Sebile ÇETİN /BURSA, (DHA) - ULUDAĞ Üniversitesi (UÜ) Veteriner Fakültesi Parazitoloji Anabilim Dalı Başkanı ve Arıcılık Geliştirme Uygulama ve Araştırma Merkez Müdürü Prof. Dr. Levent Aydın, tüketicinin sahte ballara karşı dikkatli olması gerektiğini söyledi. Kilosu 10 liraya satılan baldan şüphelenilmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Aydın, "En ucuza üretilen ayçiçek balının kilosu üreticiye 15 liraya mal oluyor. Sahte bal satanlar arı emekçilerinin hakkını yiyor" dedi.
Balda dikkat edilmesi gerekenleri anlatan UÜ Veteriner Fakültesi Parazitoloji Anabilim Dalı Başkanı ve Arıcılık Geliştirme-Uygulama ve Araştırma Merkez Müdürü Prof. Dr. Levent Aydın, tüketicileri ucuza satılan sahte ballara karşı uyardı. Türkiye'nin bir bal ülkesi olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Aydın, gerçek balın sadece analizlerle anlaşılabildiğini belirtti. Çıplak gözle sahte balı anlamanın zor olduğunu ifade eden Prof. Dr. Aydın, "Sahte bal veya şekerden üretilmiş bala karşı üreteciler kadar tüketicilerde dikkatli olmalı. Sahte bal satanlar arı emekçilerinin hakkını yiyorlar. 10 liraya bal olmaz. Bir bal 10 lira ise ben bundan şüphelenirim. En ucuza üretilen ayçiçek balının bir kilosu üreticiye 15 liraya mal oluyor. Televizyonda ballarla ilgili reklamları görüyoruz. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı bunlara engel olmaya çalışıyor ama bazen de üzerine 'bal' yazıp, yanına 'şurubu' yazıyorlar. Dünyada böyle bir şey yok. Türkiye dünyanın en büyük bal üreticilerinden ve kaynaklarından birine sahip. Bu tür sahtekarlıklara ihtiyacı yok" dedi.
ZİRAİ İLAÇLAR BALIN İÇİNE DE GİRİYOR
Arı kovanlarının yol kenarlarına konulmasını da eleştiren Prof. Dr. Aydın, ağır metallerin bal mumu tarafından hemen emildiğine dikkat çekti. Zirai ilaçlamalar nedeniyle arı ölümlerinin arttığını söyleyen Prof. Dr. Levent Aydın, ilaçlamanın olduğu yerlerde erken uyarı sisteminin olması gerektiğini kaydetti. Arıların aldığı maddeleri kovana taşıdığının altını çizen Prof. Dr. Aydın, "Balcılıkta Türkiye'nin en büyük sıkıntılarından birisi zirai ilaçlama. Özellikle ayçiçeği, pamuk, zeytincilikte ilaçlamadan önce arıcıların mutlaka bilgilendirilmesi lazım. Zirai ilaçlar büyük arı kayıplarına, koloni çökmelerine neden olabilir. Ya da bu zehirli maddeler balın içinden insanlara da gidebilir. Bu zararlı maddeler kanser gibi bir çok hastalığın etkeni olabilir" diye konuştu.
"BALI ISITIRSANIZ BESLEYİCİ ÖZELLİKLERİ KAYBOLUR"
Prof. Dr. Aydın, organik bal üretimininde giderek arttığını belirterek, Türkiye'nin Avrupa'nın tüm bal ihtiyacını karşılamaya aday olması gerektiğini dile getirdi.
Bal ile ilgili yanlış bilinenleri de anlatan Prof. Dr. Levent Aydın şunları söyledi:
"Balın içine metal girmemeli. Tahta kaşıkla yenir ya da yenecek kadarı metalle tüketilir. Balın içene metal girdiğinde birçok özelliği bozuluyor. Bal buzdolabanı konmamalı, gölgede, yapay ışık olmayan yerde saklanmalı. Bal donduğunda hemen sıcak suyun içinde eritilir, kalorifer yanına konur. Aslında bu balın besleyici özelliklerini yok ediyor. Donmuş balı tüketmek daha da güzeldir. Türkiye'de yanlış bilinen bir şey de, bal şekerlendiğinde ya da donduğunda 'sahte' diyerek atılması. Balın çeşidine, hasadı yapıldığı zamana, rutubete, balın dinlendirip dinlendirilmemesine göre donma zamanı değişebilir."