"Kış aylarının geldiği ve soğukların kendini göstermeye başladığı bu günlerde bir soğuk haber de hükümetten gelmiş, bu haber hem genel seçimlerde AKP’nin popülist ekonomi politikası izlediğinin en büyük kanıtı olmuş hem de AKP’nin halkın refahı gibi bir derdinin olmadığını göstermiştir.
İşsizler, kıt kanaat geçinen sabit gelirliler ve yatırımcıların bu zamlardan etkilenmemesi mümkün müdür. Hükümetin bundan böyle bu tutumunu sıklıkla göstereceği, sıkıştıkça ve yandaşlara giden paylarda azalma oldukça, halkın cebine el atacağı ve bunu kendisine hak gördüğü aşikârdır. Ancak artık bıçak kemiğe dayanmıştır ve bu zulüm bitmelidir.
Hükümet, bir yandan aylık veya yıllık enflasyon rakamlarını sıfıra yakın olarak açıklarken diğer yandan da ÖTV ve zamlarla halkımıza sıfıra yakın bir yaşamı layık görmekte ve popülist politikalarının bedelini bizlere yüklemektedir.
Hükümetin halkın geçimi gibi bir derdi olmadığı, sadece ve sadece yerlerini sağlamlaştırma hesabıyla uğraştığı, bu uğurda ordunun, eğitimin, sağlığın ve hukukun doyumsuz iştahlarına kurban gittiği, yaptıkları son zam ve vergi artışları ile de halkı kurban ettikleri görülmektedir.
Son dört yılın zam toplamı yüzde doksana yakın ama onlar hala halkın mutlu olduğunu, rahat geçinebildiğini söylemeye devam ediyorlar ve kışa girmekte olduğumuz bu günlerde bizlere soğuk terler döktürüyorlar.
Seçim dönemlerinde ‘İstikrar’ vurgusunu çok iyi kullanan ve halkı gerçeklerden uzaklaştırarak onların oylarını alabilmek için her türlü yola başvuran AKP İktidarının bu oyunlara son vermesi, artık halkımızı kandırmaktan vazgeçmesi, gerçeklerle yüzyüze gelmesi ve yapılan hesapların yanlış olduğunu halkımıza açıklaması gerekmektedir.
Hükümetin başı, kendi tabirleriyle çıraklık ve kalfalık döneminden sonra ustalık dönemi için de sizlerden oy istedi. Bunu ‘aman istikrar bozulmasın’ dümeniyle halkımıza yutturdu. Ama anlaşıldı ki başbakan her şeye bir kılıf, istismarlarını da şirin gösterecek isim bulmakta usta, bu zam yağmurunun adını da böyle bir ustalıkla buldular ve bunu bizzat Maliye Bakanı’na açıklattılar. Meğerse bu zam değil, ‘güncelleme’ imiş, belki de zam kısmı daha sonra gelecektir.
Sevgili Basın Mensupları ve Antalyalı Hemşerilerim;
Sizlere sevgi, umut, refah dolu günleri müjdeleyen bir basın açıklaması yapabilmeyi çok isterdim. Ama çıraklığından beri ülkemizin kaynaklarını tüketen bu iktidarın ustalığının da nasıl geçeceği şimdiden belli olmuştur. Bu hükümet ile mutlu bir haber verebilme imkânı yoktur, daha da acı reçetelerin kapımızda olduğu anlaşılmıştır.
İktidarın Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ‘Çok şükür, paramız çok’ diye söylerken her halde bu zam ve vergi artışlarından haberi vardı ve bunları da kasalarında görerek bu hesabı yaptı ki, böyle bir cümle kurdu. Biz de kandırıldığımızı ve istismar edildiğimizi anladık.
Hükümetten talebimiz, enflasyon hesabını yaparken kullanılan kriterlerin içine bu defalık ‘elektrik, doğalgaz, cep telefonu, otomobil, içki ve sigarayı’ koyması ve enflasyon hesabını ona göre yapmasıdır, yapsınlar ki halkımız gerçek rakamlarla tanışsın.
Söyleyin lütfen, kışa ve Kurban bayramına, bu zamlarla girmekten daha talihsiz birşey olabilir mi?
Daha mutlu ve huzur dolu dolu günlerde sizlere seslenebilmek umuduyla sevgi ve saygılarımı sunarım."