CHP Genel Başkan Yardımcısı Çetin Osman Budak, AKP Genel Başkanı Erdoğan'ın, CHP Genel Başkanı'nın “OHAL” eleştirilerini çarpıtarak turizmle ilişkilendirmesine tepki göstererek, “AKP Genel Başkanı Erdoğan, ‘kumpas’ davalarındaki savcılık günlerine geri dönmüş görünüyor. Erdoğan’ın iftiraları ve suç uydurma çabaları, hukuk güvenliğinin olmadığının kanıtıdır. Hukuk ve demokrasinin olmadığı yerde can ve mal güvenliği de yoktur” dedi.
AKP Genel Başkanı Erdoğan'ın, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun OHAL ile ilgili eleştirilerini gündemi değiştirme amaçlı olarak çarpıttığını ve hedef gösterdiğini kaydeden Budak, “AKP Genel Başkanı Erdoğan, Genel Başkanımızı, OHAL ile ilgili eleştirilerini çarpıtarak, ihanet söylemleri üzerinden hedef gösteriyor, düşmanlaştırıyor. Kutuplaştırarak, düşmanlaştırarak, OHAL keyfiliğini sürdürmenin yollarını arıyor. Bunu yaparken de iftira atıyor, suç uyduruyor. AKP Genel Başkanı Erdoğan ‘kumpas’ davalarındaki savcılık günlerine geri dönmüş görünüyor. Kendisinin atadığı hakim ve savcıları yönlendirme gayretinde. AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın bu konuşması bile Türkiye’de adalet sisteminin, hukuk güvenliğinin geldiği nokta açısından ibretliktir. Eğer bir ülkede hukuk güvenliği ve demokrasi yoksa, orada can ve mal güvenliği de olmaz. Bugün Türkiye’de kimse kendini güvende ve huzurlu hissetmiyor. Sırça köşklerde oturanlar, yandaşlar memnun olabilir ama sokaktaki büyük çoğunluk kaygılı” dedi.
GÜNEŞ BALÇIKLA SIVANMAZ
AKP'nin bir turizm politikası olmadığını, 15 yıl boyunca da turizmi uzaktan seyrettiğini kaydeden Budak, AKP’nin yanlışlarının faturasını millete yüklediğini söyledi. Budak, “Turizmde 'geliyorum' diyen kriz gelmiş ve Türk turizmine ağır bir darbe vurmuştur. 2015 yılının başından beri uyarıyoruz, turizm bakanlarına raporlar hazırlayıp teslim ettim. Ama hiçbir adım atılmadı, büyük bir çöküntü ortaya çıktı. Cari açık rekor kırarken, turizm sektörü sadece bir yılda 12 milyar dolar düzeyinde gelir kaybı yaşadı. Zaten 6 ay çalışabilen 300 bini aşkın turizm emekçisi hiç iş bulamadı. Bu tablonun tek sorumlusu AKP hükümetleri ve AKP Genel Başkanı'dır. Turizm Bakanı, 'rehavetin pahalıya mal olabileceğini gördük' diyerek sorumluluklarını itiraf etti. AKP Genel Başkanı Erdoğan, başkalarını suçlayacağına öncelikle, sadece 1 yılda 12 milyar dolar kayba neden olan bu rehavetin hesabını vermesi gerekiyor. Türk turizmi büyük bir afet yaşadı. Ve bu afetin tek sorumlusu olan iktidar sahipleri, suçlarını örtebilmek için iftira kampanyaları yürütüyor. Ama güneş balçıkla sıvanmaz” diye konuştu.
EKMEĞİ ÇALINAN TURİZM EMEKÇİSİ
Turizmin barış ve huzur sektörü olduğunu, bunlar için de demokrasi ve hukuk güvenliğinin gerektiğini kaydeden Budak, şunları söyledi:
“Turizm açısından büyük önem taşıyan Türkiye’nin imajı yerle bir edilmiştir. Bunun tek sorumlusu AKP Genel Başkanı ve politikalarıdır. AKP Genel Başkanı çıkmış kürsüden 'turizmcinin ekmeğine kan doğrayanlar' diye konuşuyor. Siyasi eleştiriyi 'kanla' yanıtlamaya kalkan bir zihniyetle, turizm birlikte yürümez. Öncelikle AKP Genel Başkanı'nın öfke yüklü, şiddet yüklü dilinin turizme en büyük zararı verdiğini anlaması gerekiyor. Bırakın ekmeğe bir şey doğranmasını, bu kavga dili nedeniyle binlerce turizm emekçisi evine ekmek götüremiyor. Turizm emekçilerini işsiz bırakan, turizmcinin ekmeğini çalan, esnafa kepenk kapattıran AKP'nin kavga dilidir. Milletimiz ve Antalya halkı bu tabloyu çok iyi okuyor ve günü geldiğinde de bunun hesabını soracaktır. Hukuk ve demokrasi olmadan 611 dolarlık gelir düzeyinden çıkış olmaz.”