Birkaç gündür yazıyorum.
O yazılarımı takip edemeyenler için kısa bir hatırlatma yapayım.
Antalya İl Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Er, apar topar görevinden alındı merkeze tayin edildi.
Yerine de Akdeniz ve Alanya üniversitelerde genel sekreterlik yapan Emre Çalışkan getirildi.
Çalışkan, Ak Parti İl Başkanı İbrahim Ethem Taş’ın Korkuteli’den hemşehrisi, yaşıtı, okul arkadaşı ve teneffüsten oyun arkadaşı çıktı.
Acaba, bu atamanın nedeni, aradaki bu muhabbet mi diye sorduk…
Sonra Emre Çalışkan’ın Hakyol Tarikatı’na mensup kişilerle sıkı fıkı dost oldukları iddiaları gündeme geldi.
Bu kez gözler, devlet bürokrasisinde hızla örgütlendiği iddia edilen bu tarikata çevrildi.
Bir Antalya imamından bahsedildi, bir de üniversite imamından…
Ardından bir şaibe düştü gündeme…
Emre Çalışkan’ın Akdeniz Üniversitesi’nde genel sekreter iken, bir spor salonu inşaatının kesin kabul raporuna uzmanlar şerh koymalarına rağmen, kendisinin bu belgeye imza atıp müteahhite de parasını ödediği iddiası ortaya atıldı.
Sonra da bu spor salonun duvarının çöktüğü, eksikliklerin üniversite bütçesinden tamamlandığı, yine de faaliyete geçirilemediği haberleri kulağımıza kadar geldi.
Prof. Dr. Mustafa Ünal‘ın rektörlüğü döneminde ihale edilen bu spor salonunun müteahhiti kim di?..
Uzmanlar ‘Hayır, bu inşaat bitmemiş’ dediği halde, Emre Çalışkan kesin kabulü neden yaptı?..
Bitmeyen inşaatın parasını neden ödedi?..
O inşaatın birkaç ay sonra çöken duvarı dahil, eksiklikleri müteahhite yaptırmadı da, neden devletin parasını harcayarak yeniden yaptırdı?..
Denildiği gibi bu işten devletin 700-800 bin TL civarında bir kaybı oldu mu?..
İşte, ben bunları yazmıştım birkaç gün önce...
Bu şaibe altındaki bir kişinin aklanmadan, binlerce öğrencinin, öğretmenin, velinin başöğretmeni olamayacağını da söyledim ve yine söylüyorum.
Neyse, gelelim bir başka meseleye…
Bu da aile içinden…
Emre Çalışkan’ın eşi ile ilgili…
Işıl Çalışkan, hac ve umre organizasyonu yapan bir turizm firmasında çalışırken, aklına Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi’nde öğretim üyesi olmak geliyor.
Ve, iş başka bir şaibeye doğru uzanıyor…
Ben şimdi, Antalya İl Milli Eğitim Müdürü Emre Çalışkan ve Eşi Öğretim Görevlisi Işıl Çalışkan hanfendiye sormak istiyorum.
-Işıl hanım, siz hac ve umre organizasyonu yapan ismi bende saklı bir turizm firmasında çalışırken, 25 Kasım 2019’da Alanya Aladdin Keykubat Üniversitesi Gazipaşa Mustafa Rahmi Büyükballı Meslek Yüksekokulu Sivil Havacılık Okulu’na öğretim görevlisi olmak için başvurdunuz mu?..
-Emre bey, eşiniz bu sınava girdiğinde, siz Alanya Aladdin Keykubat Üniversitesi’nin daha çiçeği burnunda bir genel sekreteri miydiniz?..
-Işıl hanım, üniversitenin verdiği iş ilanına Serdar Ü. ve Yusuf G’de başvurduğu halde mesleki deneyimleri yetersiz görülüp sadece siz mi sınava girmeye hak kazandınız?..
-Işıl hanım, Resmi Gazete’de yayınlanan söz konusu ilanda, sivil havacılık alanında en az 10 yıl tecrübe arandığı halde sizin o güne kadar ki toplam sigortalılık sürenizin 8 yıl 8 ay 18 gün olduğunu bilmiyor muydunuz?..
-Işıl hanım, bu sigortalılığın tek bir gününün dahi, sivil havacılık tecrübesi için referans verdiğiniz o turizm şirketinden olmadığını, sizin adınıza bu turizm firmasından yatırılmış tek kuruş SGK primi çıkmadığını nasıl açıklarsınız?..
-Işıl hanım, dosyanızda referans olarak yer aldığı iddia edilen, ulusal ve uluslararası bilet satış, yer hizmetleri ve operasyon konusunda danışmanlık verdiğinize ilişkin Yusuf T. tarafından imzalanan bir belgenin YÖK Denetleme Kurulu’nda ‘Sahih’ yani aslına uygun, doğru, gerçek bulunmadığı doğru mu?..
-Işıl hanım, aynı sınav için başvuran iki kişinin, Resmi Gazete’de yayınlanan iş ilanında 10 yıllık tecrübe istendiği için elendiği bir sınavda, sizin de 10 yıllık bir tecrübeniz olmadığı halde sınavı kazandığınız iddiası doğru mu?..
-Emre bey, eşiniz tüm bu süreçleri yaşarken, sınavı kazanıp öğretim üyesi olurken, sizin üniversitenin bürokrat olarak en tepesindeki yetkilisi sıfatıyla bir desteğiniz oldu mu?.. Durumdan vazife çıkaran sınavda görevli bürokrat ve akademisyenler eşinize bir ‘Torpil’ yapmış olabilirler mi?..
-Emre bey, sınavdaki adı bende saklı 3 jüri üyesi ile eşinizin sınavı kazandığını onaylayanlar YÖK tarafından bir soruşturma geçirdiler mi, hala bu soruşturma aşaması sürüyor mu?..
Işıl hanım ve Emre bey, bu kez sorum ortaya karışık;
-Işıl hanım, ‘Ben bu sınavı hakkımla kazandım, Emre bey, “Ben de eşim için kimseye bir ricada bulunmadım” diyebiliyor musunuz?.. Işıl hanım, öğrencilere ders anlatırken, ‘hak, hukuk, adalet’ten bahsediyor musunuz?.. Koskoca YÖK’ün, koskoca denetleme kurulu üyelerinin sahte bir belge ile öğretim üyesi yapıldığınız iddiaları sizi rahatsız etmiyor mu?.. Emre bey, hem hakkınızdaki akçeli şaibe iddiaları, hem de eşinizin bu şaibeli sınav kazanma iddiaları ile ilgili bir açıklama yapmayı düşünüyor musunuz?..
Kıssadan hisse; o koltuklarda bu şaibe iddialarıyla oturmaktan ve oturacak olmaktan vicdanınız rahat mı?..
Aklınızdan hiç, “Bu soruşturmalar bitsin, aklanalım, paklanalım sonra gönül rahatlığıyla o koltuklara gider otururuz” diye geçiyor mu?..
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |
|
|||||
|
|
|||||
|
|
|||||
|
|
|||||
|
|
|||||
|
|
|||||
|
|
|||||
|
|
|||||
|