‘Borçlanarak kulüp yönetmek çağın işi değil’

Türkiye Spor Yazarları Derneği'nin (TSYD) eğitim semineri, Antalya Belek Gloria Golf Resort'ta başladı. TSYD 50. Yıl Sporun Zirvesi konulu seminerin açılışında konuşan Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) 1'inci Başkan vekili Ufuk Özerten, 24 saat çalışan bir kurum olduklarını belirtti. "Futbol, yaşayan bir bebek gibi. Sorun nerede çıkıyor ne zaman çıkıyor, ne zaman çıkacak belli değil" derken federasyonun sıkıntılı bir sürecin ardından göreve geldiğine dikkati çeken Ufuk Özerten, şöyle devam etti:

"Bu süreç zarfında bir takım kararlar aldık. Spekülasyonlar yapıldı. Şuna inanız ki, Hz. Ömer'i mezarından çıkartıp, sabah namazında kalkan Hz. Ömer, öğle namazında 'Beni arkadaş koyun yerime, ben bu işi çözemem' derdi. Yılmadık. Düşündüğümüz tek olay Türk futbolunun geleceğiydi."

Bu süreçte ne kulüpleri, ne de kişileri düşündüklerini öne süren Özerten, "Türk futbolunun zarar görmemesini temin için başka başkanımız Yıldırım Demirören olmak üzere bu yola baş koyduk. Allaha şükürler olsun ki bu yere geldik" dedi. Bu sürecin bir sonucu olarak Türkiye'de futbolun günden güne daha iyi gittiğinin görüldüğünü, bunun puan cetveline de yansıdığını kaydeden Ufuk Özerten, tek endişelerinin tribündeki olaylar olduğunu kaydetti. Tribünden bir kaçış olduğunu kaydeden Özerten, bu konuda spor medyasının da desteğine ihtiyaç duyduklarını kaydetti.

Spor kulüpleri kanunu konusuna az değinen Özerten, "Futbolun ayrı bir yasası olması lazım" dedi. Böyle bir yasanın aynı zamanda Türk futboluna yeni yeteneklerin kazandırılması açısından da önemli olacağını anlatan Ufuk Özerten, şunları söyledi:

"Okullara sporu sokmadığımız sürece, onların spora zamanı olmadığı sürece bizim hiçbir yere varmamız mümkün değil. Hükümetimiz çırpınıyor, biz çırpınıyoruz olimpiyatları almak için. Ama çocuklarımız okusunlar, ama spora, hatta daha ileri gidiyorum sanata yönelsinler. Çocuklar test çözmekten, sınava gitmekten spor yapmaya vakit bulamıyor. Böyle olunca piramidimiz ters dönüyor ve sallanıyor. 20 bin ilköğretim okulunda 5000 futbol kulübü kurulması ve birbirleriyle maç yapıyor olması lazım."

2013'de Türkiye'nin 7 ilinde düzenlenecek U-20 Futbol Şampiyonası'nın tanıtımı için destek isteyen Özerten, "TFF'yi beğenirsiniz, beğenmezsiniz, desteklersiniz, desteklemezsiniz ama U-20'yi ülke meselesi yapalım. Türkiye'yi çok iyi tanıtalım" dedi.

Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı ve aynı zamanda Türkiye Faal Futbol Hakemleri ve Gözlemcileri Derneği Genel Başkanı Abdurrahman Arıcı, her hafta pazar akşamları televizyonlarda hakem üzerinden bazı fırtınalar koparılmaya çalışıldığını söyledi, "Bunlar bizi üzmekte. Hakem hatası tabi ki eleştirilecek. Hakem de eleştirileri göz ardı etmemeli ama bizlerin kişilik haklarına varıncaya kadar bir eleştiriyi de kabul etmek mümkün değil" diye konuştu.

UEFA Kriterleri ve Kulüpleri Bekleyen Tehlikeler konulu panelde konuşan Beşiktaş Başkanı Fikret Orman, mali fair play nedeniyle Beşiktaş'ın bu yıl Avrupa kupalarına katılamadığını hatırlattı, "Beşiktaş 2010 senesinde şampiyon olduğu zaman 2015 yılında hangi kuralların devreye gireceğini biliyordu. Buna göre yapılanmasını tamamlamış olması gerektiğini düşünüyorum" dedi. 2012-2013 sezonunda 581 kulübün lisans almak için UEFA'ya başvurduğunu, 84'ünün UEFA lisansı alamadığını, 6'sının hak ettiği halde UEFA organizasyonlarından ihraç edildiğini kaydeden Başkan Fikret Orman, bu kuralların daha sertleşerek işlemeye devam edeceğini vurguladı.

Kulüplerde özellikle kulüp yöneticilerinin kendi kitlelerine sempatik görünmek amacıyla yaptıkları popülarizmin onarılmaz sonuçlara yol açtığına dikkat çeken Fikret Orman, "Bir oyuncu transferinin hiçbir kriter olmadan büyük paralar harcanarak yapılmasını doğru bulmuyorum" diye konuştu.

Kulüpler Yasası kapsamında genel kanıdan farklı olarak, kulüp yöneten kişilerin şahsi olarak sorumlu olmaları gerektiğini düşündüğünü söylelyen Fikret Orman, "Borçlanarak, dar boğazlar içine sokarak kulüp yönetmenin bu çağın işi olmadığını, herkesin sorumluluklarını bilmesi gerektiğini düşünüyorum. Biz kulübümüz olarak, zihniyet olarak benimsediğimizi düşünüyorum" dedi.

Medical Park Antalyaspor Başkanı Hasan Akıncıoğlus ise mali fair play kurallarının Anadolu kulüpleri açısından büyük bir şans olduğunu söyledi. Anadolu'daki takımların çoğunluğunun geçmişte belediyeler ve kamu yönetimlerinin himayesi altında hayatlarını idame ettirirken popülarizmin kaçınılmaz bir realite olarak Anadolu kulüplerinde rol oynadığını kaydeden Başkan Akıncıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Gerçek bir profesyonellik ve realiteyle yüzyüze gelmeden bu işi sürdürdüler. Bu işe son verilme kararı alındıktan sonra Anadolu takımlarının çok büyük kısmı ciddi bir mali külfeti omuzlarında buldu. Biz de bunlardan biriyiz. Geçmişi suçlamak istemiyorum, ama mali fair play hepimiz için realite oldu ve yapılması gerektiği şekliyle, ticari olguyla denk bilançolarla yapılması gerektiği gerçeğiyle yüzleştik."

Başkan Akıncıoğlu, konuşmasında popülarizm ve fanatizm arasındaki ilişkiye de dikkat çekerek, bunların birleşmesinin, futbol kulüpleri için ciddi sorunlar ortaya çıkardığını kaydetti.

Orduspor Başkanı Nedim Türkmen'dre UEFA kriterleri kapsamında artık yöneticilerin kulüpleri için ceplerinden para harcama döneminin sona erdiğini söyledi. Bu sezon sonu itibariyle bunun gündemden kalkacağını kaydeden Başkan Türkmen, "Hiçbir kulüp gelirinden daha fazla harcama yapamayacak" dedi.

Emre BAYLAN/ANTALYA, (DHA)