AÜ Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, 4 Şubat Dünya Kanser Günü dolayısıyla AÜ Hastanesi'nde basın toplantısı düzenledi. Toplantıya Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Murat Turhan, Başhekim Prof. Dr. Yıldıray Çete, Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Aylin Fidan Korcum Şahin, Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Utku Doğan, Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğr. Üyesi Prof. Dr. Özge Turhan, Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Ali Murat Tatlı, Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sema Sezgin Göksu ve Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Anabilim Dalı Öğr. Üyesi Doç.Dr. Aslı Bostancı Toptaş katıldı. Öğretim üyeleri 4 Şubat Dünya Kanser Günü dolayısıyla erken tanı ve tedavinin önemine vurgu yaptı.
'KALİTEMİZE GÜVENEN ÇOK SAYIDA YURT DIŞI HASTAMIZ VAR'
Rektör Prof. Dr. Özlenen Özkan, kanserin dünyada ikinci ölüm nedeni olduğunu ve hızla sayısının arttığını anlattı. Hayat şartları, kimyasala fazla maruz kalmak, doğal olmayan besinler kullanmak, stresli bir hayatın kanseri tetiklediğini belirten Prof. Dr. Özkan, herkesin yakın çevresinde kansere yakalanan hastalar olduğunu aktardı. Kendi babasına da prostat kanseri tanısı konulduğunu anlatan Prof. Dr. Özkan, erken teşhis sayesinde şu an sağlıklı bir hayat yaşadığını söyledi. Prof. Dr. Özkan, “Eğer semptomlarınız varsa ve olağan dışı semptomlar ise hemen ilgili doktora başvurmak gerekiyor. Belirli bir yaşın üzerindeyseniz belirli checkup'ları yaptırmanız gerekiyor. Akdeniz Üniversitesi'nin çok iyi alt yapısı var. Güncel tedaviyi, her yerde olmayan aletlerle hizmet veriyoruz. Bizim kalitemize güvenen çok sayıda yurt dışı hastamız da var" dedi.
'AKILLI İLAÇ DOĞRU HASTAYA UYGULANMALI'
Akdeniz Üniversitesi'nde de akıllı ilaçların uygulanmaya başladığını belirten Prof. Dr. Özkan, “Herkese her akıllı ilaç olmuyor ancak başka merkezlerde bazen uygunsuz tedaviler verilebiliyor. Üniversitemizde bu da çok uygun bir şekilde yapılıyor. Hastalarımızı güvenli merkezlere gitmeleri açısından da uyarmak istiyoruz. Önemli olan doğru ilacı doğru hastaya uygulamak" diye konuştu.
ANTALYA'DA CİLT TÜMÖRLERİ FAZLA GÖRÜLÜYOR
Akdeniz Bölgesi'nde genellikle cilt kanserleriyle uğraştıklarını belirten Prof. Dr. Özlenen Özkan, “Antalya bu konuda şanslı bir coğrafya değil çünkü 12 ay boyunca çok fazla ciddi güneş maaruziyetimiz var. Bu nedenle cilt tümörlerini daha fazla görüyoruz. Lütfen uzun süre kapanmayan yaralarımız ya da karakter değiştiren benlerimiz varsa hemen plastik cerrahiye başvurun. 1 mm'lik bir ben insanların hayatını karartıp sadece 6 ay ömrü kalabiliyor" dedi.
AÜ'DE ROBOTLA PROSTAT KANSERİ AMELİYATLARI YAPILIYOR
Prof. Dr. Özlenen Özkan, “Akdeniz Üniversitesi'nde robotla prostat kanseri ameliyatları yapılıyor. Komplikasyonlar çok aza indirgenerek yapılabiliyor. Robotla yapılan kanser ameliyatları özellikle prostat ameliyatları yapan her yerde yok. Sırf bu ameliyat için yurtdışından gelen çok sayıda hastamız var. Robotla yapılan prostat kanseri hastalarına üstün bir tedavi sunuluyor. Alt yapımız çok kuvvetli" diye konuştu.
COVİD, AÜ'DEKİ KANSER TANI VE TEDAVİSİNİ ETKİLEMEDİ
Prof. Dr. Özlenen Özkan, “Kanser tanı ve tedavisi açısından Covid'den dolayı birçok üniversite ve hastane etkilenmişken biz hiç etkilenmediğimizi gördük. Sanıyorum bir güven telkin etmişiz. Çok iyi bir sınav verdik. Verdiğimiz güven vesilesiyle hastalarımızın tedavisi ve tanısında aksaklık olmadı. Sayılarımız asla düşmedi" dedi.
'10 YIL İÇERİSİNDE KANSER SAYISI 14-15 MİLYONA ÇIKACAK'
AÜ Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Yıldıray Çete, Uluslararası Kanser Savaş Örgütü'nün 2010 yılında 4 Şubat'ı Dünya Kanser günü ilan ettiğini söyledi. Her yıl dünyada 8.8 milyon insanın kansere bağlı hayatını kaybettiğini belirten Prof. Dr. Çete, “10 yıl içerisinde bu sayı 14-15 milyonlara çıkacağını tahmin ediyoruz. Türkiye'deki verilere baktığımızda yaklaşık 160-270 bin kişiye her yıl yeni kanser tanısı konuluyor. Akdeniz Üniversitesi bu konuda bölgenin hatta Türkiye'nin en donanımlı hastanelerinden biri. 2021 yılında onkoloji polikliniğimize 76 bin ayakta hasta muayenesi, hematolojide 30 bin civarında ayakta hasta muayenesi oldu. Yıllık 100 bini geçen muayeneden bahsediyoruz. 23 bin civarında da kemoterapi ve diğer seanslarıyla birlikte seans uygulamamız oldu" diye konuştu.
ERKEN TANIYLA HASTALAR YÜZDE 100 YAŞAYABİLİYOR
Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Aylin Fidan Korcum Şahin, ne kadar kanser hastası azalırsa bir ülkede o kadar sağlıklı yaşandığını söyledi. Son derece gelişmiş altyapı ve cihazlarla deneyimli ekiple çalıştıklarını aktaran Prof. Dr. Şahin, kanserin önlenebilir olduğuna dikkat çekti. Prof. Dr. Şahin, “Yaptığımız testlerle çok basit kolay yöntemlerle erken tanı koyabiliyoruz ve hastaları yüzde 100 yaşatabiliyoruz" dedi.
'GERİ KALMIŞ ÜKLERİN YÜZDE 90'I RADYOTERAPİYE ULAŞAMIYOR'
Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Ali Murat Tatlı, kanserin kardiyovasküler hastalıklarla yarışır durumda olduğunu belirtti. Dünyada 19 milyonun üzerinde kanser tanısı alan hasta olduğunu her yıl 10 milyon hastayı kanser tanısıyla kaybettiklerini aktaran Doç. Dr. Tatlı, “Dünyada geri kalmış ülkelerin yüzde 90'ı radyoterapi tedavisine ulaşamıyor. 2040 yılına geldiğinde 15 milyona yakın insan tedavilerle mustarip olacak ve bunların 3'te 2'si 10 milyona yakın insan sırf kemoterapiyle veya diğer tedavilerle uğraşacak tedavi kısmı geri kalmış ülkelerde olacak" diye konuştu.
TÜRKİYE'DE EN ÇOK AKCİĞER KANSERİ GÖRÜLÜYOR
Türkiye'de en çok solunum ve akciğer kanserlerinin ciddi problem oluşturduğunu aktaran Doç. Dr. Ali Murat Tatlı, “Yıllık 41 bin ölüm var. Bunun 37 bini akciğer kanseriyle ilişkili. Sigarayla mücadele çok önemli. Kadınlarda meme, tiroid, kolerektal ön sıraya çıkarken, erkeklerde yine akciğer, prostat ve kolerektal kanser olarak karşımıza çıkıyor" dedi.
VÜCUTTAKİ BENLERE DİKKAT
Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sema Sezgin Göksu, erkan tanı ve tedavinin önemine vurgu yaparak, vücutta yeniden oluşan benlere, bezelere dikkat çekti. Kanser için erken tanı programları olduğunu belirten Doç. Dr. Sezgin, “Meme kanseri için 40 yaşından itibaren bütün kadınlara mamografi takibi öneriyoruz. Erken tanıda yakalarsanız evre 1'de yakaladığınız kanser hastalarının yüzde 100'ü 5'inci yılda yaşıyorken, ileri evrede yakalarsanız sadece yüzde 25-30'u 5'inci yıla ulaşabiliyor. Bağırsak kanserleri için hem kadın hem erkek için 50 yaşından itibaren dışkıda gizli kan taramaları, kolonoskopi yapılması çok önemli. Kadın hastalar için 20'li yaşlardan başlayarak smear testinin yapılması, rahim ağzı kanserleri için taramalar yapılması çok önemli" diye konuştu.
KADINLAR YILLIK KONTROLLERİNİ AKSATMAMALI
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Utku Doğan, kadın kanserleri açısından en sık görülen kanserlerin rahim kanserleri, yumurtalık kanserleri ve rahim ağzı kanserleri olduğunu söyledi. Prof. Dr. Doğan, “Sağlık Bakanlığı KETEM dediğimiz erken tanı merkezlerinde rahim ağzı kanserlerinin tanısını yapıyor. 30-60 yaş arasındaki kadınlarda HVP tarama testi ve smearlerle erken tanı imkanımız mevcut. Bir kadın hayatı boyunca bir kere smear verdiği takdirde yüzde 50 rahim ağzı kanserinden korunmuş oluyor. Rahim azı kanserleri hastalarının büyük bir kısmı hayatlarında hiç smear aldırmamış hastalar. Bu bakımdan kadınların tarama programlarına katılmalarını öneriyoruz. 40 yaş üzerindeki kadınlarda adet düzensizliği durumlarında mutlaka hekime başvurmaları gerekiyor" dedi.
SİGARA VE ALKOL KULLANIMI KANSERİ TETİKLİYOR
Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Anabilim Dalı Öğr. Üyesi Doç.Dr. Aslı Bostancı Toptaş, baş boyun kanserlerinin dünyada oldukça sık görüldüğünü sigara ve alkol kullanımıyla ilgili çok ilişkili olduğunu anlattı. Doç Dr. Toptaş, “Sigarayla mücadele bile baş boyun kanserlerinin önlenmesinde büyük yardımcı olabilir. Erken tanı açısından semptomların farkındalığı ve bunun önemsenmesi gerekiyor. Baş boyunda elinize gelen bir kitle, uzun süre geçmeyen öksürük ses kısıklığı gibi konularda hastanın dikkatini o bölgeye verip mutlaka hekime başvurması gerekiyor" diye konuştu.
Aslı DURAN- Erol AKKIR/ANTALYA, (DHA)