Dr. Polat, kronik migren kimi zaman tek kimi zaman da iki taraflı olabildiğini, migrene bazen bulantı ve kusmanın eşlik ettiğini, hastanın ışık, ses, hareket ve kokuya duyarlı olduğunu anlattı.
Polat, kronik migrene yönelik uygulanan antidepresan ve sara ilaçları ile ağrı kesici ve akupunktur tedavilerinin yeterli sonuç vermediğin ede işaret etti.
Hastaların sürekli ve aşırı miktarda ağrı kesici kullanmanın risklerinin yanı sıra ağrıyla yaşamanın yarattığı olumsuz psikolojik durumla da karşı karşıya kaldıklarına değinen Polat, bilimsel veriler ve çalışmalar ışığında, botoksun kronik migrenin koruyucu tedavisinde yeni bir umut olarak ortaya çıktığını söyledi. Nilgün Polat, kronik migrende botoks uygulamasının, doğru tanıyla bu konuda deneyimli nöroloji uzmanları tarafından yapılması gerektiğini vurguladı.
Polat, kronik migren üzerine yapılan uluslararası bilimsel çalışma sonucunda botoksun, kronik migrene yönelik olarak koruyucu tedavi seçeneği olarak onaylandığına dikkati çekerek, uzun yıllardır beyin felci, bazı hareket bozuklukları, inme (felç) sonrasında görülen kasılmalar gibi çeşitli nörolojik hastalıklarda kullanılan botoksun, Türkiye'de 2011'in temmuz ayından itibaren kronik migren koruyucu tedavisinde kullanılmak üzere onay aldığını bildirdi.
Polat, kronik migren hastalarında botoks uygulamasının, hastanın başında alın, her iki şakak arkası bölgeler, boyun ve ense bölgeleri olmak üzere 31 noktaya enjeksiyon şeklinde yapıldığını, tedavinin hastanın durumuna göre 6 ay sonra tekrarlanabildiğini açıkladı. Nilgün Polat, botoks tedavisi alan hastaların yaklaşık yüzde 70'inde ağrılarda belirgin azalma ve tamamen kaybolma şeklinde ağrı kesici alma oranında ciddi oranda azalma gözlendiğini belirtti.
Nilgün Polat, şöyle devam etti: "Botoks tedavisi alan hastalarda, yaşam kalitesi skorlarında başlangıç seviyesine göre önemli iyileşmeler gözlenmiş, bu sonuç hastaların işlevlerinde, canlılığında, psikolojik baskıda ve genel yaşam kalitesinde önemli bir gelişme kaydedildiğini ortaya koymuştur."
ANTALYA, (DHA)