Türkiye'de yıllardır bir arada göremediğimiz siyasi parti liderlerinin barış adası Kıbrıs'ta yan yana oturmaları ve törenlere katılmaları, milli duygularımızı ateşledi. 1974 yılında Türk Silahlı Kuvvetlerine bağlı askeri birlikler ve Türk Mücahit Teşkilatı mensuplarının katıldığı "Barış Harekatı" ile Kıbrıs'a özgürlük geldi.
O günlerde Ankara'da genç bir gazeteciydim. Bir hafta boyunca Başbakanlık önünde haber nöbeti tuttum. Sonraki dönemde Kıbrıs benim için adeta ikinci vatan oldu. "Mavi Vatan" ile Kıbrıs, hayatımda çok özel bir yer aldı.
Başbakan Bülent Ecevit döneminde zaferle sonuçlanan Kıbrıs Barış Harekatı sonrası, ABD'nin 5 Şubat 1975 tarihinde uyguladığı ağır silah ambargosu nedeniyle Türkiye çok sıkıntılı günler yaşadı. 13 Şubat günü Kıbrıs Türk Federe devletinin kuruluşu, Amerikan ambargosuna tahmin edemeyeceği kadar sert bir yanıt oldu.
AMERİKA'YA KAFA TUTTU
O tarihi günleri, bugün yeniden yaşar gibiyim. CHP-MSP koalisyon hükümeti 1975 yılının 25 Temmuz günü, ambargoyu kaldırmayan ABD'nin Türkiye'deki 21 askeri üs ve tesisini kapattı. Türkiye adeta Amerika'ya kafa tuttu, milliyetçilik bilinci en üst düzeye çıktı. Sayıları 5 bine ulaşan ABD'li asker ve siviller Türkiye'yi terk etmek zorunda kaldı. Uluslararası ilişkilerde bağımsız olmanın temel ilkesi sayılan "misliyle mukabele" ile karşılık verildi.
Türkiye Cumhuriyeti geleneksel politikasını uyguladı ve her türlü baskı tehdit ve ekonomik ambargoya karşın bağımsız olduğunu bir kez daha tüm dost ve düşmana bildirdi. Bu kararda, hükümet ortağı olan Bülent Ecevit, Necmettin Erbakan ile Kıbrıs'ta yıllarca bağımsızlık savaşı veren Fazıl Küçük ve Rauf Denktaş'ın siyasi liderliği ön plana çıktı. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bu kararı, ABD için çok ağır bir yenilgi oldu. ABD'nin sözünü dinlemeyen, kafa tutan, yaptırımlarına karşı çıkan o günkü hükümeti bir kez daha saygıyla anıyorum.
GEÇ OLSA DA ÖNEMLİ
Kıbrıs Barış Harekatı sonrası NATO'dan ayrılan Yunanistan'da işler iyi gitmedi. Komşu ülkeyi de kurtaran yine Türkiye oldu. 1980'de Yunanistan'ı yeniden NATO'ya kabul eden Türkiye, ardından Güney Kıbrıs'ın Avrupa Birliği'ne üyeliğine de itiraz etmedi. Sonraki yıllarda hem Yunanistan'ın NATO üyeliği, hem Güney Kıbrıs'a üyeliği bizim başımıza dert olan, sıkıntı yaratan durumlardı. Nasıl mı? Kıbrıs Rum kesimindekilerin kişi başı geliri Avrupa Birliği'nde 50 bin dolar. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde yaşayanlar için böyle bir ekonomik gelir durumu söz konusu hiçbir zaman olmadı.
50 yıl önce Rum radyolarının "Bekledim de gelmedin" şarkısı çaldığı Kıbrıs'ta bugün iki toplumlu barış havası egemen. Türkiye, Deniz Kuvvetleri için Mağusa'da bir tersane kuruyor. Akdeniz'de barış için bu çok geç kalmış bir karar olsa da artık gerçekleşiyor.
RUM ŞARKICIYA İLGİ
Peki, biz buralarda ne yapıyoruz? Çeşme Belediyesi geçenlerde Güney Kıbrıslı bir şarkıcı çağırmış. Kadın haddini aşmış ve Atatürk'e "Yunan katili" demiş. Sahneye Ata'mızın posteminin konulmasına karşı çıkmış. Ay yıldızlı Türk Bayrağı istememiş. Belediye Başkanı Lal Denizli sahneye çıkarak Rum şarkıcıya haddini bildirmiş.
Atatürk, yoktan bir ülke kurdu, demokrasiyi getirdi. Düşmanları denize döken, Yunan komutanı esir alan dünya lideri bir dahidir
2 Ağustos'ta bu kez Kuşadası Belediyesi aynı Yunan şarkıcıyı sahneye çıkaracak. Gözümüz üzerinde olacak. O kadının Çeşme'de yaptığı edepsizlikten sonra, Kuşadası'nın varsa bir anlaşması hemen iptal etmesi beklenirdi.
Dostluk, komşuluk diyerek aslında terbiyesizlik yapanlara yol veriliyor. Türk şarkıcılar bitti mi nedir bu Rum, Yunan şarkıcı hayranlığı?
KOMŞU AMA HASIM
O "hayranlık" yalnız Ege için geçerli değil. Bayram tatilinde Türkler, Yunanistan'a ve Ege'deki adalara akın ediyor, vize kuyruklarında bekliyor. Sonra dijital medyada yemek, deniz, sosyal yaşam fotoğrafları yayınlanıyor, oradaki ucuzluktan söz eden yazılar kaleme alınıyor, Türkiye'deki tesislerle kıyaslamalar yapılıyor. Bunlar en hafif deyişle ayıptır, görgüsüzlüktür, ülkeni kötülemektir.
Evet, Yunanistan'la komşu ülkeyiz, ama askeri olarak düşman olmasak bile "hasım"ız. Ege'deki adaları ve kayacıkları işgal ediyorlar, jetlerle it dalaşı yapıyorlar, sınırlarda olay çıkarıyorlar.
Ege ve Akdeniz'deki turistik tesislerin, lokanta ve kafelerin boş kalması, iflas noktasına gelmesinde bir ölçüde bizdeki Yunan hayranlığının etkisi de inkar edilemez. Unutmayalım ki Türk'e Türk'ten başka dost yoktur. TBMM'nin kabul ettiği metinle "Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Devleti" yazılarak, bağımsızlık ve egemenlik vurgulandı. Bir devletin oluşumu için 50 yıl uzun süre değildir. Selam olsun yavru vatan Kıbrıs'a.
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |