Muhittin Böcek’in Antalya Büyükşehir Belediyesi’ni kazanmasından sonra belediye şirketi EKDAĞ’ın başına İyi Partili Korkuteli eski Belediye Başkanı Hasan Gökçe getirildi. Sık sık ekibiyle birlikte Amerika ve yurtdışına gitmesi medyaya konu olan Gökçe, yeme içmede sadece Antalya ve Türkiye’nin değil dünya markası haline gelen 7 Mehmet Restoran’a, kaçak işletme muamelesi yaparak tahliye etmenin yolunu açtı.
Adı 1940 yılından bu yana Antalya ile anılan 7 Mehmet, Atatürk Kültür Parkı’ndaki yerine Hasan Subaşı’nın belediye başkanlığı döneminde taşınmıştı.
1996 yılında restoran, inşaat ruhsatları ve turizm belgesi alan 7 Mehmet Restoran, belediye ile sözleşmesini 2027 artı 10 yıl üzerinden yapmıştı. Kira sözleşmesinin bitmesine 14 yılı olan 7 Mehmet’in yönetimi, baba Hakkı Akdağ’ın vefatının ardından oğlu Mehmet Akdağ’a geçmişti.
“BU BİR OPERASYON”
EKDAĞ tarafından kaçak yerleri olduğu ileri sürülen restoranda herhangi bir kaçak olmadığı belirtilirken, aynı yöntemle Antalya’da belediyenin kiraya verdiği çok sayıda kupon işletmeye de ‘Tahliye’ evrakları gönderilmeye başlandığı öğrenildi.
Düden, Lara ve Evlendirme Dairesi’nin yakındaki işletmelere de EKDAĞ tarafından resmi evraklar gönderilmeye başlandı. Bunların dışında 2 işletmenin boşaltıldığı ve yeniden başka kişilere kiraya verilecekleri iddia edildi.
İşletmesi kapatılan bir işletme sahibi, “Bu bir operasyondur. Kibarca resmi evraklarla çöktüler. Sanıyorum bizim işletmeyi de tanıdıkları birilerine vereceklermiş” iddiasında bulundu.
Bu arada Gün Haber’in edindiği bilgiye göre, 7 Mehmet’in bulunduğu alanın mülkiyetinin yüzde 48’i Milli Emlak’a, yüzde 52’si ise bu arazide hak iddia eden Arap Süleyman’ın varislerine ait bulunuyor.
7 MEHMET BİR DÜNYA MARKASI
7 Mehmet’in hikayesi restoranın resmi sitesinde şöyle anlatılıyor:
“Mesleğinde titiz, bir o kadar da disiplinli kişiliği olan Usta Hacı Hasan’ı bir gün misafir yemeğinde çıkan bir saç çılgına çevirir. Duruma çok sinirlenen usta, tüm elemanları hizaya çeker ve cezayı keser. Ertesi gün tüm çalışanlar, saçları ustura ile kazınmış halde lokantaya gelir. Bu cezadan nasibini ve dersini alan Mehmet’in saçları kesilince küçük yaşlarda geçirdiği trafik kazasında kalan “V” harfi ortaya çıkar. Eski Türkçe’de yedi anlamına gelen bu işaret ustanın dikkatini çeker ve ona isminin önünden bir daha silinmeyecek olan “7 Mehmet” lakabını takar. Böylece 7 Mehmet serüveni başlar.
Belediye İş Hanı’nda küçük bir çorbacı olarak kendi iş yerini açan Mehmet,ilk gün taktik olarak çarşı esnafına askı ile çorba servisi yapar. İkinci gün bu servisi kaldırır ve dükkanda müşterileri beklemeye başlar.Taktiği tutmuş ve tereyağlı çorbanın tadını alan esnaf küçücük dükkanın önünde kuyruk olur. Dört sandalye bir masa ve üç beş servis takımından oluşan bu küçük dükkanda 7 Mehmet’in çorbalarının dumanı 1940’lı yıllarda tütmeye başlar.
7 Mehmet restoranı 3. nesil temsilcisi, şef Mehmet Akdağ, atadan kalma teknikleri, zanaati, yeni tekniklerle harmanlayarak Akdeniz’in yerel lezzetlerini ve geleneksel Türk mutfağını yeniden yorumluyor. Kült statüsündeki reçeteleriyle, şaşırtıcı tat katmanları; aroma, doku ve renkle dengelenen lezzet kombinasyonlarını tabaklara yansıtıyor. Şef Mehmet Akdağ’ın yerel üreticilerle olan yakın ilişkisi, iş birliği ve mutfaktaki yaratıcı dehası sayesinde yiyecek israfı olmuyor. Sürdürülebilirliği, yerel üreticiyi ve karbon ayak izlerini azaltarak doğayı destekliyor. “Yemekler insanları değil, insanlar yemekleri beklemeli”
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |