 yılları arasında gelişmekte olan dünyadan 6.5 trilyon dolar çıkarıldı.
-"TÜRKİYE PARANIN YASADIŞI ÇIKIŞINDA DÜNYADA 18’NCİ"-
Rapor ülkeleri dolar çıkışının büyüklüğüne göre sıraladı. Çin sekiz yılda 2.18 trilyon dolar kaynak çıkışıyla ilk sırada yer alırken Rusya, 427 milyar dolar para-fon çıkışıyla ikinci oldu. Üçüncü sıradaki Meksika’dan dokuz yılda 416 milyar dolar, dördüncü Suudi Arabistan’dan 302 milyar dolar, beşinci sıradaki Malezya’dan ise 291 milyar dolar çıkış gerçekleşti. Diğer “İlk 20 – Top Twenty” ülkeleri ve buralardan yasadışı yollardan çıkan kaynak miktarı şöyle sıralandı: 6. Birleşik Arap Emirlikleri (276 milyar dolar) 7. Kuveyt (242 milyar dolar), 8. Venezuela (157 milyar dolar), 9. Katar (138 milyar dolar), Nijerya (130 milyar dolar), Kazakistan (126 milyar dolar), 12. Filipinler (109 milyar dolar), 13. Polonya (106 milyar dolar), 14. Endonezya (104 milyar dolar), 15. Hindistan (104 milyar dolar), 16. Arjantin (90 milyar dolar), 17.Ukrayna (82 milyar dolar), 18. Türkiye (77 milyar dolar), 19. Şili (70 milyar dolar), 20. Çek Cumhuriyeti (66 milyar dolar).
İlk 10 ülke 2000-2008 yılları arasında tüm gelişmekte olan ülkelerden yasadışı çıkışların yüzde 70’inin görüldüğü ülkeler oldu.
GFI raporunda parasal kaynağın ülkelerden “yanlış fiyatlandırma” ve “diğerleri” alt kategorileri altında çıktığı, “diğerleri” altbaşlığına “komisyon, rüşvet, zimmete para geçirme ve resmi yolsuzluğun diğer formları”nın dâhil olduğu belirtildi.
-HER YIL DÜNYA BANKASI YARDIMI’NIN ON KATI YOKSUL ÜLKELERDEN ÇALINIYOR-
GFI Başkanı Raymond Baker, raporun yayınlanması dolayısıyla yaptığı açıklamada, “Her yıl gelişmekte olan ülkeler Dünya Bankası’nın yoksulluğu azaltma ve ekonomik kalkınma için yaptığı Resmi Kalkınma Yardımı (ODA) miktarının on katını kaybediyor. Raporumuz bu zararlı çıkışların motel ve miktarını ölçüyor ve söz konusu yasadışı finansal uygulamaların etkisine ilişkin tam bir kanıt sağlıyor” dedi.
Analizlere dayanarak hazırlanan Raporda küresel ekonomik durgunluğun yasadışı çıkış eğilimlerine ve büyüklüklerine etkisi de incelendi, ülkelere politika tavsiyelerinde bulunuldu.
-RAPORDAN-
Küresel Finansal Dürüstlük örgütünün yurtdışına kaçırılan paralarla ilgili raporundan satırbaşları şöyle:
-Yeni rapor, 2008 yılında yayınlanan ve 2002-2006 yılları arasındaki yurtdışı para çıkışlarını inceleyen raporu güncelledi.
-Yasadışı çıkışlar cari dolar değeriyle 2000’lerin başında yıllık 369.3 milyar dolar artarak 2008 yılında 1.26 trilyon dolara ulaştı. Enflasyon düzeltmesiyle reel artış yüzde 12.7 oldu. Bölgeler itibarıyla dokuz yılda yasadışı çıkışlarda yerel artışlar şöyle oldu:
Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkeleri (MENA): yüzde 24.3,
Gelişmekte olan Avrupa ülkeleri: yüzde 23.1,
Afrika: yüzde 21.9,
Asya: yüzde 7.85,
Batı yarımküre ülkeleri: yüzde 5.18.
-Asya, gelişmekte olan ülkelerden yasadışı toplam para çıkışlarında yüzde 44.4 pay alıyor, Asya’yı yüzde 17.9’luk oran ile Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkeleri izliyor. Gelişmekte olan Avrupa ülkeleri yüzde 17.8, Batı yarımküre ülkeleri yüzde 15.4, Avrupa ülkeleri ise yüzde 4.5’lik pay alıyor. Yasadışı sermaye transferi gerçekleştiren ilk 10 ülke de bu bölgelerde bulunuyor.
-Zaman içinde ülkelerin yasadışı finansal akışlarındaki paylarında önemli değişiklikler oldu. Örneğin Çin en büyük yasadışı sermaye ihracatçısı olmayı hep sürdürdü. Ancak Çin’in rolü, tüm gelişmekte olan ülke sermaye çıkışlarındaki payı 2000’deki yüzde 46’dan, 2008’de yüzde 27’ye düşerken azaldı. Aksine Rusya, Birleşik Arap Emirlikleri, Kuveyt ve Nijerya –tüm petrol ihracatçıları- şu anda yasadışı sermayenin daha önemli kaynakları haline geliyor.
-2000-2008 döneminde gelişmekte olan ülkelerden çıkan yasa dışı sermayede ‘ticarette yanlış fiyatlandırma’ yöntemi yüzde 54.7 oranında rol oynadı.
-GFI 2009 yılında ise gelişmekte olan ülkelerden yasadışı çıkışların sadece yüzde 2.9 artarak 1.26 trilyon dolardan, 1.30 trilyon dolara yükseleceğini tahmin ediyor. Bu 2000-2008 dönemindeki yüzde 18 büyüme oranından önemli bir yavaşlamayı temsil ediyor. Yasadışı finansal çıkışlarda beklenen bu yavaşlamanın temelde, finansal kriz doğrultusunda, dünya ticaretindeki yavaşlamanın bir sonucu olarak ticarette yanlış fiyatlandırmada düşüşe bağlı olduğu tahmin ediliyor. Burada, -ceteris paribus, diğer koşullar sabitken- daha düşük mal ithalat ve ihracatının daha az yanlış fiyatlandırılmış mamul madde ticareti fırsatı yaratacağı belirtiliyor.
-Asya’dan yasadışı çıkışların 2009’da yüzde 23’ün üzerinde artacağı tahmin edilse de gelişmekte olan Avrupa’dan çıkışların keskin düşüş (yüzde 27.6) göstermesi, Afrika ve Orta Doğu-Kuzey Afrika ülkelerinde ise yüzde 7.5 ve yüzde 2.1’lik düşüşler görülmesi bekleniyor. Bu rakamlar yasadışı çıkışlarda genel olarak bir düşüşe neden oluyor.
-Çin’den çıkış rakamları, Asya’nın yasadışı transferlerdeki hâkimiyetini açıklıyor. Konservatif (normalleştirilmiş) tahminlere göre Asya’dan yasadışı çıkışlar 2000’deki 200.1 milyar dolardan, 2008’de 495.1 milyar dolara, yıllık yüzde 12.9luk bir artışla yükseldi.