Üniversitelerarası Kurul Toplantısı'nın 213'üncüsü, Akdeniz Üniversitesi'nin (AÜ) ev sahipliğinde Antalya'nın Alanya İlçesi Konaklı Beldesi'nde bulunan AÜ Konaklı Kongre Merkezi'nde gerçekleştirildi. Toplantıda konuşan YÖK Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya, çözüm sürecinde üniversitelerin de rol alması gerektiğini anlattı.
BİR TEK TOPLUMSAL BARIŞ EKSİK
Türkiye'nin önemli bir dönüm noktasından geçtiğini belirten Prof. Dr. Çetinsaya, şöyle dedi:
"Son 200 yıllık Türkiye tarihinin dönüm noktalarından birini yaşamaktayız. Bu ileride, geriye dönüp bakıldığında daha iyi anlaşılacaktır. Ülkemizin iktisadi, siyasi, kültürel göstergelerine baktığımızda Türkiye'nin 21'inci yüzyıldaki hedeflerine, 2023 hedeflerine ulaşmasında, küresel ve bölgesel bir güç olmasında neredeyse her şey hazırdır. Tabiri caizse helvayı yapmak için bütün malzeme hazırdır. Bir tek malzeme eksiktir o da toplumsal konsensüs, toplumsal uzlaşma, toplumsal barış veya ülkü birliği, amaç birliği dediğimiz faktördür, malzemedir. İnşallah bu çözüm süreciyle girdiğimiz yolda son malzemeyi de elde edebilirsek, ülkemizin hedeflerinin açık olduğunu görebiliyorum."
ÜNİVERSİTELERİMİZ BU SÜREÇTEN İSTİFADE ETMELİ
Üniversitelerin de yükseköğretim camiasının da bu sürecin bir parçası olması ve süreçten etkilenmesi gerektiğine vurgu yapan Prof. Dr. Çetinsaya, "Bu sürece katkıda bulunmalıyız. Hem de bu sürecin sonuçlarından üniversitelerimizi istifade ettirmeliyiz. İki yönlü bir mekanizmada çalışmalıyız. Bu sürece katkı koymamız bizim öncelikli olarak vatandaş olarak görevlerimizdir. İkinci olarak aydınlar, entelektüeller olarak, üçüncü olarak üniversitelerimizin fonksiyonları gereği önemlidir. Üniversitelerin topluma hizmet fonksiyonu da vardır. İşte bütün bunlarla üniversitelerimiz bu süreçte bir rol oynamalı" diye konuştu.
GEÇMİŞTE TEZ HAZIRLAYANLAR CEZALANDIRILDI
Geçmişte üniversitelerin bu konuda geride kaldığını, çekingen durduğunu belirten Prof. Dr. Çetinsaya, "Bu konuda doktora yapanların, doçentlik tezi hazırlayanların cezalandırıldığını, başlarına her türlü belanın geldiğini gördük. Doğal olarak meslektaşlarımızda ve bizde çekingenlik oluşmuştur. Ama bugün artık farklı bir Türkiye'deyiz, farklı bir dünyadayız. Bizler bunları araştırma konusu yapmalı, tekrardan sınıflarımıza taşımalıyız diye düşünüyorum" dedi.
KAMPÜSLER SÜRECİN PARÇASI OLABİLİR
Üniversitelerin çözüm sürecine hem söylem hem işleyiş hem de toplumsal olarak katkıda bulunabileceğini dile getiren Prof. Dr. Çetinsaya, "Bu sürecin bir parçası bizim kampüslerimiz olabilir. Çalıştayların, toplantıların, bilimsel araştırmaların konusu haline gelebilir. Ama bizler bulunduğumuz illerdeki tartışmaların, mekanizmaların bir parçası olabiliriz. Öğrencilerle olan diyaloglarımızda bunu da gündeme almalıyız" ifadelerini kullandı.
ELİMİZİ TAŞIN ALTINA KOYMALIYIZ
21'inci yüzyılda Türkiye'nin önünü açacak olan üniversitelerin kamu-toplum işbirliğini yürütüp, en ileri seviyeye ulaştırması gerektiğine değinen Prof. Dr. Çetinsaya, "Ulaşacağımız toplumsal barış süreci üniversitelerimizin de bilimsel araştırmaların da önünü açacaktır. Üniversitelerimiz de bu sürecin parçası olmalıdır. Hep birlikte bizler de Türkiye'nin bu büyük dönüşüm noktasında elimizi taşın altına koymalıyız. Nasıl Türkiye'miz normalleşiyorsa, yüz yıllık, iki yüz yıllık bagajlarından kurtuluyorsa, bizler de artık normalleşmeliyiz, dünyanın çağdaş üniversitelere dönüşmeliyiz" diye konuştu.
Özgür ÖZTÜRK- Teoman ERİŞ- Özgür YILMAZ/ANTALYA, (DHA)