“Sn. Cumhurbaşkanım ......
Öncelikle bugün zat-Ali'nizi Antalya'da ağırlıyor olmanın mutluluğu içerisinde saygılarımı arz ediyorum tüm dava arkadaşlarımızla birlikte sizi selamlamanın onurunu yaşıyorum. Şerefler verdiniz. 15 yıllık bu kutlu harekete gönül vermiş kendisinden üstün tütmüş yol arkadaşlarımız cümleten hoşgeldiniz.
Millet olarak, devlet olarak ve Ak kadrolar olarak büyük bir imtihanın içinden geçiyoruz; istiklalimizi, istikbalimizi ve birliğimizi tehdit eden şer ve belaları defetme mücadelesi veriyoruz. Bütün vatan evlatları olarak bu mücadelemiz Sayın Cumhurbaşkanımız sizin liderliğinizde devam ediyor.
Yine şehitler verdik. Hukuken ve dinen mükellef çağında bile olmayan ama vatan sevgisi ve mücadele azminin eksiksiz olduğunu gösteren Eren BÜLBÜL kardeşimize ve diğer şehitlerimize Allahtan rahmet, ailesini sabırlar diliyorum. Milletimizin başı sağ olsun.
Sn. Cumhurbaşkanım Türkiye'de bizlere dava adamlığının ne olduğunu devlet görevinin makam elde ederek halkı unutmak değil, halkın hizmetkarı olarak çalışarak makamları büyütmek olduğunun en güzel örneklerini sergilediniz.
O yüzden şunu çok iyi biliyoruz ki makamlar insanı büyütmemeli, makamları insanlar tevazuları ve gayretleri eserleri tabii ki diklenmeden dik duruşları ile büyütmelidir. Hz. Mevlana'nın şu sözlerini hiç aklımızdan çıkarmamız lazım. Cömertlikte akarsu gibi ol, şefkatte güneş gibi ol, öfkede ölü gibi ol, tevazuda toprak gibi ol, müsamahada deniz gibi ol. Ya olduğun gibi görün ya da göründüğün gibi ol.
Partimizin mahalle temsilcileri, delegeleri, ilçe ve il teşkilatımız, milletvekillerimiz ve Dışişleri Bakanımız Sn. Mevlüt Çavuşoğlu beyle birlikte Antalya'mız için ve AK sevda için hizmet ettik.
16 senelik Ak sevda yolculuğu her geçen gün büyüyen bir ivmeyle gönüller yapmak amacıyla yoluna devam ediyorsa bu zat-ı Alinizin büyük liderliği sayesinde ve tabii ki buna ayak uydurabilen büyüklerimiz ve dava arkadaşlarımızın sayesindedir. Bu yola çıkıyorken önce nefer olmayı kafaya koymuş ve bismillah demiştim. Hala aynı noktadayım. Talimatlarınızla Siyaset Akademisi programlarında bir gün bana bekçilik görevi bile düşerse şapkayı takar, kollarımı sıvar onun da en iyisini yapmaya çalışırım dediğimde belki birçokları inanmamıştı.
Ancak 2010 referandumunda ne belediye başkanı ne milletvekili olmadığım bir süreçte Konyaaltı teşkilatımız 1201 sayılı sandık görevlisi olarak bana sorumluluk verdiğinde "Şeref'le" diyerek tereddütsüz göreve koştum. Şahitleri bugün bu salonda aramızda. Partimizin başarısı için, sizin bize örnek olduğunuz siyasetin makam için değil dava adamlığı için yapılması gerekliliğini arkadaşlarımıza bir kez daha hatırlatmak için bunları ifade ediyorum. Artık Ak Parti olarak hedefimiz seçim kazanmak değil, en az yüzde 51'le seçimleri tamamlamaktır.
Bu yüzden bundan sonra dava neferi olmaya birlik ve beraberliğe gönüller yapmaya her zamandan daha çok ihtiyaç vardır. Bu davaya nefer olan herkes nefsiyle mücadelesini yapmalı ve nefsinin bencilliğini yenmeyi başarmış olmalıdır. Kısır çekişmelere, fitneye, fesat ve tefrikaya artık tahammülümüz yoktur. Enaniyet, asla defterimizde yoktur. Bu yüzden Cenab-ı Hak Bakara suresinde fitne adam öldürmekten daha kötüdür diye buyuruyor.
O yüzden 2019-2023 hedeflerimiz için birlik beraberliğe her zamandan daha çok ihtiyacımız var. Kişisel hesaplarına kimse bu davayı hamal edemez. Zira Ak Parti'nin başarısı Türkiye'nin dolayısıyla. Alemi İslam ve tüm mazlumların başarısıdır. Bunu dost iyi düşmansa çok daha iyi biliyor. Zaten bunu iyi bilen Türkiye karşıtları Ak Parti'nin Sn. Cumhurbaşkanımızın başarılı olmaması için her türlü tezgah, iftira, kumpaslarla yolumuzu kesmeye çalışıyorlar. Ama bilmedikleri ya da anlayamadıkları bir şey var. Mutlak ki Allah'ın da bir hesabı var.
Sn. Cumhurbaşkanım
Antalya'ya çağ atlatan eserlerimizdeki destekleriniz için size ne kadar teşekkür etsek azdır. İçerisinde bulunduğumuz Expo alanından hemen önündeki raylı sisteme, kavşak projelerimizden kentsel dönüşüm projelerimize hepsinde bizzat imzanız var. Bir gece yarısı ilk dönem belediye başkanlığımda. Raylı sistem projesinin hızlanması için verdiğiniz talimatları, yine 3 sene önce gece bir buçukta Galler'den NATO zirvesinden döndüğünüzde ‘Ne olacak Belek, Manavgat, Kumköy arıtmaları?’ diye sorduğunuzu takip ettiğinizi nasıl unuturum. Bu arada yeri gelmişken söyleyeyim.
Hamdolsun bu projelerin hepsi talimatlarınız doğrultusunda tamamlandı Sn. Cumhurbaşkanım. Tarihimizde görülmemiş destekler, ne saymakla biter ne de hakkı ödenebilir? Biz memleket sevdasını, kararlı olmayı, eser vermeyi, millet aşkını böyle öğrendik. Antalya'da üç yılda 1650 km sathi kaplama 450 kilometre sıcak asfalt yol, yüzde 30’dan yüzde 90’a çıkan kanalizasyon, 56816 kişiye hizmet veren 25 ASMEK, 24872 kişiye sosyal hizmet, 10 bin kişiye sosyal kart,144695 kişiye spor merkezlerimizde spor imkanı, 3 yıl içinde 19 ilçeye ve 911 köye hizmet götürdük.
Gündoğmuş'ta dağın başındaki yaşlı amcamıza her gün ekmek götürüyoruz, kadınlar plajında hayatında ilk defa deniz kenarına gelen kadın kardeşlerimiz oldu, engelli plajında ilk defa denize giren engelli gençlerimiz var. 2004’te Antalya'da altyapı hamlesi yaptık, bu dönem sosyal hizmet, engelsiz şehir ve kültür hizmetlerinde büyük projeler başlattık.
Antalya'nın tarihi mahallerini tek tek yeniden ayağa kaldırıyoruz. Kepez Santral’de bizzat imzanızla örnek bir kentsel dönüşüm başladı. 10764 ağacı numaralandırdık, sahiplerinin isimlerini yazdık, ağaçları emanete aldık.
Evler bitince herkesin ağacını evinin önüne tekrar dikeceğiz. İnşallah yakında çöpten elektrik üreten ve para kazanan bir şehir olacağız. Biz bunların reklamını yapmıyoruz, halık bilir diye inanıyoruz. Çünkü bu çalışma aşkını ve disiplinini sayın cumhurbaşkanımızdan öğrendik. Bu eserler hep kendilerinin ve sizlerin desteğiyle oldu.
Hemşehrilerimin rızasını almak için çevre halkını rahatsızlık edebilecek projelerde halk oylaması yaptık. Muhaliflerimiz artık söyleyecek söz bulamıyor. ‘Eski stat yerine AVM yapacak’ dediler, biz kent müzesi ve halka açık park yapıyoruz.
Halk oylamasında hayır çıktığı için bir otopark projesini iptal ettik. Bir başka yeraltı projesini alıp iftiraya başvurdular. Muhalefetin engellerine alıştık, normaldir. Biz halkın fikrine ve desteğine bakarız. Ayrıca Antalya halkının beklentilerini ve hassasiyetlerini anlamalıyız. Her bölge ve şehrin farklı hassasiyetleri ve tarzı vardır. Aynı siyasi anlayışın tarzı bile şehirden şehire değişiktir. Ayrıca böyle bir dönemde rehavete kapılma ve içimizde fitne ve fesada izin verme hatasına düşemeyiz. Benlik davasına kapılamayız. Son zamanlarda Antalya'nın bazı projeleri yeniden engellenmeye çalışılmaktadır.
Bu projeler Menderes Türel'in projeleri değil. Antalya'nın iş, aş, turizm, ticaret projeleridir.
Bizim Antalya'nın geleceğine eser bırakmaktan başka hiç bir derdimiz, tasamız olamaz. Allah’a binlerce defa hamdolsun, Cenab-ı hakkın lütfu, sizin desteğinizle makamlara geldik ve memleketimize hizmet ettik. Geçmişte nasıl bir avuç genç insan olarak Antalya'nın her meselesini kendimize dert edip her sahada gayret ettiysek, bundan sonra da ölene kadar Antalya ve Türkiye sevdamızın peşinde koşacağız. Bu sevda bizim ruhumuza, kanımıza işlemiş.
35 yıldır hayatımız aktif şekilde Antalya'dır. Hep bir dünya şehri Antalya hayallerinin peşinde koştuk. Bu kutlu topluluk Antalya da yaptığı eserlerle gurur duymalıdır. Henüz yolumuzu tamamlamadık, inşallah 2 seneye kalmadan önemli projelerimizin bazıları da hayata geçecektir. Şahsım ve Antalya halkı adına sayın Cumhurbaşkanımıza şükranlarımı arz ediyorum.
Bu gün burada fazla söze gerek yok. Durmayacağız, yorulmayacağız, çok çalışacağız, daha çok koşacağız. 2019 depar dönemidir. Depara kalkacağız. Birlik beraberliğimize, hakkaniyetimize halel getirmeyeceğiz.
Bizi dışarıdan yıkamayacaklarını bilenler aramıza nifak tohumları sokmaya çalışacaklar. Onlara fırsat vermeyeceğiz. 2009'da bazı acı tecrübeleri yaşayarak damdan düşen birisi olarak bunları söylüyorum. Bu büyük davanın mensupları olarak önce Allah rızası, sonra millet rızasını düşünerek yaşayacağız. Allah birlik beraberliğimizi bozmasın, daim eylesin. Allah memleketimizin ve memleket sevdalısı neferlerinin düşmanlarına fırsat vermesin. Allah bu memleket için gayretle hizmet edenleri muvaffak kılsın.
Son olarak Sn. Cumhurbaşkanımızın her zaman tekrarladığı sözler ile noktalıyorum. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız.
Sağolun, varolun, Allah'a emanet olun.”