ANTALYA Sanayici ve İşadamları Derneği'nin (ANSİAD) bu yıl 10'uncusu düzenlenen Girişimcilik Haftası'nın ikinci gününde Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Muharrem Kılıç'ın yönettiği panele, Antalya Piyano Festivali yapımcısı Kadir Dursun, Bigcheff Cafe Kurucusu Gamze Cizreli ile Akdeniz Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nevzat Çevik konuşmacı olarak katıldı. Piyano Festivali'nin yapımcısı ve ünlü organizatör Kadir Dursun, festivalin kuruluş öyküsünü ve geldiği aşamayı gençlerle paylaştı.
İLK KONSERİ OTELDE
Adıyaman'ın Tut İlçesi'nde doğup Antalya'ya komilik, garsonluk gibi iş bulma umuduyla geldiğini ve ortaokul mezunu olduğunu belirten Kadir Dursun, 1992 yılında ilk organizasyonunu Oya-Bora konseriyle yaptığını, iki yıl süren pop konserlerinin ardından klasik müziğe geçiş yaptığını söyledi. İlk klasik müzik konserini 1993'de İdil Biret ile yaptığını anlatan Kadir Dursun, "O zaman Antalya'da ne opera, ne Haşim İşçan bir tane dahi salon yoktu ve biz Falez Oteli'nin lobisinde klasik müzik konseri yaptık" dedi.
SAY SANAT YÖNETMENİ
Türkiye'nin ilk özel konser organizatörü olduğunu belirten Dursun, bugün dünyada ilk 5 arasında gösterilen Antalya Uluslararası Piyano Festivali'nin ise 2000 yılında başlatıldığını açıkladı. O dönemde Fazıl Say'ı tanımadığını kaydeden Kadir Dursun, 2001 yılındaki ikinci festival için sanat yönetmeni olmasını rica ettiğini ve Say'ın sanat yönetmeni olarak başladığını dile getirdi. Dursun, bu girişimin ardından Say ile klasik müziği Anadolu'ya yaymak için Volkswagen'in sponsorluğunda turneye çıktıklarını anlattı.
ANADOLU TURNESİNDE
Bir kamyonun içinde piyano ile Erzurum, Gaziantep, Bayburt gibi illerde köy köy dolaştıklarını, turne ve workshoplar yaptıklarını belirten Kadir Dursun, şunları söyledi: “Klasik müzik Türkiye'de elitlerin müziği değildir. Benim konserlerime hiç elitler gelmiyor. Kendini yenilemek, geliştirmek ve değiştirmek isteyen kişilerin olduğunu düşünüyorum. 'Anadolu'da zulüm bitti artık' dedik biz. Bu zulüm, devlet orkestralarının yanlış program uygulamasından kaynaklanıyordu. Siirt'de dinleyici ile iletişim kurmayı bilmek gerek."
MENAJERLİĞİ ÜSTLENDİ
İlk klasik müzik turnesi döneminde Fazıl Say'ın henüz ünlü olmadığını, buna rağmen her konserde izdiham yaşandığını belirten Dursun, "Bu konserler sırasında Fazıl Say, 'menajerim olur musun' dedi. 'Ortaokul mezunuyum, normalde klasik müzikle ilgilenenin İngilizce bilmesi lazım' diye bu sorunlarımı anlattım. Sorun olmadığını, başaracağımızı söyledi. 12 yıldır Fazıl Say'ın menajerliğini yapıyorum. Londra, Tokyo dünyanın birçok bölgesinde konserler yapıyoruz" diye konuştu.
DÜNYADA İLK 5'DE
Antalya Piyano Festivali'nin dünyada ilk 5 festivalden biri olduğunu belirten Kadir Dursun, bu yılki piyano festivalinde konser veren Buika ve Chick Corea'nın girişimcilik ruhu sayesinde Antalya'ya getirildiğini söyledi. Açılış konserine 20 bin, Buika konserine 40 bin talep geldiğini, Alanya, Kepez, Döşemealtı'nda halk konserleri yaptıklarını ve yüzlerce kişinin dışarıda kaldığına dikkati çeken Dursun, "Biz konserlerimizi Atatürk'ün kurduğu cumhuriyet devrimlerine uygun bir şekilde yapmaya çalışıyoruz" dedi.
SALON EKSİKLİĞİMİZ
Organizatör kelimesinin de toplumda 'üç kağıtçı' gibi algılandığı ve bugüne kadar yaptığı 500 konserde ne bir kurum ne de bir sanatçıyla hiçbir problem yaşamadığını ifade eden Kadir Dursun, kültür sanat kenti olmaya aday Antalya'nın salon sorununa dikkati çekti. Bu sorunun farkına 13'üncüsü düzenlenen bu yılki festivalde daha iyi vardığını anlatan Dursun, 1500 kişilik akustiği iyi bir salona ihtiyaç olduğunu, 1500'ün üzerindeki bir salonda akustiğin sağlanamayacağını da dile getirdi.
BİGCHEFF'İ YARATTI
Panelin konuşmacıların Gamze Cizreli ise 1991'de 3 bin 600 lira maaşla çalışırken işini bırakıp cafe & restoran işine girdiğini ve 2006'da iki çocuğu ve ceketini alıp sıfır sermaye ile eşinden ayrıldığını anlattı. Tecrübesiyle hazırladığı fizibilite ile teminatı bile yokken 600 bin liralık banka kredisi ile Bigcheff'i kurduğunu belirten Cizreli, bugün 14 şube ve 100 milyon liranın üzerinde bir şirket değerine sahip olduğunu söyledi. Yeme- içme sektörünün Newyork'ta 21 milyar dolar, 4 milyonluk Barcelona'da bile 11 milyar dolar iken Türkiye'de 6.5 milyar dolar olduğundan bahseden Cizreli, Türkiye'de gastronominin çok daha büyümesi gerektiğine işaret etti. Cizre,i en büyük hedefinin Newyork'ta Bigcheff açmak olduğunu kaydetti.
Mehmet ÇINAR/ANTALYA, (DHA)