20 yıl önce Konya Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi son sınıfında tek dersi kalan, harç parasını yatıramadığı için okuldan atılan Puluç, 2003 yılında Bayındır ve İskan Bakanlığı’ndan emekli oldu. 2008 yılında çıkan aftan yararlanarak üniversiteye dönen ve 2009'da mezun olan Puluç, bu yılın başında stajını tamamlayıp avukatlık ruhsatını aldı. Kendi hukuk bürosunu açarak göreve başlayan avukat Puluç, Antalya Barosu’nun atadığı davalarda 3 duruşmaya çıktı.
Mesleğini severek yaptığını belirten Hasan Puluç, adliye binasında güvenlik görevlisinden hakimine kadar herkesin kendisine yardımcı olmak istediğini söyledi. Görmemenin getirdiği birtakım zorluklara rağmen mesleğini en iyi şekilde yapmak için mücadele veren Puluç, dava dosyalarını bilgisayar ortamında dinleyerek takip ettiğini kaydetti.
Adliye binasında kabartma çıktı veren yazıcı olmamasından dolayı sıkıntı yaşadığını belirten Puluç, oda kapılarının üzerindeki levhaların kabartma yazılı olmamasının da sıkıntısını yaşadığını dile getirdi. Avukat Puluç, "Bir avukatın zamanının büyük bir çoğunluğunu geçirdiği yer olan adliye binasında odaları bulmakta güçlük çekiyorum. Odaların üzerinde kabartmalı yazı olmuş olsa rahat bir şekilde hareket edebileceğim. Bir gün sigara odasına diye girdiğim odanın hakim odası olduğunu duydum. Bazen görme engelli olduğumu anlamadıklarında ise cahil insan durumunu düşüyorum. Adliye binasında bir avukat olarak cahil muamelesi görmek, gözlerimin görmemesinden daha büyük üzüntü veriyor. Cahil değilim, görmeyen avukatım" diye konuştu.
Görme engelli olmasından dolayı henüz Antalya Barosu’nun atamaları dışında herhangi bir dava alamadığını belirten Puluç, bir defasında boşanma davası için gelenlerin görmediği için vazgeçtiğini söyledi. Pes etmeyeceğini belirten Puluç, "Bu adam iyi bir avukatmış' dedirtmek istiyorum. Bu konuda kendime güveniyor ve inanıyorum. Tek isteğim görme engelli de olsam Antalya Barosu’na bağlı bir avukat olduğumun unutulmaması. Adliyede 3 görme engelli avukatız. Tek sıkıntımız kabartma yazı" dedi.