"Geçen hafta Deniz Feneri köstebeğini açıklayacağımı söylemiştim. Aslında herkes biliyor ama birisinin çıkıp açıkça söylemesi lazım. Ama önce Deniz Feneri ile ilgili biraz geçmişe bakmakta fayda var. köstebek olmanın nerelere dayandığını toplum çok iyi görmeli. Kamu yararına çalışan dernek statüsü vermek istediler. Danıştay reddetti. Deniz Feneri’ne izinsiz para toplama yetkisi verdiler. TBMM’de Deniz feneri’ne üstün hizmet ödülünü verdiler.
Mehmet Gürhan Almanya'da hapiste ama Türkiye'deki notere vekalet veriyor. Biz bunu gündeme getirdik. Türkiye'de soruşturmalar açıldı. Ne oldu biliyor musunuz? O noterin suçu yok dendi ve beraat etti.
Bu nedemek arkadaşlar yüzyılın soygununun üzerine yüzyılın örtüsü örtülüyor.
Basın toplantıları yapıyoruz olayları açıklıyoruz ama karşımızda bir duvar var AKP duvarı.
YÜZYILIN SOYGUNUNUN ÜZERİ ÖRTÜLMEK İSTENİYOR
Almanya’da açılan dava 1 yıl 5 ayda bitti. Burada 2008’de açılan davadan hala sonuç yok. Yüzyılın soygununun üzeri örtülmek isteniyor. Geçmişte İçişleri Bakanı Beşir Atalay ve RTÜK Başkanın Zahid Akman’ın kurdukları film şirketi ile ticari ortaklığını gündeme getirmiştim. Film işini çok iyi yapıyorlar gerçekten.
Geçmişteki ortaklığın tarafsızlığını koruyamayacağını göstermez mi diye Başbakan’a sormuştum. 21 Ekim 2008’de bu soruları sormuştum. Şimdi ekim 2011’deyiz. 3 yıl geçmiş hala yanıt yok. Meclis içtüzüğüne göre 15 gün içinde yanıt verilmesi lazımdı.
'KÖSTEBEK DOSYASI'
Haklılar tabi nasıl yanıt verecekler. Hepsine evet diyecekler. Öyle olunca bütün filmler ortaya çıkacak. Köstebek’in dosyasını özet olarak size sunacağım.
İçişleri Bakanlığının özel kaleminden bakanın koruma müdürü Kırıkkale Belediye Başkanı Veli Korkmaz'ı arıyor. Bu görüşme 134 saniye sürüyor. Aynı akşam 14 10 2009 saat 22:22:35’de yani 3 saniye sonra. Kırıkkale belediye Başkanı hemen telefona sarılıyor Mustafa Çelik’i arıyor. Asıl fail o. Veli Korkmaz Mustafa Çelik’e üstadım diye sesleniyor.
Veli Korkmaz diyor ki acele bana ev telefonunu ver diyor. Ve sabit telefondan Mustafa Çelik’i arıyor. Mustafa Çelik arama kararını İsmail Karahan’a bildiriyor.
KÖSTEBEK BEŞİR ATALAY'DIR
İçişleri Bakanı’nın koruma müdürü, gecenin o saatinde saniyelerle dakikalarla açıkladığım telefon trafiği. Bu yapı demokrasiye yakışan bir yapı değildir. Bu yapı tüyü bitmemiş yetimin cüzdanına tüy dikmek demektir. Tapeler önümüze geliyor diyordu ya Başbakan. Savcılar görevden alınıyor. Ne yaptı o savcılar namuslarıyla çalıştılar.
Köstebek Beşir Atalay’dır…"
ATALAY'IN KILIÇDAROĞLU'NA CEVABI
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Deniz Feneri soruşturmasında bilgi sızdırdığını iddia ettiği Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay'dan cavap geldi: "Şahsıma atfen dile getirilen bu iddialar külliyen yalandır, iftiradır."
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Deniz Feneri e.V soruşturmasıyla ilgili kendisine yönelik iddialarına ilişkin, "İçişleri Bakanlığım döneminde, öncesinde veya sonrasında devam eden hiçbir dava veya soruşturmayla ilgili herhangi bir yönlendirmem kesinlikle söz konusu olmamıştır. Şahsıma atfen dile getirilen bu iddialar külliyen yalandır, iftiradır" dedi.
Atalay, yaptığı yazılı açıklamada, 2 Eylül tarihinde bazı gazetelerde şahsı ve bakanlığını ilzam eden bazı haberler üzerine yazılı bir açıklama yaptığını, iddiaların asılsız ve gerçek dışı olduğunu ifade ettiğini anımsattı.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun, bugün partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada benzer iddiaları tekrar gündeme getirdiğini ve şahsına yönelik iftiralarda bulunduğunu ifade eden Atalay, şunları kaydetti:
"Bir kez daha ifade ediyorum; İçişleri Bakanlığım döneminde, öncesinde ve sonrasında devam eden hiçbir dava veya soruşturmayla ilgili herhangi bir yönlendirmem kesinlikle söz konusu olmamıştır. Şahsıma atfen dile getirilen bu iddialar külliyen yalandır, iftiradır. CHP'nin yalan ve iftiradan medet uman bir yaklaşım içine girerek, şahsıma ve AK Parti hükümetine karşı bu derece sakil bir karalama kampanyasına başvurması Türk siyaseti açısından büyük bir talihsizliktir."
"Parti içi rahatsızlıkları geri plana düşürmek için sarıldığı yöntem"
Kılıçdaroğlu'nun halkı ilgilendiren ülke meseleleriyle ilgili ciddi bir söylem geliştiremediğini ifade eden Atalay, açıklamasında şu görüşlere yer verdi: "CHP Genel Başkanı'nın, parti içi rahatsızlıkları geri plana düşürmek için sarıldığı bu yöntem siyasetimiz açısından ciddi bir seviye kaybıdır. CHP Genel Başkanı'nın kendisini 'hafiye' gibi konumlandırmasının ucuz ve düşük düzeyli bir durum olması, CHP yönetiminin takdirinde olan bir konudur. Ancak Sayın Kılıçdaroğlu'nun söyleminin hukuk devleti anlayışı açısından doğurduğu sakıncalar ve tehlikeler, tüm kamuoyu açısından gözardı edilemeyecek bir durum ortaya çıkarmaktadır.
Öncelikle şu hususları vurgulamak durumundayım. Devam etmekte olan bir soruşturmayla ilgili yorum ve değerlendirmede bulunmak suçtur. Masum insanları suçlu ilan etmek, onur ve haysiyetleriyle oynamak hem suçtur hem ahlak yoksunluğudur. Gizli olan soruşturma dosyasından bilgiler aktarmak, sızdırılan bilgileri henüz doğruluğu bilinmeden ve avukatların dahi bilgisi olmadan kamuoyuyla paylaşmak hukuk ihlalidir."
Atalay, bu hassasiyetleri gözetmenin, hukuka saygısı olan ve vicdan taşıyan herkesin görevi olduğunu kaydetti.
"Dava açma hakkını saklı tutuyoruz"
Çok eski dönemlerdeki ticari ortaklıkları, bugün gündemde olan konuyla irtibatlandırmanın, büyük bir saptırma, açık bir hezeyan olduğunu belirten Atalay, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"1999 yılında bir grup medya mensubuyla gazete çıkarmak maksadıyla kurduğumuz şirketteki sembolik (1 TL) değerdeki hissemi 2000'de devretmiştim, zaten bu şirket de herhangi bir faaliyette bulunmadan atıl hale gelmişti. Sayın Kılıçdaroğlu, eğer bir köstebek arıyorsa mesleğine ihanet ederek, gizli soruşturma dosyasını sızdıran ve masum insanlara iftira atanlara bakmalı, onların bu gayrimeşru eylemine çanak tutmaktan dolayı esef duymalıdır. Hukuka saygılı olan herkese düşen görev, yargılamanın tamamlanarak,
adaletin tecelli etmesini beklemektir.
Biz de şahsımıza yönelik ithamlara ilişkin dava açma hakkını saklı tutarak, devam eden sürecin hakkaniyete uygun şekilde neticelenmesini bekliyoruz."
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |