Bu seçimi diğerlerinden ayıran en önemli fark, Türkiye’de şimdiye kadar tanık olunmamış “başkaldırı”nın simgesi haline gelen “Gezi Parkı protestoları”nın ardından yapılacak olması. Gezi sürecindeki “özgürlük” taleplerine kulak veren, milletvekilleriyle, parti yöneticileriyle “Gezi gençliğini” anlamaya çalışan CHP, yerel seçim stratejisini de bu “Gezi ruhu” üzerine oturtmaya hazırlanıyor. CHP’nin seçim kampanyasının “ana planlayıcısı” konumunda olan yerel yönetimlerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın, partisinin seçim hazırlıkları, stratejisi, aday kulislerini Cumhuriyet’e anlattı:
- Yerel seçim için neler yapıyorsunuz?
- 23 Mayıs 2012 tarihinde yerel seçim strateji belgemizi açıklayan tek partiyiz. Orada 23 aylık bir periyotta yerel seçimlere yönelik ne zaman ne yapacağımızı örgütün ve kamuoyunun bilgisine sunduk. El yordamıyla hiçbir iş yapmıyoruz. 2011 sonbaharından itibaren anketler yaparak, sorgulayarak yerel politikalarımızı yönlendiriyoruz. Aday olmak isteyen örgüt yöneticilerimiz 15 Temmuz’a kadar istifa ettiler. 31 Temmuz’a kadar tüm Türkiye’de aday adaylığı başvurularını alıyoruz. Bunlar başka hiçbir siyasi partinin yapmadığı işlerdir. 1 Ağustos 2013 tarihinde elimizde resmi aday adayı başvurularının tamamı olacak. Üye bazında eğilim yoklamalarıyla, anketlerle, örgütün ve halkın onayladığı ve desteklediği adaylarımızı bulacağız ve seçeceğiz. CHP’nin, 30 Mart 2014’teki yerel seçimlerde AKP iktidarının gidişini işaret eden bir yerel seçim başarısı alması, önümüzdeki 9 ayın gündemidir.
‘Müzik değişirse dans da değişir’
- Gezi süreci, seçim kampanyanıza yansıyacak mı? CHP buradan nasıl strateji çıkaracak?
- “Müzik değişirse dans da değişir” diyoruz. Türkiye’de eski bildikleri hareket ve söylemlerle devam edenlerin, zaman içinde eriyip tasfiye olacağı yeni ve güzel bir döneme giriyoruz. Gezi direnişçilerinin bu müziğin değişmesinde çok büyük katkıları oldu. Recep Tayyip Erdoğan’a yıllardır “diktatör” diyen CHP, içeride ve dışarıda bunun somut örnekleriyle daha çok anlaşılır hale geldi. Yerel demokrasi, eşitlik, özgürlük, kardeşlik, adalet, dayanışma, gençlik, ilericilik, teknoloji, aşk, devrim... Bunların hepsi, CHP’nin ve onun kadrolarının ısrarla söyledikleriydi.
Alanlarda bunun gençler ve özgür yurttaşlar tarafından çok ustaca ve siyasetin en güzel aracı olan “mizah”la birlikte dile getirilişine tanık oluyoruz. Müziğin değişiminde katkısı olan CHP, yeni müziğe göre dans etme yeteneği en yüksek olan siyasal partidir. Yenilenmiş yerel yönetimler programımız, buna uygun şekilde biçimlenen kadrolarımızla müziği ve dansı keşfetmeye devam edeceğiz.
‘Zamanın ruhu’
- Resmi seçim kampanyanız ne zaman başlayacak ve kampanyanızın ana teması ne olacak?
- Eylül başında kamuoyuyla paylaşacağız. Güleryüzlü, halkçı ve kucaklayıcı bir yeni kampanya. 2004 ve 2009’a benzemeyen ama CHP ilkeleriyle barışık ve onun üzerine “zamanın ruhunu” koyabilmiş bir kampanya. İpucunu “müzik değişirse dans da değişir” diye verdim aslında.
‘Ayak takımının gücünü gösterelim’
- Bu kadrolarda “yeni” kimleri göreceğiz? Kadınlara, gençlere adaylık için bir “pozitif ayrımcılık” uygulanacak mı?
- Kadınlardan ve gençlerden aday adaylığı başvurularında ücret alınmaması, sürekli mali sıkıntı çeken CHP açısından bir önemli gösterge olarak değerlendirilmelidir. Biz dönemin dinamikleri olan gençleri ve kadınları ana gemiye çağırıyoruz. Aydınlarımızı, sanatçılarımızı, ötekileştirildiğini, hor görüldüğünü algılayan tüm yurttaşlarımızı, hep beraber olmak ve ötekinin gücünü, “ayak takımı’nın gücünü, göstermesi gerekenlere göstermeleri için CHP’ye davet ediyoruz.
- Alabora adayınız olcak mı?
