Mersin’in Mut Ziraat Odası Toplantı Salonu’nda Atatürkçü Düşünce Derneği tarafından düzenlenen panele konuşmacı olarak katılan CHP’li Süheyl Batum, Türkiye’nin kötü bir dönemden geçtiğini söyledi. Bazı tespitler yapmak istediğini belirten Batum, şöyle dedi:
"Türkiye çok ciddi bir anti demokratik dönemler geçirdi. Bugün çocuklarımıza bunu unutturuyorlar. Çocuk ve gençlerimiz bilmiyor. Dünyanın hiçbir yerinde bir siyasetçinin, gençlerin, insanlığın idam edilmesi kabul edilebilir bir şey değil. Biz de idam cezasına karşıyız. Ama çok kötü dönemler geçirdik. Fakat bu denli her şeyin üst üste geldiği bir dönemi de yaşamadık. Bu üst üste gelmesinin çok net bir nedeni var. Çünkü uluslararası konjektür bugün Türkiye’deki ulusal konjektürle tam örtüştü. Bizim bu dönemi yaşamamız gerekiyor."
’Arap Baharı’ olarak nitelendirilen Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerindeki gelişmelerden örnek veren Batum, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Diyorlar ki, ’Bak Suudi Arabistan ne güzel bir ülke. Harika bir ülke. Bizi çok seviyor. İslami kurallarla yönetiliyor ama hiç kimse de bir şey demiyor. Sonra Kral’ın bütün paraları burada. Ama halkı arada sırada Amerikan bayrağı yakıyor. Onlar da ’oh diyorlar gazımız alındı’ Evlerine gidiyorlar mutlu mesut. Türkiye Cumhuriyeti’ni kurallarına bağlı olan bir toplum haline dönüştürmeliyiz. Mısır’da bundan yüzyıllarca önce değil, 2005 yılında adamlar seçim yaptı. Hüsnü Mübarek’e ’sen demokratik değilsin’ diyorlar. O da, ’Öyle mi? Bütün partiler girebilir seçime. Benim partimde de tercih kullanabilirsiniz. İstediğinizi seçebilirsiniz’ dedi ve yüzde 85.6 oy aldı. O sırada Mısırlılara sordular. ’Yüzde 85.6 oy ne demek’ dediler. ’Harika demokratik. Siz bilmiyorsunuz dışarıdan gazel okumayın’. Amerikalılara sordular, ’Ya arkadaşlar bu demokratik mi?’ Onlar da, ’Siz yüzde 100 ya komünistsiniz ya Amerikan düşmanısınız. Harika Hüsnü Mübarek gibi bir adam geldi. Bu kadar demokratik. Halk seviyor’ dediler. 5 yıl sonra adamı demir kafese koydular. Halkın karşısına çıkardılar. Şimdi bu oynanan oyunun doğal bir sonucu. Tayyip Erdoğan’ı da 2-3 sene sonra Amerikalılar bir kafes içinde yargının karşısına çıkaracaklar. Ama benim istediğim Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’ne yakışan bunlara bırakmadan bir araya gelip onu bir mahkemenin karşısına çıkartabilmemiz. Hep beraber olursak bunu yapabileceğime inanıyorum."