Memorial Antalya Hastanesi Kardiyoloji Bölümü’nden Uz. Dr. Hakan Hasdemir, kalp check up programlarının önemi hakkında bilgi verdi.
Uz. Dr. Hasdemir, kalp check up’ı ile hiç göğüs ağrısı bulunmayan, kalp hastalığına dair hiçbir şikâyeti olmayan kişilerin kalp hastalığına ne kadar yatkın oldukları, ne oranda ani ölüm riski taşıdıklarının ortaya çıkartıldığını belirterek, kalp check up’ı ile “Kişinin o anda mevcut bir kalp kapak problemi var mı? Kalp kası hastalığı var mı? Koroner arter hastalığı var mı? Ritm bozukluğu var mı?” gibi soruların yanıtlandığını söyledi.
Kalp check up’larında yapılan incelemeler
Kalp check up işleminin fiziki muayeneyle başladığını, bu muayenede kalpte üfürüm olup olmadığının kontrol edildiğini, röntgen çekilerek kalbin büyüklüğünün görüldüğünü söyleyen Uz. Dr. Hasdemir, yapılan diğer testleri; “EKG ile kalp kası kalınlaşması kriterleri gözlemlenir; kalpte elektrik dengesizliği olup olmadığı tespit edilir. Kan testleri ile kişinin şeker, kolesterol seviyeleri tespit edilir ve tansiyonu ölçülür. Ekokardiyografi ile kalp kapak hastalığı, kalp kası hastalığı olup olmadığı görülür. Efor testi ile sessiz iskemi saptanabilir. Test sonuçlarına göre anjiyo ya da elektrofizyolojik çalışma gibi daha ileri testlere başvurulabilir.” şeklinde açıkladı ve ekledi: “Bu testler sonucunda hastalık saptanırsa tedaviye hemen başlanır. Bu nedenle kalp check up’ları hayat kurtarır.”
Risk gruplarına göre kalp check up’ı yaptırma sıklığı belirleniyor
Uz. Dr. Hasdemir, genç yaşlarda ani ölümlerin artmasına bağlı olarak kalp check up’ı yaptıran kişi sayısının son yıllarda arttığını belirterek “Check up yaptırma sıklığı kişinin hangi risk grubunda olduğuna bağlı olarak belirlenir. 45 yaş üzerinde, tansiyon ve diyabet hastası olan bir kişi yılda bir defa check-up yaptırmalıdır. Aynı yaş grubu için bu rakam, örneğin, risk faktörü bulunmayan, sigara içmeyen kişiler için 3 yıla çıkabilir.” diye konuştu.