38 yaşındaki Doç. Dr. Şekercioğlu, National Geographic'in 'Tehlikeye Karşı Uçmak' başlıklı röportajında, "Çağan Şekercioğlu, kuşların soylarının tükenmesini belgelemek ve önlemek üzerine çalışan bir ornitolog. Bir yandan hem ABD'de doçent hem de memleketi Türkiye'de ödüllü bir doğa koruma örgütünü yönetiyor. Bütün bu sorumluluklar bir denge kurmayı gerektiriyor ve hepsinin ayrı riskleri var" diye tanımlandı.
DÜNYACA ÜNLÜ İSİMLER
National Geographic'in 125'nci yıl dönümü için belirlenen bu yeni ödül için seçilen kaşifler arasında, okyanusun en derin noktasına inen 'Avatar' ve 'Titanic' filmlerinin yönetmeni James Cameron, 39 bin metreden atlayarak ses hızını geçen rekortmen paraşütçü Felix Baumgartner ve Time dergisinin ilk 'Gezegenin Kahramanı' seçtiği National Geographic daimi kaşifi ve denizbilimci Dr. Sylvia Earle de bulunuyor.
FOTOĞRAFINI ÜNLÜ BİR İSİM ÇEKTİ
Dergideki röportaj fotoğrafları ise dünyanın en ünlü portre fotoğrafçılarından Marco Grob tarafından çekildi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Time dergisine kapak olan meşhur fotoğrafını da çeken Marco Grob, ayrıca ABD başkanları Barack Obama, George Bush, Bill Clinton ve Lady Gaga gibi ünlülerin portre fotoğraflarını çekmesiyle de biliniyor. Doç. Dr. Şekercioğlu, kendisinin National Geographic'te yayınlanan tek portresi için Marco Grob ve 2 kişilik ekibinin 2 günlüğüne Salt Lake City'e geldiğini ve Utah Üniversitesi Red Butte Doğa Koruma Bölgesi'ndeki kuş araştırma çalışmalarına katıldığını belirtti.
7 KITADA 70 ÜLKE DOLAŞTI
Son 20 yılda 70'ten fazla ülkede, birçok farklı kültürde ve doğanın içinde çalışan bir biyolog, ekolog, ornitolog ve doğa korumacı olarak işinin birçok risk içerdiğini kaydeden Doç. Dr. Şekercioğlu, şunları söyledi;
"Antartika dahil 7 kıtada, her türlü şartta doğayı ve yaban hayatını araştırmak ve korumak için uğraştım. Özellikle risk ve macera arayan bir kişi değilim, ama mecburi risklerden de kaçmam. Amacım bilimsel araştırma yapmak, dünyada görebildiğim kadar farklı ekosistem ve canlı görmek ve başta vatanım Türkiye olmak üzere doğayı korumak. Haliyle riskler oluyor ister istemez. Alaska'da ayı saldırıyor, Tanzanya'da fil. Uganda'da ölümcül bushmaster yılanını öldürmeden kuşu ağzından çıkarıyorum, gece Kosta Rika'da baykuş ararken beni hırsız sanan palalı bekçilerin saldırısına uğruyorum. Ekvador'ta dünyanın en yüksek aktif volkanının içine buz üzerinde kayarak düşmekten zor kurtuluyorum. Peru yağmur ormanlarında kayboluyorum. Bunlar doğa bilimci olmanın riskleri."
TÜRKİYE'DE DOĞA HIZLA YOK EDİLİYOR
Her zaman en korktuğu şeyin trafik ve insanlar dlduğunu aktaran Doç. Dr. Şekercioğlu, şöyle dedi:
"Ne yazık ki en büyük risklerden biri Türkiye'de bir doğa bilimci olmak. Çünkü yıllarımı verdiğim ve araştırdığım alanlar, bir anda yok edilebiliyor. Buna en büyük örnek 2005 yılında keşfettiğim ve öğrencilerimle beraber 2006 yılından beri 41 binden fazla kuş halkaladığım Kars- Iğdır Aras Nehri Kuş Cenneti. Türkiye'nin kuş türlerinin çoğunu burada tespit ettik. Ülkemizin kara hayvanı türlerinin yüzde 40'ı burada. Dünya çapında önemli sulak alan Ramsar statüsünü 4 ayrı kategoride hak eden bir alan. Ama yıllardır tüm dilekçelerimize rağmen, DSİ şimdi burayı Tuzluca Barajı'yla yok etmek istiyor. Umarım Türkiye hükümeti, çok kıymetli bir sulak alanı yok etmez ve Türkiye'de doğa bilim yapmanın çok riskli bir hareket olduğu mesajını vermez."
'ÜLKEMİ TEMSİL ETMEK MUTLU ETTİ'
Doç. Dr. Şekercioğlu, dünyanın en derin noktasına dalan 'Avatar'ın yönetmeni James Cameron ve 37 bin metreden paraşütle atlayan ve ses hızını gecen rekortmen Avusturyalı Felix Baumgartner gibi macera ruhlu insanlar arasında tek Türk olmak ve ülkemizi temsil etmenin, kendisini çok mutlu ettiğini kaydetti.
'RİSK ALAN' DEMEK?
National Geographic, 'risk alanlar'ı söyle tanıttı:
"Risk alanlar 21'inci yüzyıl kaşifi. En son teknolojiyi kullanabiliyor, dünyanın hemen her noktasından iletişim kurabiliyor ve birçok kurumdan çalışmaları için destek aramasını biliyor. Ama yine de modernliğin avantajları, kaşifliğin tüm risklerini ortadan kaldırmış değil. O yüzden günümüzün kaşifleri birçok açıdan geçmişteki kaşifler gibi."
Mehmet ÇINAR/ ANTALYA, (DHA)