- Mehmet Ali Alabora, Başbakan’ın genç bir sanatçıyı doğrudan hedef göstermesi ile simgeleşmiştir. Biz Alabora dahil, özgür sanatçı kimliğinden ve aydın tutumundan taviz vermeyen, tüm arkadaşlarımızı siyasette daha etkin olmaya davet ederiyoruz. Alabora’nın şahsında, tüm arkadaşlarımızı doğrudan ya da dolaylı, bu özgürlük ve demokrasi mücadelesinde birlikte olmaya çağırıyoruz.
- Seçimlerde “İstanbul’u alan iktidarı da alır” yorumları yapılıyor. Birçok isim konuşuluyor; Mustafa Sarıgül, Muharrem İnce, Şafak Pavey, Can Ataklı... En yakın isim hangisi?
- Şu anda aday adaylığı sürecindeyiz. Benim bir isim telaffuz etmem, birini adaylaştırmam konusunda adil olmadığım anlamına gelir. İstanbul’da hem büyükşehir hem de ilçeler düzeyinde kamuyouna yansıyanların dışında, kamuoyuna yansımayan da çok sayıda aday adayı var. Aslında bu zenginliğimizi ve potansiyelimiz gösteriliyor. Ama İstanbul eylül ayından itibaren hem büyükşehir hem ilçeler düzeyinde şekillenmeye başlar. Türkiye’de 1396 noktada yarışa gireceğiz. Eylülden başlayarak ocak ayına kadar CHP, adaylarını olgunlaştıracaktır.
‘Biz yurttaşla ittifak yaparız’
- CHP, MHP ile yerel seçim ittifakı yapacak mı?
- Taraf gazetesinin “hayal mahsulünden” söz ediyorsunuz. O haber değildi, hayal mahsulü bir yazı idi. Siyaset mühendisliği ile seçim kazanılamaz. Sizin yukarıda yaptığınız ittifaklar aşağıda sonuç vermez. CHP’nin ittifak yapabileceği tek aktör yurttaştır. Biz doğru bir program kurarak, yurttaşla ittifak yapma derdindeyiz. Seçmenin bir “en iyi seçeneği” var, bir de karşısında “en kötü seçenek” var. En iyiyi “kazanabilir” görüyorsa, zaten oyunu ona veriyor, ama bunu göremeyince, en kötüye karşı kazanabileceğini düşündüğü “ikinci en iyi seçeneğe” yöneliyor.Bizim burada yapacağımız şudur, “en iddialı” parti olarak seçime girmek ve en iyi birinci ve ikinci seçeneklerin CHP’de birleşmesini sağlamak.
- CHP dışından, hatta merkez sağdan bazı isimlerin aday gösterileceği kulislerde konuşuluyor.
- CHP kendi içinde çeşitliliği, zenginliği yaşatan bir parti. Halkın öncelikleri konusunda duyarlı olan bütün kesimlerle birlikte çalışırız, çalışıyoruz. Ancak kimse şunu öngörmesin: “Ben bir yerden oy almak istiyorum. Onun temsilcisini buraya transfer ederim ve o oyu alırım.” Bu doğru düşünce değildir. Pratik de bunun böyle olmadığını göstermiştir. Zorlama transferler üzerinden bir başarı beklentisi içinde değiliz.
AKP’ye oy verenlerin yarısı bize yönelebilir
- AKP’nin ‘yarısı’ nereye yönelecek? Anketler CHP’ye ‘yerel iktidar’ vaat ediyor mu?
- “Bugün genel seçim ya da yerel seçim olsa...” soruları üzerinden anketleri sürekli yapıyoruz. Hem yerel, hem de genelde önemli bir ilerlemenin içindeyiz. Zaten CHP geleneksel olarak, yerel seçimlerde genel seçimlerden 4-5 puan daha fazla oy alıyor. Bugün itibarıyla genelde oyunu artıran CHP’nin yereldeki dikkatli bir çalışmayla tahmin edilenin çok üzerinde bir yerel seçim başarısı edineceğinden kuşkum yok. AKP’nin “milli görüş” geleneğinden gelen çekirdek oyu dışında, çeşitli nedenlerle AKP’ye oy veren kitlenin, Gezi olayları, Suriye politikası ve ekonomik gelişmeler çerçevesinde bir şeyi gördüğünü not etmek doğru olur. Dolayısıyla daha iyi bir Türkiye’de yaşamak için geçmişte AKP’ye oy verenlerin, bunun artık bu AKP ile mümkün olmadığını görüyorlar. AKP’ye oy verenler Türkiye’deki seçmenin yüzde 50’si değil, yüzde 43’üdür. Onun yarısının AKP’nin temsil ettiği dünya görüşü nedeniyle değil, başka saiklerle oy verdiğini ortaya koyan araştırmalar var.
İşte bu bu “yarı”nın artık AKP’yi iyi yönetir noktada görmediğini biliyoruz. O nedenle AKP seçmeninin yüzde 20’sinin başka partilere yöneleceğini düşünüyoruz. Bu insanların oy verme saiki “ülkeyi iyi yönetmekse”, bunun önemli bir bölümünün CHP’ye yöneleceğini söyleyebiliriz.
AYŞE SAYIN / Cumhuriyet
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım. |